Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter |
|
||||||||||
|
Bu demokrasi denen meret de öyle nazlıdır ki gelsem nasıl olur, gelmesem nasıl olur, diye durmadan düşünür durur. Sam Amca ve yeğenleri bir ülkeye demokrasi getirmeyi kafalarına koymuşsa uğraşır dururlar o ülkeyle... O ülke de herkesin özgürlüğü vardır artık bundan sonra. Nasıl bir özgürlük demeyin? Bu özgürlük onların hamburgercilerinden yemek yeme özgürlüğü onların sinema filmlerini seyretme özgürlüğü, onların arabalarına binme özgürlüğü, daha da neler neler. Demokrasi çok seslilik demek aynı zamanda. Sam Amca'da demokrasi getireceği ülkeye çok ses çıkaran silahlarla demokrasi getirir. Silahlardan ne kadar çok ses çıkarsa, o ülkeye o kadar fazla demokrasi girmiş demektir... Sam Amca'nın çok sevgili yeğenlerinin en büyük zevklerinden biriside sosyal medyayı çok sık kullanmalarıdır. Bir twitle diğer ülkelerin insanlarını twittırlattırırlar... Eğer ki Sam Amca ve yeğenleri bir ülkeye demokrasi getiremezlerse çok üzülürler, kahrolurlar. Dertlerini dökecek, Güzin Ablaları veya Haydar Abileri de olmadığı için durmadan içerler, içtikçe de güzelleştiklerinden, içlerinde ki demokrasi aşkı da depreşir durur... Sam Amcanın çok sevgili yeğenlerinin demokrasi muhabbeti, sevgisi hiç bitmez. Krallıkla yönetilen ülkelerde ki kralları da ''Kraaaal biz olmazsak sen bir hiçsin.'' diye çok demokratik bir şekilde ikaz ederler, asla antidemokratik söylemler kullanmazlar... Kral'da buna karşılık ''Bana dokunmayan yıl... yani Sam Amca bin yaşasın.'' diyerek, Sam Amca ve yeğenine olan muhabbetini göstermiş olur... Sam Amcayla yeğenleri Orta Doğu'da ki terör örgütlerine de çok demokratik bir şekilde davranır, birini diğerinden ayrı tutmaz, hepsine aşağı yukarı eşit miktarda silah ve bomba kakalarlar... Yönetimini devirdikleri Orta Doğu Ülkelerinin liderlerini de çok demokratik bir şekilde yargılar, demokrasi içinde idam ettirirler... İdam edilecek liderin, kendi celladını ve kendi ipini seçme özgürlüğü vardır. Heeeeyt beeee! Bu Sam Amca'nın yeğenlerinin getireceği demokrasiye ne kadar muhtacız...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |