"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Amerikaya bağımlı oluruz. Eyalet sistemi kanımca en uygun olanı. Türkiye yedi eyalete bölünsün, her eyaletin yasaları farklı olsun. Davalar eyalet mahkemelerinde görülsün. Para birimimiz "Dolar" olsun. Böyece "Euro" karşısında Amerikanın yanında yer alırız. Nasıl olsa Amerikanın en iyi müttefiki her zaman biz değilmiydik. Ülkücülere de iyi istihdam sağlanırsa problem çıkaracaklarını zannetmiyorum. Hem ne kadar güzel olur, Hollwood filmlerinin bir kısmı artık Türkiyede çevrilir. Tarkan Washingtonda konser verir, kliplerinde George Michel ile sevişir. Amerikanın oldum olası başarılı olamadığı bir konu varsa o da futbol. Onu da Galatasaray halleder. Aslanlar Amerikanın gururu olur. Amerikalılar başta Antalya olmak üzere bir çok yere turistik tesis kurarlar, böylece turizmimizde bomba gibi olur. Amerikan jet sosyetesi İstanbulda kaçamak yapar. Cavit Çağlar ve Demirelin akrabaları Amerikaya kaçmak zorunda kalmaz. Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Newyorka cami yaparlar, İbrahim Tatlısesin kendine ait bir eyaleti olur (kadın dövmenin ve vurmanın suç olmadığı). İstemezse Mahsun Kırmızıgülü eyaletine sokmaz. Düşünsenize Microsoft program yazılımcıları için Hindistana muhtaç kalmaz, Nike Malezya ve Taylandtaki fabrikalarını Türkiyeye taşır. Avrupa Birliğine girmemiz gerekmez. Dolayısıyla ölüm cezasını kaldırmamızda gerekmez. Almanya dahil bir çok ülke bize kafa tutmaz. Aniden bölgenin en demokratik ve insan haklarına en saygılı ülkesi oluveririz. Ermeniler kardeşlik naraları atar, Yunanlılarla amcaoğlu oluruz. Vize diye bir problemimiz kalmaz. Her eyaletin bir valisi, her kasabanın bir ülkücü şerifi olur. Reha Muhtar Larry King'e rakip olur. Haşmet Babaoğlu ve Hıncal Uluç Amerikan futbolu tartışırlar. Tansu Çiller Arkansas Valisi olur. Engin Ardıç, Besim Tibuk ve Mehmet Barlas Amerikan yüksek çıkarlarını koruma derneğinin yönetim kuruluna getirilirler. Irak, Suriye, Libya ve Arap ülkeleri düşmanımız olabilirler, ama zaten hep düşmandılar... Ama bu sefer karşılarında koskocaman bir MANDA bulacaklar... Hey yavrum hey... ki ne hey...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Polat Akyurt, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |