İNCİ TANESİ DEĞERİNDE SÖZLER

Konuşmak insana özgüdür. Allah; insanoğlunu konuşma, düşünme, üretme duygularıyla üstün kılmış. Bize özgü güzel bir süs. “Ya hayr konuş ya sus” sözünde ilerlemeli. Gönül dilini incitme, sevmekten yana ol, kimseye diken olmadan o yolun gülü ol ey gönül! Gülden halılar ser herkesin ayaklarına. Kibirle yürümeden güzele yol almalıyız insanlık yolunda.
Beden dilinden kin, öfke, nefreti defetmeli. ‘Hayır’ demeyi ilke edinmeli gereken yerde ve canımızı sıkan durumda. Eline sazını alıp her sözü söyleyen biri olmaktansa iyice düşünüp doğru yerde, doğru zamanı bekleyerek doğru insanlara hitap etmeli. Ağzımızda inci taşımalı, güzel söz söyleyecekken ağzımız o an ışıldamalı. Darma duman etmemeli babayiğit dostları. Sözler inci tanesi değerindedir.


Sözler ağzımızda çakıl taşları gibi yol alır. Nasıl ki düzgün konuşmak için kekeme olanlar, dil ve konuşma bozukluğu olan bireyler çakıl taşları yahut bilyeyle konuşma pratikleri yapıyorsa beden dilimiz de konuşma dili gibi çaba harcamalı. Sözler pırlanta değerinde ve inci gibi kıymetli olmalı. Ağızdan çıkacak her söz yere düşen inci tanesi gibidir. Bir zemine çaktığımız çivi izi, yayından çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaybedilen güven geri gelmez. Dil keskin bir kılıç gibi olur bazen. Savaşta işkence görenin bıçak yarası ve kılıç yarası insan teninde iz yaptığı gibi ağızdan çıkan kırıcı söz de insan kalbinde derin iz yapar.
Dili hapsetmeli arada, izinsiz konuşturmamalı ve sükûnet elbisesi giydirmeli. Söz meclisinde ve toplum arasında önce dinleyip sonra izin alarak söz hakkımızı kullanmalı. Konuşmak bize özgü bir nimet, akıl bizlere hediye. El, dil, akıl ne söyler ise kalp ile beyin de ona uyup yönetir. Dilimizin doğru kaptanı olabilmek dileğiyle, tatlı dil gemimiz edebiyat denizinde yol alsın.