Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Fırçayı en tepe noktamdan başlayarak, saçlarımda daireler çizerek sürtmeye başladım. Alnıma, kaşlarıma, yüzüme, boynuma, göğsüme, kollarıma... kısa süre sonra banyoda kardan adam gibi dikiliyordum. Usturadaki jileti değiştirmek için gözlerimdeki köpüğü işaret parmağımla temizledim. Saçlarım ve köpük usturada bir hışırtı çıkartarak birikiyordu. Biriken kıl ve köpüğü musluğun altındaki buhara tuttum, işime devam ettim. Hayatımda ilk kez kaşlarımı kestim. Sakallarım kollarımdaki kıllar, bacaklarımdakiler... sadece kuyruklu kirpiklerime dokunmadım. Duşa girdim. Önce kaynar suyla acıya dayanıklılığımı ölçtüm. Muazzez'in uzaklaştığı düşüncesi suyun ısısını önemsizleştiriyordu. Sırtımdan akan kaynar su, sırtımın ve omuzlarımın önce su toplamasına sonra patlamasına ve ölen derilerimin parça parça düşmesine neden oluyordu. İnsanın kendi dökülüşüne şahit olması garip bir histi. Tüysüz kollarımın yüzeyi kızarmış ve su toplamıştı. Soğuk suyu açtım. O ana kadar açılan gözeneklerimin aniden kapanıp bedenimin kasılmasıyla canımın acısını biraz daha hissettim. Banyodan çıktım. Hemen tüm vücudum su toplamıştı. Boy aynasına bakınca yalnız kuyruklu kirpiklerimin ruhsal ve bedensel korozyonuma dayandığı görünüyordu. Göz kapaklarım "Edriyın" diye bağıran Raki Bir'in göz kapaklarından farklı değildi. Buzdolabına gittim iki litrelik pet şişede duran suyu, soyulmuş karides gibi duran dudaklarıma dayayarak içtim. Canım yanıyordu ve su zevk vermiyordu. İçimde kurumaya yüz tutmuş fidanları sulamak zorunda hissediyordum kendimi. Oysa onun gidiyor olduğunu düşündüren virüs beynime çöreklenmeden önce dudaklarımın Muazzez'in dudaklarına dokunduğunu hayal edip, sonsuz bir keyif alıyordum bundan. Şişe bitince bir şişe rus votkasını yanıma alıp yatağa girdim. Titremeye başladım. Bacaklarımı karnıma toplamaya çalıştıkça acı ile kesik çığlıklar atıyordum. Can acım Muazzez'in yokluğuna dair acımı hafifletmiyordu. Anlık olarak, yanıklarımın sürtmesinden kaynaklı kof çığlıklarım sonrası kafama çöreklenen yarım kalmışlık düşüncesi içimi kemiriyordu. Muazzez'i yazmaya başladığımda yalnız bir adam olmakla övünüyordum. Bir insanın en güçlü halinin yalın hali olduğuna biat etmiş olmam beni özgür kılıyordu. Chao... kaval kemiği gibi güçlü, kırılmaz, kahramanlarının tek tanrısı... yaratır, öldürür, ardına bakmaz. Atom çekirdeği gibi kırılmaz bölünmez bir çetinliğe sahip olduğumu sanıyor olmanın altında yatan yalınlığımdan başka bir şey değilken birden bire yarım kalmışlık hissiyle tanıştım. Beklemek beni aşındırıyordu. Bekliyor olmamın umurunda olmaması ise aşınan ruhumu enfeksiyona daha açık bir hale getiriyordu. Muazzez'i hangi ara beklemeye başlamıştım bilmiyorum. Düşüncelerimin beni rahatsız etmeye başladığını hissettiğimde göğsüme votka şişesinden iri bir yudum püskürttüm. Testislerime kolonya dökülmüş gibi çığlık atarak doğrulmaya çalıştım fakat açık yaralarımdan sarkan etlerim çarşafa yapışmıştı. Onları kopartarak doğruldum. Kurumuş kan ve irin lekesi midemi bulandırıyordu. Akşam olmuştu. Tek sağlam yerim ayaklarımın altı ve nispeten avuçlarımdı. Havanın iyice kararmasını bekledim. Akşam karanlığından ve serinliğinden faydalanarak balkona çıktım. Muazzez'i son görüşümden bu yana üç ay geçmişti ve muhtemelen bir çocuk doğurmuştu. İçinde benim çocukluğumu taşımayan bir çocuk... tanrı tüm çocukları beni korumadığı kötülüklerden korusun; amin... neye benziyordu o çocuk merak etmek ve kafamda bir şekillendirme yapmak istiyorum. Olmuyordu. Yüzü olmayan benzersiz bir çocuk doğmuş, şimdi diğerlerine benzetilmeye çalışılıyordu
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © chaotica, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |