..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Bayram Kaya




18 Aralık 2013
Art Alanda Bir Çığlık 2  
Bayram Kaya

:ACAA:
1

Yalan var yalan
Bir kapatıp açtım gözümü
Talan var talan
Akşamdan sabaha
Hücceti süren.

Ey Lağaş'tan Assuan'a
Akşamlarını üzerine örtte gel.
Ne çıkar, bilmesinler!
Giz sana yakışıyor
Nasılsa bir göz, o karanlığı deler.

2

Ekin ektim yarın gözlerine
Zehmerinin soğunu kıran
Rüzgar saçını savurmaz
Sürme gözünü kavurmaz

Esmeri ala kaçmayan yanaklar


SÜMER'İ SAFAĞINDAN ÖPTÜM

3

NİPPUR'DA BİR AN

Yedi kapını açtım
İlk yerleşim planı yaparlığın
Övünme ihaneti
Talan ettim mabedini
Ektim yarın gözlerine
Bir göz, bir gözbağı durdun

Nippur, tanrılarınla yücel ve gücelsin
Mabedine umudu koydum, raf raf
Göz oldum üstüne, oynadım saf saf
Sense bağı

Mistiği dört mabet ile
konaklar, bağrında.
Gezgini kahini tüccarı, sağrında
Bir özlerim ki Nippur
Ursa ile
Sanmayasın hapur hupur

ÇARŞIDA- BİR KONUK GELİYOR

Nippur'un sahibi Enlil hey heylenir
Kan donar, buz kesmiştir ortalık
Ansızın kahkaha patlar kasrından
El isteyip asa alacak beklenmede

Seyreyledim çarşına, geçtim karşına
Müzik tınılamada handa
Raksla rakkaseler, havuz başı, yanda
Naruha öğüt vermede, şadırvanda
Uruha taş oyuyordu, göz diye
Pis kaşıntılı Enkim, tütütmüştü ocağı
Ursa ile göz göze geldik, el etti
Urkimdi hamursu tabletle, okula gidiyordu
Kasıntı Gudea, dükkan önü pinekliyordu
Köşedeki kahin geleceği tutuyordu avcunda
Bir atlı hışımla geçti, toz kaldırdı
Kuşlar bir çığlık etti, uçuşarak, yana yana

Belli, tecelli vardı, gözler devrildi cama
Bir göz, Ereh'li İnanna, bir bağı, tutulumdu
İçten okunuyordu heceden heceden
Ve artık bir suskunluktu o
Gözbağı.

Gözbağı: Çok önemli kavram. Girişin ikinci bendindeki ;"Nasılsa bir göz, o karanlığı deler", anlatımındaki gözü, niçin bulamadığımızı burada işledim. Tabi hem sevisel bağ, hem mistik bağ, hem de ironi; gerçeği örten bağdı. Suretlerdeki oyalanışlar dı karanlığı delemeyenler.
...............................................................

Nemruttan hava almış
Kleopatra'dan deva .
Ninova'dan toz kokan
İrem bahçelerinden rayiha.
Nippur çarşısında
Nippur'un en ilkiyim diye
Enlil eda ile sarkaç eden
Ur Nammu'ya kaş ederken emaneti
Zigguratlarla heybeti
Başını dokurken felekler
Mabed orospularından yemliydi
Anaç İnanna kudreti ölümle
Sanmayın söndü kartya
Parladı gözleri iklimle Partya.

4 İştar-Enki (Ea)

Yas tutun, baş bağlayın
Sevince duran kına yaksın.
Gök boşaldı yer taştı
Su aldı Niruppak'ı
Dökün analar göz yaşı
Ağlamak size düşer.

Yer tutmaz anaların ayağı
Kuzular boşta meler
Feryatın ulaşacağı yer yoktur
Üstelik gökler, daha bir
Kızgınlıkla gürler.

Su sesi, şimşek, gökgürültüsü
Her yeri tutar
Su dağları taşları yutar
İki mavi, en yakın ve özlem buluşmuştur
.......................................................................
Sen ey aşifte İştar
Eteklerin yelde uçuşsun
Başında hazan yelleri essin
Gördün mü ne işlediğini?

Sakız yapışmış damakların
Açılmazlığında şaşkınlık
Ta yücelere çekilir
Bet benizden uçmuş
Kararlarının vehametinden
Ürken kaçışlık
Enlil İştar .

Boşa ıstırap göz yaşı dökme Ea (Enki)
Sahibi değil miydi Enlil, bir ihanetle
Kurtardın Şuruppak'lı Ut-Napiştim'i
Asur da yazar Ziusudra'yı ya
Dilmun'da kasra ikame.
O kuruldan iki zıtlaşmıştı
İşte o soyluluktu, yardaki.

Ey güzellik kokanası
Gilgamıştan öfke İştar.
İzdivcı red olunupta
Şişme sandal gibi inen.
Bir gürültü rahatsızlığına
İnsanların ümügüne binen.
Yaptığına pişman olup
Pire için yorgan yakmam senden.

xx

Yerdeki somutu göğe döndüren
Sümer.
Ulfet gibi
Gökten vekaletle döndü
Uzletim olacak
Marduk adına iş yapar nafileler:
Firavunlar krallar
Rahipler, papalar
Hahamlar halifeler
Daha anlamaya çok var.

Enki

Şuruppak'ın oğlunu
Kurtardın da ne yaptın Enki?
Abada mı saldın, soyunu sanki?
Başın göğe mi erdi?
Meyve hırsızı.
Ne güzelde temizleyecekti
Orospu İştarla, Enlil insanları
Elleri değmişken. Bıraksaydın ya
Enlil, kızı fahişe İnanna'dan buldu

Şöyle bir baktı, İnanna
Tek kişilik tecavüzle verek
Tüm halkı bela ile yaktı.
Suçları şahsiliğinde, genellik
İnanna'dan gerek.

Avuçlarını yumruk yapamayıp da
İş göremez olası.
Ardışık doğumla olan, üç kızı ile yatan
Zıvana düşkünü.
Kızı Uttu'da, döl tohumunu çaldırıp
Sekiz çeşit bitki ektirten
Sonrada yasağı çalan Enki!
Tümden suçsun, ben masumum
Sendan bana bela, günah yüklenmek!

Sunulunca toprağa ter.
Dilmun tanrıların yaşadığı yer.
Yer tanrıçası sekiz tür meyva eker
Nefistir, yasağı, bilgelik tanrısını, çeker
Yasak savar yanım Enki'nin elinde.
Hey haat lanetlidir bilgelik
Kuruldaki diğerler de, af içindir ilgelik.
Her bir hastalıklı sekiz organdan
Müzdariptir Enki, iniler
Yakarış olur tüm tanrılar
Lanetteki yer tanrıçası ne pinti
Kaburgadaki sağaltımda tanrıça Ninti
Hünerlidir, tababetimden belli.

Mabedik mabutlar insanca bencil

5 Enlil-Ninlil

Karısını ayartacak olan Enlil
Kocasınca tecavüze uğrayan Ninlil
Be hey uçkur düşkünü Enlil
Uçkuru eline dolanasıca
Anadan öğütlü, önerili akıl, Ninlil
Kendini yıkanır göstermek, hesapçaydı
Uçkur suça kaydı.
Ucuz yolun yolcusu
Vebali insanlardan sorulur.

6 Enki

Lokması sayılı olupta
Boğazına düzülesice
İş çokluğundan güya, sofra yapamayan
Boğaz düşkünü tanrılar.
Hizmete amade istersiniz; Enki elinde
Kilden şekilli;

"" Ey annem adını vereceğin yaratık oldu.
Onun üzerine tanrıların görünüşünü koy.
Ey annem, yeni doğanın kaderini söyle
İşte o bir insan"" yaratan Enki*
Suretinizden günahlarımız belli.

