..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Mustafa Yener




24 Ağustos 2012
Kendisiyle Savaşan Toplum…  
Mustafa Yener
Çok yaklaştı, bir kez daha kırılma noktasında tarih. Sadece Alevi-Sünni değil, sadece sağ-sol, sadece Türk-Kürt değil, bütün ayrım noktaları aynı anda kaşınmış, bütün sinir uçları aynı anda uyarılmış ve cepheler oluşmuştur.


:AIFD:
Işık, sesten binlerce kez hızlı yayılır.
Nefretin de aynı şekilde sevgiden hızlı yayıldığını söyleyebiliriz. Nitekim nefretin çığlığı çok uzaklardan duyulabilirken, sevgi sözcükleri zorlanarak, bir fısıltı halinde ancak çıkar dudaklarımızdan. Sevgili bile işitmekte zorlanır.
Sevgiyi büyütüp yaygınlaştırmak çok meşakkatli iştir, çaba ister, fedakarlık ister. Halbuki nefret habis bir ur gibi tüm topluma bulaşır.
***
Toplumdaki farklılıklar hem o toplumun renkleri, hem de zenginliğidir. Farklı renk ve görüşlerin olmadığı toplumların ilerlemesi de mümkün olmaz. Çünkü karşıtları olmayan her rejim yozlaşmaya mahkumdur. O renklerin şu veya bu sebeple budandığı, tek sesliliğin hakim olduğu her toplum kısa sürede durağanlaşıp geriler.

Her ne kadar toplumsal zenginlik de olsa, farklılıkları kaşımak nefreti yaygınlaştırmanın en kolay yoludur. Çünkü farklılıklar aynı zamanda toplumun sinir uçlarını oluşturur.
O sinir uçları ne zaman uyarılsa orta yerinden ikiye bölünmüştür toplum. Efsanelerdeki iki başlı yılan uyanmış, kendi kendisiyle savaşa tutuşmuştur.

Bir hikaye gibi gelebilir size anlattıklarım. Oysa ülke tarihi bu acılarla yazılmış gibidir. Alevi-Sünni, sağ-sol, Türk-Kürt kavgaları, sadece bir kardeş kavgası değil; farklılıkların kaşınmasıyla hayat bulan efsanedeki yılanın uyanması, toplumun kendi kendisiyle savaşa tutuşmasıdır. Hatırlanacağı gibi bu savaşların hepsi kanlı bitmiş, evlatlar ölmüş, anaların bağrı tutuşmuştur.
***
Çok yaklaştı, bir kez daha kırılma noktasında tarih. Sadece Alevi-Sünni değil, sadece sağ-sol, sadece Türk-Kürt değil, bütün ayrım noktaları aynı anda kaşınmış, bütün sinir uçları aynı anda uyarılmış ve cepheler oluşmuştur.
Türbanlı-türbansız, laik-dinci, halk-seçkinci…

İlk tarım toplumları, bereketli bir yıl yaşayabilmek için, toprak ananın rahmini oluşturan yerküredeki çatlaklara kan akıtırdı.
Farklılıklarımızın uyuz gibi kaşınması boşuna değil.
O topraklar döllendi; doğuma hazır şimdi.


Ağustos 2012, İstanbul
Mustafa Yener

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Sayın Vildan Hocam,
Gönderen: Mustafa Yener / , Türkiye
12 Eylül 2012
Sancılar başladı ve anlaşılan çok zorlu bir doğum gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ambulanslarla doğum mahalline tıbbi malzeme niyetine silah taşıyor. İki yüzlü bir suskunluğa gömülen İslam-cı camia, o doğumun ebesi sayılır... Selamlar,

:: :(
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
12 Eylül 2012
Seyrek aralıklarla doğum sancıları başladı sanki... Selamlar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Babam Yaşasa Çok Kızardı…
Hayat Kazık Atar İnsana…
Ölen Bir Ülkenin Memesinden Beslenmek…
İşte Bunun İçin Üç Çocuk
Pandora’nın Kutusu…

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Lavman... [Şiir]
Altın Yürekli Kahraman Beşar Esad… [Eleştiri]
Boş Verin; Sol da Oluvermesin… [Eleştiri]
Haydi Kızlar Kocaya..! [Eleştiri]
Su İçerdik Testiden… [Eleştiri]
Öcalan İçin Kardeşlik Türküsü Söylemek… [Eleştiri]
Kenan Evren'in Burnu... [Eleştiri]
Gavur Biliyor Kardeşim..! [Eleştiri]
İkiyüzlü Avrupa..! [Eleştiri]
Öğretmen Öğretir Direnişi de [Eleştiri]


Mustafa Yener kimdir?



Etkilendiği Yazarlar:
Öyle bir etki altında olduğumu düşünsem, yazmam manasız olurdu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Yener, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.