..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Özlem Salman




24 Eylül 2013
Bir Zeki Müren Geçti Bu Hayattan  
Ustanın, nam-ı diğer Paşa’nın ölüm yıldönümü bugün

Özlem Salman


“Şarkılarla ağladık, Şarkılarla güldük, Şarkılarda ayrıldık, Şarkılarda üzüldük şarkılarda hayat, şarkılarda ölüm, olursa olsun…”


:ADJC:
Duygusal bir milletiz. Şarkılarla… Onları dinlerken, söylerken yaşıyoruz duygularımızı. Batı’ya yaklaştıkça yakınlaşamadığımız gibi, hayata hatta aşkımıza da uzağız. Duygularımızı bir çırpıda söyleyemez, içimize atar dile getiremeyiz. Sonra gelsin şarkılar. Bir kaçış yoludur, bir sesleniş, serzeniş, biraz da aman dileme yöntemimiz. Ama ne olursa olsun asla vazgeçemediklerimizdir.

Batı müziğinin 7 nota 12 ses, 24 gam’dan ibaret armonisine karşılık Türk sanat müziğinde sayısı yüzlerle ifade edilen ancak 10 tanesi halen kullanılmakta olan birbirinden tamamen farklı makam vardır. Osmanlıya miras kalan Bizans ve İran müziğinin karşımı eklektik bir yapıya sahip bu tür, belki de bu özelliğiyle Türkiye’nin Batılı olmaya çalışan Doğulu kimliğini de olduğu gibi yansıtır. Türk müziğinin Batılı bakış açısına göre kolay tariflenemeyecek bu doğası, yine o kompozisyon formlarıyla ifade edilmesi mümkün olmaktan uzak duyguları içinde barındırır.

Arama motorundan çalakalem tarama sırasında rastladığım bir kaynakta, Türk sanat müziği içinde farklı ruh halinin yaratılma becerisi şöyle tariflenmiş: “Türk sanat müziğindeki makamlar; genellikle 4′lü ve 5′li dizeklerin birbirine eklenmesi sonucu oluşturulur ve bu sıralı notalara çeşni denir. Kullanılan çeşnilerin farklılığı, her Türk sanat müziği makamına ayrı bir özellik ve duygu katar. Böylece dinleyicinin farklı makamlarda değişik ruh hallerine girmesi sağlanır.”* Buna niye gerek duyulduğu ise yazıya başladığım noktada saklı. ‘Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun’a ait ilk dizelerde... Millet olarak, yaşadığımız duyguları sadece şarkı sözleriyle ifade edebiliyorsak, o zaman üretilmiş eserlerin içinde duygusal bir yolculuk öngörülmüş olması da çok doğal.

Tam on yedi yıl önce kaybettik Türk sanat müziğinin en güçlü yorumcusunu. Benim gibi birkaç kuşak için dünyaya gözümüzü açtığımızdan itibaren varolan o ses, on yedi yıl önce sustu. Ancak bu suskunluğu sadece fiziksel bir yok oluşla sınırlı kaldığını söylemek zor değil. Zira hemen hepimiz belli aralıklarla da olsa onun sesinden, onun yorumuyla söyleyemediklerimizi, duygularımızı, paylaşmak istediklerimize onlar vasıtasıyla açıyoruz. Öyle ki “Ah bu şarkıların gözü kör olsun!” derken hemen hepimiz kendimizde saklı olana ileti gönderiyor, onunla iletişim kurmaya çalışıyoruz. Elbette hâlâ bir yanımızın Doğulu oluşundan, cesaretsizliğimizden, duygusallığımızdan, utangaçlığımızdan ya da her ne ise ondan.
Bundan on yedi yıl önce büyük yorumcunun susan sesi, gerçekte dillendirilen her şarkısıyla yaşamaya devam etti ve edecek.

Her duygusal dönüşümde, yitirişte ya da karşılaşmada onun yorumlarından birini dinleyerek hayatı soluklamaya devam edeceğiz. Sen nurlar içinde uyu Zeki Müren, biz hâlâ senin şarkılarını söyleyerek ağlıyoruz, gülüyoruz, ayrılıyoruz, üzülüyoruz ve belki de günün sonunda yine senin şarkılarını dinlerken ölüyoruz.

Özlem Salman
Kıbrıs, 24/09/2013

*http://www.herturlu.org/turk-sanat-muziginde-makamlar/#ixzz2fkRvWOtS



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Medya Öldü, Yaşasın Sosyal Medya!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sizi Çok Seviyorum Sevgili Dostlarım : -) )
Yeni Milenyumun Amazonları; Kıbrıslı Kadınlar
"Yirmi Yedi Yaşında Ölen Ölümsüzler"den Biri; Amy Winehouse"un Ardından…
Orjinal Gıbrıslı'lık Adalı Olmak mı?
Görsel Bellek Oyunlarından İbarettir Belki de Hayat
Kulağa Ne de Hoş Gelir; Sil Baştan!
"Hayat Bir Kutu Çikolatadır. İçinden Ne Çıkacağını Bilemezsin". Forrest Gump
Kelebek Etkisi’yle İnsanı Dönüştüren Bir Momentumdur Yaz
Pisi Pisine Kaybetmeyi Umarsızca Geçiştirme Telaşı
Bir Yanım Hep Chaplin ve O Beni Hep Çok Sevdim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bu Dünya’da Yaşamak Bazen Çok Ağır Geliyor [Eleştiri]


Özlem Salman kimdir?

‘Kurguda tıpkı hayat gibi; içinde binbir değişkenin rol oynadığı bir döngü. . . ’ Yine tıpkı hayat gibi, o da doğrusal atımlı bir hareketle değil, zaman ya da ışık benzeri dalgasal bir karaktere sahipti. Hayatın merkezinde doğanın kendisi varken, roman kurgusunun merkezindeki yazardı.

Etkilendiği Yazarlar:
Shakespeare,Tolstoy,Nazım Hikmet, L. Aragon, Yannis Ritsos, Özdemir Asaf, Can Yücel,Nietzsche, C. Dikens, Pablo Neruda, Yevgeni Yevtuşenko..daha doğrusu dünyada iz bırakan edebiyatçılar, filozoflar..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özlem Salman, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.