7 Dumuzi ( İnanna'nın kocası)-İnanna

Kör kuyularda kalıpta
Yer altında çıkmayasıca
Sürü güdücü Dumuzi.
Kutsal evlilik yaptırdın da ne oldu?
Bereketle, taam mı dolduk?
Şehvetin uçkuru aştı.

İnanna'da, şaştı da; insanlara taştı
Körün tuttuğunu öpmesi bundanmış
Suç Dumuzi'nin, ceza insanlara
Saçları belik olmayıpta
Kırda gezmelere son veresice
Dilmunun metresi, (anlamlı) İnanna!

Derinliklerde uyuyan güzel
İnanna.
kusurundaki müştaki.**

Dumuzi'nin uçkur elinde iken,***
Nereden çıktı, duvar dibi uyku seçilmesi.
Bela arayıştır, kaygılanılması
Kırda uyurken Kutsal orospu
İnanna'nın, ırzına geçilmesi
Akad da İştar
Yunan da Afrodit
Anadolu da Kybele
Roma da Venüs'ce saygılanması
Tecavüzlerimizin sorumlusu!

Paylaşılamayan güzellik
Rekabetlerimizde de sen varsın.
Heveslerin alınmazken önü
Çoban Dumuzi, çifçi Enkimdu
Düşürdü gönlü.
Bir ileri bir geri varışta
Biri bal kaymak, öbürü bira buğday
Herkes ürününü övüşle yarışta.
Çobanın ürünleri kabul, evlilik oluşta

Rüyalarına ters yatıp da
Yatağında ters dönesice Dumuzi
Netcektin de iki kamış gördün?
Hem de birisi sökük
Kamışlara çıkasıca
Yorumu, yer altına sürülmen, değil miydi?
Ne ihtiyacın vardı rüyaya.
Yusuf'u zindana attıracak
Rüya sapığı.
Rüyalarımdan kabuslarımdan, sen sorumlusun.

Uçkurundan hareketli
Dölünden bereketli
Rüyasından tescilli
Yer altı mahkumu Dumuzi
Aracı ricacılarla, yarım senede
Bir kez ,yer yüzüne çıkma torpiliyle izinlik.

İnanna ile çiftleşme, izini koparıp da
Bahar buluşması ile insanlara, bereket bolluk
Abidesi olan, tohumu dökülesice.

Doğaya, canlılık bayramını pekiştiren
Kutsal evlenme ritüeli, olmadın mı?
Ateşler yaktırıp, şenlikler yaptıran amigo
Hani nerede bolluk? İnsanlar boğazlaşmakta
Keyfi kendinden hünerli, dilli sapık!

Senin meselelerin bitmez
Seni Don Juan artığı
Rasputin kılıklı
Dilmun kovgunu seni.
Tohumu dökülesice
Neme lazım
Yerde fantezi fışkırır sonra!
Tohumu olduğu yerde, kuruyasıca bela.

İnşallah, İnanna ikilem durur
Sürün çalınacak diye.
Bertaraf ederken zanlıları
Günahı tutarda
Çeşme yapar, sen sağ iken, mezarın başına
Gelen geçen, canın için içer, seni anar.
Hayratından bulasıca.

8 Nanşe

Durdurulur mu olaylarla, Ayşe? /hayat-yaşam
Adalet gözü, biri, kör bakıcı
Sosyal adalet sağlayıcı
Rüya eskicisi, Nina'lı Nanşe.
Vicdani yükü kaldırırdı.
Öksüz annesi, dul koruyucu, fakir tanırlığı bilen.
Sahip kılınmayanı, yedim içtim demeyeni
Fena yere bakanı, tartıyı takanı, silen.
Her yılda bir gün, günah çıkarıp
Ceza verip, af yaptın da
Ninova'da feryat, Madımak'ta yanmadı mı?
Tartı kefesi kaymış kıytırık.

9-

Döğün, saç baş yol
Ey Karabaşlar halkı!
Bak Nineve bir hırsla tutuştu
Lagaş Babil, yanıyor
Uruk Nippur Kadeş, kanıyor.
Niye olmasın ki
Ziyanı senden sanıyor!
Fitillediğin nifak
Ta bugün Necef'te patlıyor.

10 Öpülen yanla son buluş, hüzünden (sürüşten) kaçamayış

Çayırında kuzular oynaşmayıp
Göğünde kuşlar, süzülmesin.
Çağlarca yan yatıpta, dik kalasıca
Karabaşlar!
Yan Sümer yan.
Eteklerinden tutuş
Kurbağaların ötmesin
Yurdunu Asur alsın
Farelere kalasın, kan sular içesin
Kana kana
Tecavüzü unutur mu İnanna?

""Kadın utancından ne yaptı?
Felaket yaptı kuyuları kanla doldurdu
Sümer halkı kandan başka
Bir şey içmedi ve kaba
Kandan başka bir şey doldurmadı"". ****

Suç bir kişilik
Ceza muhayyel
İçin dışına çıksın Sümer.
Öğürtülerle kusa kusa.
Birde tutunacaktı buna, Musa.

Bölüm sonu


15.09.2007


Kaynaklar:

2 Alıntı

İlk kilden yaratılış

* Muazzez İlmiye Çığ; Kuran-İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni sy:36

Sümeri kan basması

**** A.d.g. eser sy 48

*** Aslında İnana'ya tecavüzü, duvarı dibinde uyuduğu bahçenin sahibi yapar. Yeri ve gögü iyice bir dolaşan İnanna; Şukallituda'nın 60 ağaçtan yaptığı gölgelikli bahçenin gölgesinde dinlenmeye ve uykuya çekilir. Bu esnada uyuyan İnanna'ya şukallituda tecavüz eder. İnanna uyanınca bunu kimin yaptığını anlamak için önce Sümer'in üzerine kan göndererek Sümeri kan basar. Dumuzi (Temmuz) tecavüzün ilgilisi değildir. Bunu yüklenecek kadar çapkındır. Burası yazarın kurgusudur.

İnsanlar her olgu ve olayı bu tip sanı kanıcı olan inanç temeli üzerinde anlar ve yorumlarlar. Günümüzde bile çoğu insanlara böylesi bir söylemle istenileni kabul ettirmenin inanaç mantık temeli üzerinde iletişilir. Ve konu içisindirilmesi bu şekilde yapılmaktadır. Toplumsal hakı kavrayamayan ahaliye inançsal olaraktan kul hakkı kavratılacaktı elbette.

İşte, İnannaya tecavüz belki de kutsal evliliğin toplumsal bir kurum ve kural olaraktan, uygulandığı dönem süreçlerine yorumdur. Evlilikler de mülkiyet ilişkisi gibi özel kılınmıştı. Zina tanımlamasını oldurmağa giden yol adımıdır. Kan basması gibi bir yaptırım, ortaya çıkmasından sonra, halkın zina gibi bir kavramayı anlayıp sindirebilmesi için kültün eğitimsel yaklaşımı bu türden olacaktı.

İnanna'nın ittifakı kült aidiyetle, yine İnanna'nın totem kült aidiyetlisi olan bahçıvan Şukalliuda cinselliği yasaktan bir kuraldır. Aartık bahçıvan gibi külti bir meslek sahipliği de olunmuş. Sukalliuda ile cinsel birleşmesi yasaktan (zina) sayılması kültü, suyu kan basması olayı tufan olayı ve felaket söylemi ile yasaklanıyordu. Böylece totem kandaşlar arasıyla meşru olan eski cinsel ilişki tabusu, dışla olacak cinsellik ittifakı anlayışına yöneltilerek yıkılıyordu. İç cinsel ilişki yerine, dış evlilikler meşru oluyordu.

Bunu yapmasının mantıkı nedeni de, inançsal olaraktan kavli kılınıyordu. Bunun kavratılması doğal olaylara benzetilerek tufan gibi doğal felaketler biçiminde; sinek basması, suların kan akması gibi söylemsel anlatışlarla toplumsal (nesnel) olanı anlayamayan halkın; inancı mantık seviyesine inilerek süreç iletişilmektedir. Bu uygarca buluş, eski bilinçlerin silinmesiydi. Olup biten, eskiyi yeni anlatımlarıyla yer değiştirtmenin inanç boyutlu sembolizmleriydi.

Ur-Nammu: Ur şehri kralıdır. Nippur harabelerini ve Enlil tapınağını restore eden kraldır
Dilmun: Sümerdeki tanrıların yaşadığı ülke. Güneşin doğduğu yer. Cennet, cennet bahçesi. Eden.
Ninti: Nin, hanım demek. Ti, kaburga demek. Böylece Ninti; kaburganın hanımı-hayatın kadını demek olur
Enlil: Sümer'de insanı yaratan tanrı. Anumun oğlu olup, giderek yeryüzü tanrısı olur.
Enki: Mezopotamyada bilgelik ve su tanrısı. Şuruppak'ta duvar gerisinde tufan felaketini Ut Napiştim'e bildirir. Vahiye giden yol olmakla, henüz vahiy bilinci tam oluşmamış.

İnanna: Aşk ve güzellik tanrısı Venüs Yıldızını simgeler. Kutsal aşk ve evlilik tanrısı. Kutsal fahişe. Sabah tanrı, akşam tanrıça sayılırdı.
Marduk : Babil'de Tarımcı tanrı iken, Tekleşen tanrı. İlahi tanrı oluşçu anlatımın ilk envanteridir.

Dumuzi: Bir grupta tarımcı Kral iken karşı grupta çoban kral tanrıdır. Somut olgulardan hareketle söylersek, Kral insanlar tanrılaşmıştırlar. Bu yüzden tanrılar evlenir, çocuğu olur, kıskanırlar, cinayet işlerler, sürü güder vs. daha henüz mülkiyetçi ilişkilerin soyutlama güçleri fazla gelişmemiştir.

Çalışmam, hiç biri kaynak taranarak oluşturulmadı. Zaten mümkün de değil. İlkin şiir içinde ""Nemruttan hava almış"" kısmıyla başlayan yer oluştu ve "" Kavak ağacından tüycük pamukla"" denen kısmı ile çalışmam bittiydi. İki üç saat aradan sonra kendiliğinden bu çalışmam sürdü. Oluşan kısmı hemen webe indirdim. Aklımda kalanlarla bildiklerime, kendimin de farklı tarz ve kurgularıyla olan katkılarım bu çalışmaların içinde işlendi.

Çok uzun olan bu çalışmayı parçalayarak vermek hoş olmayacaktı. Pehlivan tefrikalarına dönecekti. Bende üç bölüm olarak vereceğim. Bu ilki kısım ikinci bölümdür. Anadolu kısmına kısadan gideceğim. bu bölümde 3. kısım olacaktır.

Bugün için, ilişkileri ortadan kalkmış olan ve ittifakı zıtlıkları koruyan anlatımlarda, hiç ilenç ve alaycılık güdülmedi. Çok sıkıcı olan hikâye, ilgi olsun diye, bu metotla, aslında hem sevimli kılmak, hem akılda tutulur yapmak istedim. Bu alaycılık ve ilenç tam bir ironidir. Kendi payıma süreci sevimli kılan ironidir. Günümüzde geçmişe yavan bakışın ironisidir. Bu bakış İnanna ile kamaşan gözlerdeki gözbağını açmayı amaçlıyor.

Bu çalışmamda, gözbağı vurgusuyla, genelin tutumunu vurguladım. 2. bölüm 1. kısımda; "Nasılsa bir göz, o karanlığı deler" diyen ifademle gözbağını aralayanların yapıtlarından sürülen damıtık izleri ve olası izi sürdüm.

Zıtlıkların tekleşmesi ve etnik aidiyeti anlayışların bir potada birleşmesi kutsal fikrinin oluşmasının ilki Hamurabi'yledir. İ.Ö Hamurabi XX yüzyılda, Marrduktan hamurabi kanunları diye bilinen ilk ilahi yasaları alır. Marduğa yücelik vasfını verir. Yine İ.Ö Buhtunnasr (Nabuhodonosor) XVI yüzyılda Marduk'u tek tanrı sayar. Bu tek tanrı fikrini fazla dışa vuramaz.

Mısır'lı firavun Amenotep Teb'de İ.Ö XIV yüzyılda tek tanrı inancını yayar ve Aton mabetleri açar. Anadolu'da İ.Ö 4.yılda Tyanal'ı (Karacahisar'lı) Apollonius insan suretinde olan tanrı ( tanrı oğlu) sayılıp, pagancılığa karşı çıkarak, teklik fikrini, geze geze yaymış, İsa'nın öncülü bir oluşmadır. İran'lı Mani İ.S III. yüz yılda göğün oğlu sanıyla, önce felsefik sonra da dinsel ve fiziksel, ruhsal olan ayrımı yapmadan, sentezci anlayışlarını ileri sürmüştür.

En acı ve hüzünlendiğim kısım, Sümer'e söylediğim güya, ilençtir. Çayırda kuzuları zıplamayan Sümer, boğazıma yumruk oldu. Sümer'i, ötüşmeyen kurbağalarıyla yan yana getirmek beni çok zorladı. Şunu da biliyordum ki, ömrünü tamamlayan uygarlıklar bir şekilde tarih sahnesinde çekilecektiler.

Bu çekilmeyi bilerek nesnel temellere oturtmadım. Sadece cezayı ilahlarına olan güya saygısızlıkları içinde olmakla hak edilir bir sebepmiş gibi, çok çok zımni gönderimle Sümeri kendi edebiyatları içinde yok oluşlarını işledim.

Sümer'i biraz derinlikli özellikle çalıştım. Anadolu kısmını, bu kadar uzun tutmayacağım. Sümer sonrası anlatımda yer yer anlatım kuruluğuna düşmek zorunda kaldım. Bu anlatılan olayı kısa tutma kaygı ve ırasından kaynaklanıyordu.

Diğer dağarcık yapan yapıtlar:

1-Orhan Hançerlioğlu İnanç sözlüğü. Hayli hacimli

2-Orhan Hançerlioğlu Felsefe Ansiklopedisi 7cilt

3-Orhan Hançerlioğlu Düşünce tarihi (3 ayrı ciltte varlık yayınlarından)

4- Aytunç Altındal Akşam yazı Dizisi 11.12.13 Nisan 2005 tarihli.

5 Tanrılar Mezarlar Bilginler C.W Ceram

6-Bilim ve din Bertrant Rusell

7-Dine Karşı Düşüncenin Tarihi Albert Bayert

8- Sağduyu Jean Meslıer

9- İbrahim peygamber Muazze İlmiye Çığ

10-Orta Doğu Uygarlık Mirası 1-2 Muazzez İlmiye Çığ



Bölüm Sonu



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Rufan-ı Meser Ya da Yaklaşanı Satın Alma
Beyaz Ses
Kadük Bey
Hayvanlar Alemi 1
Hayvanlar Alemi 2

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aslına Yüz
Vah ki Vah
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem...
Görmez Şey
Tekil Tikel Tükel
ve Leddâllîn, Amin
Mavi Yare
Mevsimsel
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış
Meşrep 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Anılarımla Hasanoğlan Kitabına Dair Bir Değerlendirme [Deneme]
Bitmeyen Süreç Aydınlıkla Karanlığın Savaşı 1 [Deneme]
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 3) [Eleştiri]
Diktatör Olsam Meydanlarda Gezer Miydiniz? [Eleştiri]
Teslimiyet 6 [Eleştiri]
Bir Makale Yazmak 2 [Eleştiri]
Çanakkale; Kuruluşun Felsefi Önsözü [Eleştiri]
Bir Parantezin Anatomisi [Eleştiri]
Şiir ve Estetik [Eleştiri]
Bir Makale Yazmak 4 [Eleştiri]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.