Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
ay karanlık ve yanıyor cıgaram gibi içim nefesimi kesiyor cıgaranın dumanı ay karanlık geceyi örter gibi zulamda mavzerim gün olur ya vurur beni yüreğim en derinden ya vurur kör bir kurşun can evimden pusu atmış sivasa hain yollar karanlık saklanmaya ararım küçük bir in ay karanlık ve kesiyor soğuk elimi ayağımı mavzerim benle dayanıyor soğuk geceye gün ışımaz bugün gece uzun gece hain saklanacak yok ki bir sebep gideceğim yer maphusun bittiği yer kalbin özgürlüğü bedenin hasreti yol uzun yol karlı keser ayakları buz her taraf hain dolu uzaktan ulur kurt gel buraya yol burda ne kaldı ki sivas denen özlenen yurda saklar sinesinde bir kalbi saklar beni çekmek için pusuya gel istiyorsan semanı gel ki ölümün sıcaklığını hisset yer yarılsa yol bulsam alttan alttan görmeden ay beni saklansam geceye varabilsem hasretin sonuna bilmem unutmuş mu yoksa yoldamı gözlerin sana her adımda seni daha çok özlerim mavrerim titrek mavzerim temkinli hadi benim derdim sensin onunki ne ki doğrulur hedefe patlar gecenin dehlizinde bilinmeze koşar mermi ya bir düşman ya sensin karşımda tutamam yakalamak ne mümkün kurşun bu bırak vursun hain varsa can evinden yol uzun zahiride kısalmaz sen varken saat gece yarısı semam kalkma sen daha çok erken uzaktan uzaktan ışıklar yanıyor geceyi bölüyor aya inat nereye gitsem nasıl bulsam seni ateş böcekleri gibi ışıl ışıl şehrin her yeri hangi yorgan sarar hangi kollar ısıtır yüreğini bir bilsem yerini yırtar gelirdim geceyi alsam kaçsam dağlara dördümüz kalsak sen ben mavzerim vecanımın yoldası cıgaram sen yokken dumanı yol oldu sivasa sen yokken onunla silindi her tasa uyanma sakın bitmesin sana olan hasretim olurda uyanır beni görürsen acep o zaman ne ederim uzaktan çatırtılar geliyor semam az dur ne olur sana gelirken siper bulamadım açık her yer ecel gelirse eliyle koymuş gibi bulur bir ses bu ne dir ki düşer mavzer düşer geceye yer kan olur ayaklarda ince bir sızı göğsümde bir uğultu kadınım demek isterim dil lal olur bakarım ne adım atacak hal kalmış bende nede can bedende geriden gelmiş pusu bilemedim yerde bedene kana bulanmış eller kıpkırmızı sana gelirken unutmuşum bakmaya geri nerden bilirdim kahpe kurşunun arkadan geleceğini
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hasan Pamuk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |