..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Başkaldırı > Cumhur Çırnaz




23 Mayıs 2012
Bir Gulyabani Hikayesi  
Cumhur Çırnaz
Kazdağı altın arama çalışmalarına dair yazdığım kısa bir hikaye...


:BDEJ:
Kazdağı Göknarları arasından süzüle süzüle ilerleyen dört ürkek yürek, ormanın derinliklerinden gelen ürkütücü, fısıltımsı, çıtırtımsı sesler eşliğinde gözlerini altın bürümüş beyaz adam endamlı istilacıların "şantiye" adını verdikleri alana doğru ilerlerken, kör karanlıkta gece görüş sistemlerine eş aydede onların izlemekteydi. 20 li yaşların kimi zaman saçma sapan, kimi zaman üzerlerinde taşan yararlı fikirleri ile harman bu dörtlü için yaklaşık 10 güneş batımı önce bir beyaz adam hastalığı olan kanserden kaybettikleri dostlarının vasiyeti bu hallerini açıklamakta idi. Vasiyetki son söz olarak dökülürken kanser olmuş dudaktan "dağı koruyun abi" gibi basit ergensi bir cümle içine sıkışıvermişti. Beşide dövgün eğitim yılları sonrası üniversite denen umut ocağında bir araya gelmişlerdi. Sayıları dörde düştüğünde ise soyu tehlike altında olan kaplumbağalar gibi kabuklarını çekip bir süre saklanmışlarsada sonunda vasiyet onları bir araya getirmişti. Altına hücum eden ve dağın yerlisi olan göknarlar, ayılar, çiçekler, kuşlar vs. vs. kabilelerini tehdit eden bu adamlara karşı birşeyler yapmak farz olmuş idi. Hippi bozması, ergen taşması öğrenci evlerinde "Ne yapmalı?" derken radyoda Moğollar "bir şey yapmalı!!!" diye haykırmakta öte tarafta ise tombul televizyonlarında "Süt Kardeşler" filmi tesadüfen oynamaktaydı. İşte fikir burada bir yerlerde oluştu.
-Abi sanırım yaklaştık sesleri geliyor işçilerin
-Abicim bi fısıltıyla konuşun adamlar çakıcaklar burda olduğumuzu
-Olum bak o çift kasetçalarlı antikayı dayımdan zor bela aldım bişiy olursa sıçar ağzıma
-İpi attım makarayı ver, baykuş taklidi yapınca seni yavaş yavaş yukarı çekeceğiz Gülşah. Onur, abi sen o ara teybi işaretimle aç. Uğurcan sen ve ben ipin başındayız abi Ok?
İşte bu türden sivilceli konuşmalar arasında şantiyeye bakan tepeden gelinlikler içinde parlayan güzeller güzeli, kıvırcık saçlı deniz kızı kadar kıvrak bir ürkek yürek kalem gibi uzanan ağaçların arasından yukarı doğru yükselmeye başlarken, 80 li yıllardan kalma kasetçalardan uğultulu bir ses yükseliyordu "GİDİİİİİİN BURDANNNN....GİDİİNNNNNN" Altan yükselen ışık ise durumu daha ürkütücü hale sokarken bir anda yardımlarına yetişen rüzgarda durumu taçlandırıyordu. Şantiyede tuvalate gitmek için dışarıda olan Mehmet ismindeki işçi görüntüyü görüp sesleri ilk işitişinde o vakit hacetini ayakta gidere gidere kaçmaya ve diğerlerini "abi hortlaaaaakkkkk!!!" sesiyle korkutarak, uyandırarak çoktan yakındaki köye koşmaya başlamıştı bile. Dışarı çıkan çoğu azami batıl inançlara sahip asgari ücrete gark işçiler kaçışmaya başlamışlardı. Olaya şahit aklı selim İTÜ Maden fakültesi mezuniyeti gururlu mühendis altın kaplama Uygar Bey bile donakalmıştı...
Olay altıncıların kas gücü kaynağı köylerde hızlıca duyulmuş, kimseler dağa çıkmaz olmuş ve hatta efsanevi Sarıkızın Ruhunun dolaştığı dilden dile dolaşırken ürkek dörtlümüz Şakirin Yerinde olaydan 25 güneş batımı sonrasında keyifle çaylarını yudumlayıp "Süt kardeşler" filmindeki "Gulyabani"yi tebesümle ve rahmetle anmaktaydılar...Cumhur Ç.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kız İsteme

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vahşi Kent Soylu Kadın ve Taşralı Kibar Erkeğin Karşılaşmaları
İş Görüşmesi
Derya Kuzusu
Algı Dairesi
None Kör Kedi Zifir'den Arta Kalan
Bağlantı Kurulamıyor
Algı Dairesi (Bölüm 2)
Yamalı Yaman
Algı Dairesi (Bölüm 9)
Algı Dairesi (Bölüm 3)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mektup [Şiir]
Pazar Konseri [Şiir]
Hüzünbaz [Şiir]
Ahşap Dümen [Şiir]
Kuşbakışı Sahili İnsanları [Şiir]
İskeleti Kılçıktan Adam [Şiir]
Tarla Kuşu [Şiir]
Balkondan Adam [Şiir]
Martı Zeki [Şiir]
Geliyorum Desen [Şiir]


Cumhur Çırnaz kimdir?

1977 DOĞUMLU SARDALYA KALPLİ, KILÇIKTAN İSKELETLİ, KALAMAR YÜREKLİ, AHTAPOT AKILLI. . .

Etkilendiği Yazarlar:
SAYMAKLA BİTMEZ...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cumhur Çırnaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.