..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > İş Dünyası ve Aile Yaşamı > Fuat Türker




11 Mayıs 2012
Evlerin En Dayanıksızı...  
Fuat Türker
... eşler, Allah aşkından kaynaklanan tutkuyu birlikte yaşarlar. Tutku, Allah aşkının insan ruhunda meydana getirdiği şiddetli hazdır. Müminin seçtiği eş onun cennet arkadaşı, sonsuz cennetteki eşidir.


:AHAF:
Günümüzde evlerin çürük ve dayanaksız, temelindeki malzemelerinin olması gerekenden az olduğu açık. Gerçek evliliğin temelinde ise Allah sevgisi ve Allah rızası bulunur. Temel sağlam olunca yuvada ufak tefek çatlamalar olsa bile çökmez, yıkılmaz. Bu gerçeğin bilincindeki müminlerin eş adayında aradığı en önemli özellik derin Allah sevgisi ve Allah korkusudur; takvadır. Mümin erkeğin amacı Allah’ın verdiği o emaneti koruyup kollamak ve eşini dünya şartlarında en iyi şekilde yaşatmaya çalışmaktır. Müminler, Allah’ın verdiği o güzel derinlik hissini yaşamak, Allah’a birlikte kulluk ederek O'nun rızasını kazanmak için evlenirler.

Allah, "Onda 'sükun bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (Rum Suresi, 21) buyurarak eşler arasındaki sevgi ve şefkate dikkat çeker.

Mümin eşine çok değer verir, çok ciddiye alır, onun için çok özeldir, gözünde kutsaldır, tertemizdir, iffetinden emindir, ona aittir.

Eşte aranan akıl, samimiyet, dürüstlük ve güvendir. Güven duymak en büyük rahatlıktır. İnsan eşinin Allah’tan gücü yettiğince korktuğuna inanıyorsa, Allah’a gönülden bağlı olduğuna ve Allah’a tam teslim olduğuna inanıyorsa o zaman güvenin konforunu yaşar.

Günümüzde ise insanların ilişkileri genellikle karşılıklı çıkar ilişkilerine dayanıyor. Sevgi, kaynağını Allah sevgisinden almadığı içindir ki evlilik zamanla hem kadın hem de erkek için azap haline geliyor, evler adeta cehenneme benziyor.

İnsanların hayatını kâbusa çeviren bu durum, din ahlakının yaşanmaması ve toplum kurallarının Kur'an'a tamamen ters olmasından kaynaklanıyor. Boşanmaların çokluğu, aile içi şiddetin fazlalığı ve geçimsizliklerin temelinde insanları mutsuzluğa, acılara ve kayba sürükleyen toplumdaki çarpık sistem bulunuyor.

Evlilik, "mantık evliliği" kılıfı altında adeta bir ticarî anlaşma gibi görülüyor. Ortaklarının birbirine sevgi ve saygı hissetmediği, sık sık şirket hisseleri nedeniyle tartışmaların yaşandığı, kimin en çok söz sahibi ya da aile reisi olduğu konusunda anlaşmazlıkların çıktığı bir şirket. Büyük bir kesimin evliliği bu yönüyle birbirine benziyor. Bu yüzdendir ki beklenti, heves ve çıkarlar üzerine kurulduğunda, sevgi ve saygı yitirilse de evlilik, yine toplumun kıstas ve kuralları doğrultusunda sorunlar yumağı halinde devam ediyor.

Söz konusu insanların evleri tıpkı örümceklerin evleri gibi en dayanıksız evlerdir. Kur'an, "Allah'ın dışında başka veliler edinenlerin örneği, kendine ev edinen örümcek örneğine benzer. Gerçek şu ki, evlerin en dayanıksız olanı örümcek evidir; bir bilselerdi." (Ankebut Suresi, 41) ayeti ile hikmetli bir örnek veriyor. Canlılar yuvalarını korunmak için inşa ederken örümcek evini "yuva" amacıyla değil, avlanmak ve düşmanlık amacıyla kurar. Onun evinin temelinde de sevgi ve dostluk yoktur. Bunun gibi, yuvalarını Allah sevgisi ve rızası üzerine kurmayanların evleri de parçalanmaya mahkûmdur.

Birbirine sevgi duymayan, oyun oynayan, yalan söyleyen, sürekli taktik geliştiren kişilerin mutlu bir yuvaya sahip olmaları imkânsızdır. Allah korkusunun ve sevgisinin yaşanmadığı bir evde insan nasıl mutlu olabilir? Böyle bir ev, sürekli aldatmaların yaşandığı bir tiyatro sahnesi gibidir…

Çocuklar

Çocuk hayatın en önemli amacı olarak görülüyor. Her şeyi yaratanın Allah olduğu unutuluyor ve anne baba ona hayat veren adeta kendileriymişcesine çocuğu sahipleniyorlar. Çocuklarındaki güzel özellikler, onlar için övünme vesilesi oluyor.

Allah'a kulluk amacıyla yaşanacak iken, hayatlar çocuklara adanıyor, onlar için yaşanıyor. Oysa hayat, annesinin Hz. Meryem'e hamileyken, "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et" diyerek ettiği duadaki gibi, Allah'a adanmalı.

Aile, alacağı eğitime dair kararları çocuğa bırakmazken, dini eğitimi görmezden gelmemeli, neye inanacağını çocuktan kendi kararıyla almasını beklememeli. Çocuklara küçük yaşta Allah tanıtılmalı, Allah sevgisi anlatılmalı. Çocuk, sevdiği her şeyi O'nun yarattığını bilmeli. Fıtrat olarak Allah'ı bilip tanımaya meyillidir çocuk ve inançlı yetiştirilirse güzel ahlaka ve güçlü bir kişiliğe sahip olur.

Gençler

Günümüzde genç kızlar, delikanlılar mutlu değiller. Evde, okulda, iş hayatında sürekli sorunlar yaşıyorlar.

Çoğu genç sürekli sıkıntılı, hiçbir ortama uyum sağlayamayan, karamsar ve her şeyden şikâyet eden bir ruh haline sahip oluyor. Hiçbir şeyi beğenmiyor ve başta ailesi olmak üzere herkeste bir kusur buluyor. İçine kapalı ve düşüncelerini açığa vurmayan genç, daha çok odasında 'takılıyor'.

Arkadaş ortamlarında boş boş konuşuluyor. Genç alkolle, sigara dumanıyla sersemleşiyor. Unutkan, bitkin, bıkkın, asabi, alıngan oluyor, dikkat bozukluğu ve korkular yaşıyor.

Bilinçsiz genç medyanın dayattığı ünlüleri kendine örnek alıp, giyimlerini, yaşam felsefelerini, konuşma tarzlarını taklit ediyor. Böylece ailesine ve çevresine ters düşüyor.

Annesiyle, babasıyla, kardeşiyle, arkadaşlarıyla tartışıyor. Odasına çekildiğinde, “ben neden böyle huzursuzum?” diye düşünmüyor. Huzursuzluğunun kaynağı ise çok açık; Allah'tan uzak yaşamak. Oysa fıtratına uygun olarak inancın gerçeklerine göre yaşasa hayatı -Allah'ın dilemesiyle-cennete benzer.

Aileye düşen; gençleri okuyan, araştıran, derin düşünen, akıl sahibi, vicdanlı ve dürüst insanlara özendirmek. Boş konular yerine hem kendilerine ve çevrelerine, hem de topluma yarar sağlayacak konularla meşgul olmalarına yardımcı olmak. Böylece gençler doğruları araştırabilir ve bulabilirler.

Evliliğin Amacı; Gerçek evlilik saf sevgi üzerine olur. Bu evlilikte eşler, Allah aşkından kaynaklanan tutkuyu birlikte yaşarlar. Tutku, Allah aşkının insan ruhunda meydana getirdiği şiddetli hazdır. Müminin seçtiği eş onun cennet arkadaşı, sonsuz cennetteki eşidir.

Allah rızası için yapılan evliliklerde, derin bir şefkat, merhamet ve gerçek aşk olur. Tıpkı Cennetteki eşler gibi; “gözlerini yalnızca eşlerine çevirmiş ve tutkuyla bağlı"...

Peygamberimiz(sav), mümin kadınların eşleriyle cennette yaşadıkları mutluluğu şöyle tarif ettiklerini haber veriyor:

"Biz burada ebedi kalacağız. Biz sevimli ve mutluyuz. Asla üzülüp sıkılmayız. Başka aleme göçmeden hep burada kalacağız. Biz bu halimizden memnunuz ve her şeye razıyız. Hiç kimseye kızmaz ve öfkelenmeyiz. Ne mutlu kendilerine eş olduğumuz ve bize eş olan kimselere." [Gençlik ve Ölüm, s. 422, 423]


Fuat Türker




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İş dünyası ve aile yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aile İçi "Şiddetli" Şefkat
Kur'an'da Erkek Üstün Mü?
Televizyonlar ve Evlilik Programları

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler"
Dünyalık Peşindeki Din Adamları
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık
Münafık Matruşka Gibidir...
Yalanın Rengi
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II
'Allah Baba' ve 'Allah Seni Yakar': Çocuk Eğitiminde İki Yanlış
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.