Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
AKP’den il, ilçe ya da belde belediye başkanlığını yürüten belediye başkanı tekrar aday olduğunda bir hesaplaşma sürecini de atlatmak durumunda. Bu süreç için ilk anda aklınıza mevcut belediye yönetiminin kente yaptığı hizmetler ve bu hizmetlerin halkın teveccühünde nasıl bir noktada olacağı gibi bir hesaplaşma gelebilir. Bu belki de olması gereken en önemli hesaplaşmadır. Ancak bizim burada anlatacağımız hesaplaşma ne yazık ki bu hesaplaşma değil. Asıl hesaplaşma süreci, aday adaylığından, adaylığa doğru giden yolda yaşanan bir hesaplaşma sürecidir ki, bu süreç deyim yerindeyse kıran kırana geçer. Her türlü kozlar oynanır. Adayın başkanlığı sürecinde kente ya da beldeye yaptığı hizmetler arka planlara atılmıştır. Şimdi esas olan başkanlığı döneminde partisine karşı tutumu, partisinin aldığı kararlara uyumu daha da Türkçesi Milletvekillerinin sözlerinden çıkıp çıkmadığıdır ya da onların yanında olup olmadığıdır. İşte seçim sürecinin devam ettiği bu günlerde Kırşehir’de aday adayı olan mevcut belediye başkanlarının milletvekilleri ile hesaplaşma süreci de bazı beldeler dışında kıyasıya devam ediyor. Bazı beldeler diyorum çünkü bazı beldeler var ki, adayları belirlenmiş! Hem de milletvekilleri tarafından… Hem de bir çok entrikalar sonunda… Öyle ki, tekrar aday olan başkandan intikam alma ya da haddini bildirme yolunda atılan adımlar yaşanıyor. Ayak oyunlarının yanı sıra rakip partilerden aday çalma faaliyetleri ile ayyuka çıkan bir kokuşmuşluk yaşanıyor. Temayül yoklamalarıymış, kamuoyu yoklamalarıymış hepsi fasa fiso! Özellikle de Kırşehir için… Tabii ki bu dediklerim sadece şehir için değil, ilçe ve belde belediyelikleri için de geçerli. Siz istediğiniz kadar “biz seçiyoruz” diye düşünün biz şeçmiyoruz ki çeşitli ayak oyunları ile birileri seçiyor… Peki milletvekillerini kim seçer bu ülkede? Adı üstünde bir sıfat “Milletvekili”… Doğal olanı da Milletvekillerini milletin seçmesidir. Ama maalesef milletvekillerini millet seçmiyor. İnsanlar vatandaşlık görevi bilerek sandık başına gidiyorlar. Kendilerine göre farklı nedenlerle başka başka partilere oy veriyorlar. Milletvekillerini (yerel yöneticilerini de) kendilerinin seçtiklerine inanıyorlar. Milletvekili ve yerel yönetici atama şirketleri gibi çalışan siyasi partilerimiz, önümüze sıralamayı koyuyor. Neymiş efendim? Tek yetkili partilerin genel merkezlerindeki oluşturdukları komisyonlarmış. Ne komisyonu ne oluşturması. Geçin bunları geçin. Bu mu demokrasi? Daha parti içerisinde sağlanamamış demokrasiyi bütün bir yurtta nasıl savunacaksın? Onlar kimi isterse onu ön sıralara yazarlar. Hem onlar devlet idaresini daha iyi bilirler, nereden ne çıkar, nereden ne kazanılır, ne alınır, ne satılır. Onlar varlıklı, akıllı insanlar, baldırı çıplak vatandaşın tercihine güvenilir mi? Başkan adayını belirlerken ya bir hata yapar da onların tekerlerine çomak sokacak adamı seçerseniz. Yok öyle yok… Onların tekerleri dönmeli. Yarım kalan işleri tamamlanmalı. Vatandaşın görevi oy vermek, onların görevi seçilmek ve seçtirmek. Sahi bu kadar milletvekilini kim seçti? Genel başkanlar ve onların en sadık üç beş tane dostları. Helal olsun vallahi, buzlar eriyene kadar görevlerini yaparlar her halde. Ben vatandaşım, sen vatandaşsın, bizden habersiz bizi temsil edecek yöneticiler seçiliyor. Katıla katıla gülmeli demokrasimizin şu haline ağlamak gerekirken. Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla artan siyasal trafik ve transferler kişilik ve nitelik düzeyini ortaya koyan göstergelerdir. Aday saptamaları, oy için verilen ödünlerin, seçmen listesi tartışmaları, oy sağlama yöntemlerindeki hukuka aykırılıklar, çirkinler, inanç ve ırk sömürüleri, dış bağlantılar günümüzün belirgin olumsuzluklarının başında gelmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ramazan Karalar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |