"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
-Evet güzel bir niyet var ortada tabii gençler birbirini görmüş beğenmiş, kahvelerimizi de güzel yapmış kendi güzel kızımız fakat tabi bir kaç sorum olucak usülen delikanlıya malum kız evi naz evi demişler değil mi efendim? Şimdi evladım adettir sorulur yaptın mı askerliğini? -Evet efendim yaptım 2 ay kadar... -Nasıl oluyor o 2 ay kadar?? -Yani elverişsiz saydı komutanlarım beni ruh halimden mütevellit olarak -Ne varmış ki evladım ruh halinde? -Şimdi ben her sabah omzuma yıldız taktım inatla, yıldız falına da inanmam zira ama işte sevdim orda gördüm ,inatta ettim biraz, hatta kimi zamanlar ileriki bölüklerde içtima aldığım oldu amam tuttular getirdiler beni geri, derken terhis oldum, bitti yani askerlik delice... -Güzel yani vatan hizmeti değil mi oğlum hepimiz yaptık tabi işte önemli şimdi güzel kızımızı sana emanet edeceğiz aile kuracaksın meslekte önemli, işin nedir yavrum? -Efendim amatör şairim ben para pek getirmedi bu güne dek zaten bu işten para beklemekte Çanakkale de oltayla lüfer avlamak kadar iddialıdır ama kızınız teminat verdi KPSS sonrası maaşı ile geçinir gideriz zannımca... -Şakacı oğlumuz (gülüşmeler en sahtesinden) -Aslında şakada değil şimdi ne biliyim dürüst olmak lazım, ben öyle severim evde uzanmayı falan, kariyer derseniz sinek avlarım sıkılınca evde, biraz para geçsin elime bozuk, böyle bozuk midye dolma bile yerim, haa bide langırt severim liseden kalma kötü alışkanlık diyelim, buzluktan buz çıkarırım ama sevmem öyle dizmeyi suları hep taşırdım çünkü hoş taşkınımdır ara ara, bazen şaşarım kızınız neyime bayıldı diye ki göbeğimde fena değildir malum, bazen inanamam güzelliğine, kendime bakıp "neden seçti beni?" derim. O güzellik ki hani böyle Assos'tan bakarsınızya Midilli'ye bazen hayran hayran işte öyledir, yaşlı zeytin ağaçlarıyla bile dertleşirsiniz kızınızın güzelliğini fısırlıkta fısısr fısır fısırca. Ordan bir dalga sesi gelse kadifemsi derim ki "aha işte kaşları", bir yıldız kaysa böyle Athena Tapınağı yıkıntılarından derim ki "aha işte sesi", kekik kokuları derseniz teni ki ayrıntıya girmeyeyim ayıp aile meclislerinde. Adabım budur zira bir kalbi var ki Ege Denizi halt etmiş derim yanında. Kumrular kadar sakindir de ama bazen hava şubatta poyraz yapar da nemle sevişip üşütür ya bizi hani işte o kadarda gururludur, çocuk kadar sahtekar, aha şu gördüğümüz Çanakkale kayalıkları kadarda güçlüdür limandaki ben metruk yelkenlinizi korumada. Saygılar... Cumhur Ç.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cumhur Çırnaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |