..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Kent > chaotica




9 Haziran 2012
Beklek VIII.  
chaotica
İstifini hiç bozmadan oturuyor. Kalkıyorum. Onu yerden kucağıma alıyorum. Başını koltuğuma sokup gövdesini sevmeme izin veriyor. Bunu yaparken arka ayaklarını yürümeye çalışıyormuş gibi hareket ettiriyor. Ona dokunurken her seferinde bunu yapmasından nefret ediyorum. Kendimi sürekli tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. O da cüssemden korkuyor ve duruma, ben vazgeçene kadar rızasız razı oluyordu. Onu yere bıraktığım anda temas ettiğim her noktasını diliyle haşin bir titizlikle temizliyordu. Kese atılmasına seve seve razı olabileceğini düşünüyordum.


:AFCC:
Soft arka ayaklarının üzerine oturmuş beni avıymışım gibi gözlerini kısmış izliyor, bir yandan da kuyruğunu sertçe kaldırıp yere vuruyordu. Sevşan gideli neredeyse bir hafta oluyordu ama Soft bana yaklaşma konusunda ihtiyatlı olmayı tercih ediyordu. Yaralarım kısmen iyileşmiş, yer yer kabuk bağlayan -çoğu yerim- yerlerimin bandajlarını açmıştım. Yalnızca suyun ilk temas ettiği noktalarda, omuzlarımda sıkıntı vardı. Soft canımın acıyacağı yerleri öğrenmiş, mümkün olduğunca o noktalara saldırıyordu.

“Yine saldıracak mısın kızım?”

İstifini hiç bozmadan oturuyor. Kalkıyorum. Onu yerden kucağıma alıyorum. Başını koltuğuma sokup gövdesini sevmeme izin veriyor. Bunu yaparken arka ayaklarını yürümeye çalışıyormuş gibi hareket ettiriyor. Ona dokunurken her seferinde bunu yapmasından nefret ediyorum. Kendimi sürekli tecavüz ediyormuş gibi hissediyorum. O da cüssemden korkuyor ve duruma, ben vazgeçene kadar rızasız razı oluyordu. Onu yere bıraktığım anda temas ettiğim her noktasını diliyle haşin bir titizlikle temizliyordu. Kese atılmasına seve seve razı olabileceğini düşünüyordum.

O halının üzerinde yatarken ona Bukowski'den şiir okudum. Seveceğini düşündüm, sayfayı çevirdiğim parmağımın üzerine atlayıp ısırdı. İşaret parmağım şişti ve dişinin parmağımdaki izleri bir süre sonra iltihaplandı. Onu ensesinden tutup balkondan aşağı salladım. Ayaklarını ve kuyruğunu altına doğru topladığını gördüğüm anda gözyaşlarımı tutamadım. İçeri girdim, parmaklarımın arasında ensesinden çaresizce sallanıyordu. Ona sıkıca sarılıp hıçkırarak ağladım. Neye ağladığımı bilmiyordum, Soft'un ellerimdeki çaresizliğine ya da Muazzez'in gidişine... bunu anlamak benim için hiç de kolay değildi. Soft, onu atmayı aklımdan geçirdiğim anda ensesinden tuttuğum için beni annesi sanacak kadar anne özlemi doluydu. Bense onu sıkıştırdıkça ve o kaçmaya çalıştıkça Muazzez'i hatırlıyordum. Televizyondaki evlilik programlarında, duyguların tercümesi altın rengi bir zemin üstünde izleyicilere verilirdi. Eğer hayatım eğer bir programdan ibaretse, ekranın önünde muhtemelen “Karmaşık Duygular” yazıyor olmalıydı. Bir an gözümün önüne gelen bu pencere karşısında kahkahalara boğuldum ve Soft kucağımdan kaçtı. Bir yandan gülüyor bir yandan da “karmakarışık duygular yazın oraya” diye bağırarak ağlıyordum. Zırlamayı kesmem gerektiğine karar verdim. Omurgamı dikleştirdim. Karın bölgem gerilince acıdı. Mutfağa gidip bir bira aldım.

“Soft, hadi çık kızım, sana Orhan Veli okuyacağım.” dedim sevecen bir tonla.

Miyavladı. Sesi kırgın geliyordu. Soft'u anlayabilmek için dişimi kırabilirdim. Dişimi herhangi biri de tek yumrukta kırabilirdi. Sonuçta bir gün benden yemek istediğini anladım ve dişimi kırmadım. Kendimi kaypak hissetmeme rağmen onu hiç değilse bir konuda anlayabildiğime sevindim.

Soft'a karşı içimde sevimli bir his vardı. Gece gelip ayağımın dibine atlayıp kıvrılması hoşuma gidiyordu. Birkaç kez yanıma alıp yatmayı düşünsem de buna cesaret edemedim. Sabahları benden sonra kalkıyor oluşu çok saçma geliyordu. Ona, kalk hadi bana kahvaltı hazırla diye bağırıyordum. Korkup koridora kaçıyor ne yapacağını bilmez şekilde bana bakıyor, yataktan kalkıp mutfağa yöneldiğimde miyavlıyordu. Ona haşlanmış kabuklu yumurta veriyordum kahvaltıda. Ara sıra kahve isteyip istemediğini sorduğum da oluyordu. Akıllı kedi. Hiçbir zaman kahve içer misin diye sorduğumda miyavlamadı. Eğer miyavlarsa yumurtasının üzerine sıcak şekersiz kahve dökeceğimi biliyor olmalıydı.

Yarımlığıma iyi gelmişti. Ya olmayan yarıma pansumandı ya da beni tamamlıyordu. Onu sevmek istiyordum fakat Tonya’nın ani gidişi sonrasında yaşadığım travmayı da unutamıyordum. Üstelik Soft benim bir terkedilmişliğimin üzerine hayatıma giriyordu. Düşündüm. Çekeceğim acıyı hesapladım. Ne kadar acı çekersem çekeyim ve ne kadar tırmalanırsam tırmalanayım Soft artık hayatımdaydı. Sokak kapısı aralığından gözümün içine baka baka kaçana dek.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kent kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beklek XIV.
Beklek XI.
Beklek XIII.
Beklek XII.
Beklek VII.
Beklek X.
Beklek II.
Beklek XV.
Beklek I.
Beklek VI.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ot Yanığı [Şiir]
Arp Çalıyordu [Şiir]
Alyuvar [Şiir]
Köksüz [Şiir]
Valeler [Şiir]
Kevser [Şiir]
Perdeler [Şiir]
Aya Kapı [Şiir]
Masal Misal Mesel [Şiir]
Danyal [Şiir]


chaotica kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © chaotica, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.