Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
Baharda açan o güzelim papatyalar, sarı, beyaz, renkli renkli, ne de güzel çiçeklerdir. Baharda ve yazın pikniklere gittiğimizde bizleri tebessümle, coşkuyla karşılarlar. Sadece papatya değil, ben hiç bir çiçeği koparmaya kıyamam. Çiçekçilerde satılan çiçeklere bile mahzun mahzun, melül melül acıyarak bakarım çoğu kere... Bilirim ki onlarda canlıdır, canlıydılar bir zamanlar... Bahar ve yaz ayları her zaman coşku, haz verir insana, bu coşkuyu da yitirmemek lazım, sonrasında gelen sonbaharı, kışı iyi geçirmek için. Aşkın sevdanın çoğu baharda daha bir güzel yaşanır, daha sıkı sarılır insan sevdiğine... Yürek daha bir hızlı çarpar... Sevmek ne güzeldir, ne de güzeldir bir bahar günü sevdiğinin dizine başını koyup da uyumak daha sonrasında da hayaller kurmak sevdaya, hayata, geleceğe dair... Papatya Falları hemen açılmaya başlar, yanı başınızda, yakınlarınızda sarı beyaz bir papatya görürsünüz... Kalkar koparırsınız hemen; seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyooooor! Hey be seviyor çıktı bu sefer... Geçen sefer sevmiyor çıkmıştı... Yapmayın, yapmayın sakın, insanların birbirini sevip sevmediği ne papatya falında, ne kahve falında, ne de kağıt falında çıkmaz... Sevda, aşk yürek ve beyin işidir... Coşku varsa içinizde sevdiğinize karşı, çıkarsız iseniz, riyasız iseniz, dosdoğruysanız o sevda ömrünüzün sonuna kadar yürür, mutlulukla devam eder gider, gerisi fasafiso... Kıymayın çiçeklere, hele de o güzelim papatyalara. Onlar bizim zenginliğimizdir. Bırakın arılar, kelebekler, başka başka böcekler alabildiğine konsun o papatyalara, lalelere, mor menekşelere... Önümüz sonbahar ve kış. Tabi ki bir çok çiçek, papatya, lale, gül kuruyacak mevsimden dolayı... Yeniden kırlarda doğmak için sonbaharın, kışın geçmesini bekleyecekler... Onlar baharda yüzlerini hem size, hem de tabiata açtılar mı, yanlarına yaklaşın ve koklayın, sadece koklayın da sakın koparmaya kalkmayın ne olur. Kim icat etti ise bu papatya falını, seviyor sevmiyor diye kim insanların aklına soktuysa, yazık etmiş çiçeklere, siz yine de aklınızdan çıkartın, çiçekleri; hele de papatyaları kopartmayı... Her çiçeğin, ağacın, canlının, insan hayatına ve tabiata kattığı bir dolu güzellikler vardır, bu güzelliklerden hem kendinizi hem de diğer insanları mahrum etmeyin kesinlikle... Sevda işi bu, zaten falla ya da ona benzer bir şey ile anlaşılacaksa olmaz olsun. Yüreğinizde hissedin aşk ateşini, papatyaları da rahat bırakın ey sevdalılar... Çiçeklerden bal yapan arıları mahzun bırakmayın...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |