Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Yok mu? Orası, Harika bir dünyadır! Yaşayabilmek için herkesin kötü olmasının zorunlu olduğu bir dünya… Orada, her lahza çevreye direnme gücünüzü hazır tutmalı ve olan biten her şeyden etkilenerek kendinizi sürekli geliştirip bu direnme gücünüzü büyültmelisiniz. Orada verilen eğitimler, tamamıyla, muvaffakiyetsizleştiricileştirilmeyi hedeflemekteydi. Yetiştirilen ekonomistlere, ekonomik yapısının nasıl muvaffakiyetsizleştirilinebilineceği öğretilirdi. Mühendislere, bir fabrikanın üretimde nasıl muvaffakiyetsizleştirilinebilineceği öğretilirdi. Kezalik, işçilere yapılan işlerde nasıl muvaffakiyetsizleşilinebilineceği öğretilirdi. Siyasi Partiler, “bu memleketi diğer memleketler karşısında en iyi biz muvaffakiyetsizleştirebiliriz,” diyerek oy isterlerdi. En muvaffakiyetsizleştirebilici parti başkanları, mitinglerde, “Tüvan, seninle gurur duyuyor!” diye atılan tezahüratlar eşliğinde alkışlanırlardı. Velhasıl-ı kelam, nasıl muvaffakiyetsizleştirecekleri öğretilememiş kişiler muvaffakiyetsizleştirilememiş kişiler olarak ıskartaya ayrılarak vatandaş olarak kullanılıyorlardı. Bu büyük vebalden kurtulabilmek umuduyla herkes, ama herkes, birer muvaffakiyetsizleştirici olarak yetişmeye gayret ediyordu. Bir Siyasi Parti de ben kurdum. Herkes sandı ki, parti programımda ülkenin en iyi partimiz tarafından muvaffakiyetsizleştirilinebilineceğini anlatacağım; oysa ben tam tersini yaptım, ülkenin nasıl muvaffakiyetleştirilinebilineceğini anlattım. Tüvan’ı çok sevenleri çevremde toparlayarak bu duruma bir dur demenin gerekliliğini anlatmaya çalışarak, muvaffakiyetsizleştirici olmayı yani muvaffakiyetsizleştiricileştirilmeyi reddetmelerini istedim. Bu konuda bulabildiğim her meydanlıkta, her insana, hiç üşenmedim, ileri geri konuştum. Yapılan ilk genel seçimlerde ise binde dört oy alabildim. Olsun! Yılmadım, mücadelemi sürdürdüm. Benim bu tarzım üzerine, bazıları, tekerlerine çomak sokmakta olduğumu görmekte gecikmediler. Herkesi kolayca muvaffakiyetsizleştiricileştiriverebileceğini düşünen bu şahıslar, bu duruma çok sinirlendiler. Beni “Hergelekon davasından tutuklattılar. “Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine laflar ediyormuşsunuz ha?" diyerek sorgulamaya başladılar. On yıl kadar süren tutukluluk hallerimden sonra cezaevinde de uslu durmadığımı, çan çan konuşup durduğumu, yazılar yazdığımı görünce, Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine propaganda yaparak mevcut hükümeti yıkmaya halkı teşvik etmekten müebbed hapse çarptırdılar… Olsun! Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır. Vatan sağ olsun!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kemal Yavuz Paracıkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |