Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Anne babalar çocuklarının nasıl bir eğitim alacağı, hangi okula gideceği, yazın hangi sosyal faaliyette bulunacağı gibi konularda kararları kendileri alırlar. Ancak bazı aileler bu kararları alırken, dini eğitimi genellikle görmezden gelirler. Mazeret ise neye inanacağını çocuğun ileride kendi kararıyla almasının daha uygun olacağı gibi ilginç bir mantık ürünüdür. Bu aileler, çocuğun dini öğrenmesinin, onu dünya hayatında yanlış yönlendireceği gibi dayanaksız bir endişe duyarlar. Modern birer anne baba olma adına çocukları inanç konusunda bilgilendirmemek büyük yanılgıdır. Her insan din fıtratı üzerine doğar ve bilgiye ’aç’ olan çocuk öğrenme isteği içinde sürekli etrafını araştırır. Din konusunda kafasındaki soru işaretlerinin cevaplarını kendi kendine bulamaz. Sorularının cevabını, Allah’ı ve dini çocuğa anlatmak gereklidir. Dini tam olarak yaşamayan birçok aile çocuklarına Allah’ı -haşa- "Allah Baba" olarak tanıtır. Onlara göre Allah her şeyi yaratmış, sonra bir köşeye çekilmiştir. (Rabb’imi tenzih eder, yüceltirim) Adeta Hristiyanlıktaki teslis (üçleme) inancına benzer bu ifade Kur’an ve İslam dışıdır ve uygun olmayan bir üsluptur. Çocuk bu şekilde yanlış olarak yönlendirilmiş olur. Ülkemizde ailelerdeki en yaygın dini eğitimlerden biri geleneksel tarzda verilen eğitimdir. Bu eğitimi uygulayan aileler dini az ya da çok yaşarlar ancak çocuklarına bilinçli bir eğitim veremezler. Çocuklara ilk dini bilgileri verenler genellikle aile büyükleridir. Çocuklara Allah’ı, peygamberimizi (sav), Kur’an’ı tanıtmadan yalnızca duaları Arapça olarak ezberletir, yaptıkları her hatayı "günah" olarak nitelendirir ve sık sık cehennemi hatırlatırlar. Çocukları Allah ile korkutur, "Allah seni taş eder", "Allah seni cehennemde yakar" gibi tehditlerle ıslah etmeye çalışırlar. Çocuklar bu yüzden Allah sevgisinin ne olduğunu bilmeden hatta Allah’ı tanıyamadan büyük bir korku duyarlar. Bu hatalar nedeniyle çocuk, ileride inancını yitiren ya da ibadetlerini yapmayan bir insan haline gelebilir. Önce Allah Sevgisi Çocuk öncelikle Allah’ı sevmelidir. Ona çevresinde gördüğü her canlıyı, rengarenk çiçekleri, hayvanları, bitkileri, çamurlu topraktan mükemmel tat ve kokuya sahip bir şekilde çıkan üzümleri, çilekleri, elmaları, portakalları, narları Allah’ın yarattığı, hastalandığı zaman ona şifa verenin Allah olduğu, Allah’ın onu çok sevdiği, dualarını işittiği, tek dostu ve yardımcısının Allah olduğu öğretilmelidir. Çocuk kendisini Allah’ın yarattığını, bütün evrenin yaratıcısının Allah olduğunu, O’ndan başka kimsenin hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini, bütün gücün Allah’tan olduğunu bilmelidir. Allah’ın her şeyi gördüğü, bildiği, duyduğu, tüm insanlara karşı çok merhametli ve çok adaletli olduğu, sahip olduğu her şey için O’na şükretmesi gerektiği öğretilmelidir. "Çocuklara Allah Korkusunu Nasıl Anlatalım" ile devam edecek...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |