..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Mümtaz Beğen




23 Kasım 2002
Yıllar Sonra Bir Gün  
Mümtaz Beğen

:BJDA:
YILLAR SONRA BİR GÜN

Huzur evinin kapısından hızlı adımlarla giren ve halinden 60-70 yaşlarında olduğu anlaşılan kadın, girişteki danışmadan bir şeyler sorar.

Danışma memuruyla aralarında geçen ve kısa süren konuşmadan sonra aradığı şeye bir an önce kavuşma heyecanıyla olsa gerek daha bir hızlı adımlarla merdivenlere yönelir.

Kapı numaralarına bakarak ilerlemektedir koridorda. Ve hışımla dalar 24 numaralı odaya...

Bir yatak, çelik bir elbise dolabı, küçük, formika kaplı bir sehpa, dayanakları ahşap bir tek misafir koltuğunun bulunduğu, yerlerin mozaik olduğu, penceresi batıya bakan, pek köhne sayılamayacak bu Huzur evi odasında yaşı 70’ e varmış ve çoktandır ilaç tedavisi gören birisi yatmaktadır.

Kaybetmişlikle bulmuşluğun, ya da bulmuşlukla kaybetmişliğin arasında bir çok zıt duyguyu aynı anda yaşayan kadın, gözlerinin ışığına bakılırsa, sevinmektedir. Alnındaki daha bir belirginleşen hayat çizgileri ise üzüntülü olduğunu ortaya koymaktadır.

Çok kısa bir sürede anılar gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmiş olan kadın, üzerinde lacivert eşofman bulunan yataktaki yaşlı adama yaklaşır. Gözleri nemlidir. Yıllardır denize hasret bir kaptanın denizi seyrettiği gibi seyreder bir müddet onu. Ve buruk bir sevinç içerisinde seslenir.

- Merhaba,
Nihayet buldum seni.
Nasılsın,
Beklemiyordun değil mi beni?..

- Merhaba,
Ben kaybolmadım ki bulunayım.
Herkes biliyor ki,
Son sekiz senedir buradayım.

- Yanlış anladın,
Kavuştum sana dedim.
Belki inanmayacaksın ama,
Seni çok özledim.

- Çıkaramadım, af buyurun,
Tanıtır mısınız kendinizi?
Ne zamandır tanıyorsunuz,
Bendenizi?

- Yapma Allah aşkına
Yapma be şâir
Ne şiirler yazmıştın hani,
Beni sevdiğine dâir.

- Hem sevdim hem şiir yazdım ha
Şimdi iyice şaşırttınız.
Aklımı yitirmedim daha
Bence siz ortaya bir yalan attınız.

- Yalan değil söylediğim
Niçin öyle düşünüyorsun?
Bu değildi beklediğim,
Beni kırmak mı istiyorsun?

- Niyetim sizi üzmek değildi,
Samimi söylüyorum.
Sadece gerçekleri,
Anlamak ve anlatmak istiyorum.

- Haydi, gezdireyim bahçede seni,
Hava alırsın, mevsim nasıl olsa yaz.
Hem belki konuştukça,
Hatırlarsın geçmişi biraz.

- Hatırlamam neyi değiştirir,
Konuşsak da hoş konuşmasak da hoş.
Gerçek olan tek şey şu değil mi;
Sevgisiz geçen hayat boş.

- Alır alır gelirdim seni buraya,
Ancak Huzur evinde kavuşuruz derdim.
İster inan ister inanma ama,
Ben sana bu güne söz verdim.

- Ya, demek öyle,
Pekiyi ya bunca geçen zaman?
Hasret nasıl telafi edilir,
Mümkün mü o günü tekrar yaşaman?

- Hiç unutmam,
Bir sohbette sormuştun bana,
“Bende ne buldun?” diye.
Gönlümü çalan ne servetindi
Ne de verdiğin bir hediye.

- Allah Allah,
Diyorsun ki şuydu sorduğun,
Peki söyle bakalım,
Neymiş bende bulduğun?

- Oturduğumuz o parkta gözlerine bakarak,
Gülümsemiştim.
Ve daha sonra sana,
Sen beni çok sevdin, demiştim...

- Hatırlıyorum elbette hepsini,
Unutulur mu hiç?
Onca gayret onca emek.
Tahmin etmeliydim,
Sen, “O” sun demek.

- Evet, benim,
“Sevmekten kim usanır?” diyen,
Kaç kere yemin eden,
Kaç kere geri gelen...

- Anlıyorum, kaçan kovalanır, sevenden kaçılır,
Bizde böyledir değil mi âdet?
Üç günlük dünyada
Çok görülür saadet.

- Gittim... Gittim ama,
Sebepsiz değildi gidişim,
Terk etmiş olsam da seni o gün.
Geldim işte yanındayım,
Ve seninim bugün.

- Neye yarar ki,
Ne olursa olsun neden,
Beni terk ettin.
Ve geçti artık iş işten,
Sen unutulmuş olmayı,
Çoktan hak ettin.

- Yalvarırım,
Yalvarırım bana bunları söyleme.
Kırk yıldan sonra,
Tam bulmuşken seni,
Yeniden kaybetmemi isteme.

- Bırak !..
Bırak lütfen ellerimi,
Ömür bitmiş seni neyleyim?
Tek başıma yaşadığım dünyadan,
Bırak da, yalnız gideyim...


Sağ elini avuçlarının arasında tutan kadından kurtaran yaşlı adam, oturmakta oldukları banktan da aniden kalkar.

Bastonunun da yardımıyla ağır aksak yürümeye başlar. Ağlıyordur... Ama arkasına bakmadan yürümektedir. Binaya mı? Odasına mı? Hayır...

Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş gençliğinin maralını, güzel hatıralar yaşadığı kadınını, yüzlerce şiir yazdığı ilham perisini bırakmıştır arkasında...

Gitmektedir.... Ama nereye gittiğini ne kendisi ne bir başkası bilmektedir...

Mümtaz Beğen



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Biliyoruz
Belki

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Olur mu?
Bir 14 Şubat Şiiri
Ben'im
Deyin ki...
Bana Düşmüş
El Beni
Sevmek
Gitti
Sana Kavuşmak
Var mısın?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Huzur ve Mutluluk [Deneme]
Adamlar [Deneme]
Ömür Dediğin [Deneme]
Gün Deyince... [Deneme]
Güzellik Nerde, Akıl Nerde?.. [Deneme]
Sen ve Ben [Deneme]
Ölmeden Ölmek [Deneme]
İki Ahlak [Deneme]
Farkında Olmak [Deneme]
Gün ve Biz [Deneme]


Mümtaz Beğen kimdir?

GÂYE Ne şöhret peşindeyim, ne şan ne de bir pâye, Gerçek olan yalnız şu; gerisi hep hikâye, Ölesiye sevmek ve sevilmek var ya hani, Budur dünyada benim için en büyük gâye!. . Mümtaz Beğen

Etkilendiği Yazarlar:
A.Karakoç - Cemal Safi- Bekir Sıtkı Erdoğan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mümtaz Beğen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.