EBABİL KUŞLARI

Ebabil kuşlarını arıyor insan. Fillere, develere gerek duymadan kötüleri bir taşla yok edebilsek. Kur’an-ı Kerîm’de anılan ebabil kuşlarını bulabilsek. Ebabil kuşu gördünüz mü hiç? Dokunup sevme imkânınız oldu mu? Çok ender, Türkiye’de az sayıda olup belki denk gelmiyoruz. 2012 yılı üniversite son sınıf öğrenciliğim döneminde apartman komşumuz olan iyi bir aile vardı. Bursalı komşumuz Esra ablam ile halen iletişimdeyiz. 2018 yılında bahçesinde yaralı bir ebabil kuşunu bulunca mutlu olmuş, fotoğrafını bana yollamıştı. İlk bakışta karga yavrusu sanmıştım. Gözleri çekik, mercimek gibiydi sanki. Surede geçen mercimek büyüklüğündeki taşları gagasında taşıyıp inanmayanların üzerine atan ebabil kuşuna gitti zihnim. Siyah renkli, gözler çekik, yüzü ilginç bir kuştu. O aile ebabil kuşunu canlandırmak için biraz beslemiş, yanılmıyorsam sonra öldü diye hatırlıyorum. İlk kez ebabil görünce Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde doktorasını tamamlayıp aynı üniversitede ders veren azimli bir Bursalı ablam aklıma geldi. Ona da gösterince hayran kaldı. Ebabil kuşunu o da ilk kez yakından görmüş oldu, fotoğrafı telefonuna yollayınca çok mutlu olmuştu.
Ebabil kuşu sürüsü dünyaya gelmeli tekrar. Fîl suresinde yaşananlar, Rabbimizin fil sahiplerine yaptıkları, ebabil kuşlarının dinî bir olayda yer alışı tarihimize ibret oldu. Günümüzde İslâm karşıtı ve insan düşmanı olanlara tam isabet etmeli kuşların hedefleri. “Doğu Kudüs Filistin Devleti’nin başkentidir.” diyen İslâm dostlarına karşı “Kudüs, İsrail’in başkenti olacak.” diyenler oldu. En doğru cümle: “Kudüs, Filistin’in başkentidir.” diye noktalanmalı. Ne doğusu ne de batısı, Müslüman bir halkı Yahudilerin elinde ezdirmemeli. Dünya üç maymunu oynayıp “görmedim, duymadım, konuşmadım” diye sessiz kalmamalı. Mescid-i Aksa’yı Siyonistlere karşı korumalı. Dik durmalı her konuda, zıt görüş ve zulme karşı direnmeli. Ebabil kuşları konsun kötü kalplere ve yok etsin karamsar düşleri.