..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Şevket Başıbüyük




15 Şubat 2012
Motaş  
Şevket Başıbüyük
MOTAŞ’ı, bu arabalarla olsaydı biz Orduzu Belediyesiyle devam ederdik. Ama etmedik… Çünkü olmadı, bu elbise bu bedene dar geldi ve çıkartıp çöpe attık… Şimdi biz çöpe attığımız bu çürümüş kirli elbiseyi ne diye bir daha biçiyorsunuz Kaldırım halkına… Yani bu demode olmuş arabalarla bu iş gitmez arkadaş. Hem olmuş olsaydı millet ücret vermeden Orduzu Belediyesi tekelindeyken biniyordu bu arabalara. E şimdi her adım atışlarında “zart” ettiren akıllı kartlar 1.500 TL alıyor. Demem o ki, bu halk hem her binişte hem 1.500 TL verecek hem de rahat bir ulaşım yapamayacak…


:BJEH:
MOTAŞ’ın Orduzu’ya girmesini en çok isteyen bendim ve en çok ben bu hususta mücadele ettim…

Etmez olaydım.

MOTAŞ Orduzu’ya gelmeye/girmeye girdi velâkin…

Orduzu, özellikle de Kaldırım Mahalle sakinleri bir türlü MOTAŞ’tan memnun kalmadılar.

Nasıl memnun kalsınlar ki, trafikten men edilmesi gereken hurda arabalar Kaldırım hattında çalıştırılıyor.

Haydi, geniştir, her ne kadar arada bir yolda teklese de rahat oturulabiliyoruz, diyerek sabrettik.

Dün (14 Şubat) durakta daha rahat bir araba beklerken Kaldırım’a nasıl bir araba verildi biliyor musunuz?

Orduzu Belediyesi döneminde kendilerine devrettikleri o mavi iveco otobüslerinden bir tanesi çıkageldi. Bir ara binip binmemek arasında bir tereddüt geçirdim sonra baktım ki; millet yer kapmak için birbirleriyle yarışıyor, bu densiz ve dengesiz yarışta ben de kendimi buldum, bindim.

Ben binebildim ama yolcuların yarısı dışarıda kaldı, binebilenler de balık istifi…

Yani bu şuna benziyor; anasını boyayıp pudralayarak babasına satması gibi bir şey…

Hey gözünü sevdiğimin MOTAŞ’ı, bu arabalarla olsaydı biz Orduzu Belediyesiyle devam ederdik.

Ama etmedik…

Çünkü olmadı, bu elbise bu bedene dar geldi ve çıkartıp çöpe attık…

Şimdi biz çöpe attığımız bu çürümüş kirli elbiseyi ne diye bir daha biçiyorsunuz Kaldırım halkına…

Yani bu demode olmuş arabalarla bu iş gitmez arkadaş. Hem olmuş olsaydı millet ücret vermeden Orduzu Belediyesi tekelindeyken biniyordu bu arabalara.

E şimdi her adım atışlarında “zart” ettiren akıllı kartlar 1.500 TL alıyor.

Demem o ki, bu halk hem her binişte hem 1.500 TL verecek hem de rahat bir ulaşım yapamayacak…

Hayır, kardeşim hayır…

İnşallah söylenildiği gibi, bu bir kereciğine mahsustu.

İnşallah söylenildiği gibi başka araba olmadığı için o gün idareten bu mavi iveco otobüsü verilmiş.

İnşallah demode olmuş bu arabayla bir daha Kaldırım Halkı tatsız bir yolculuk yapmak zorunda bırakılmaz.

Ve inşallah Kaldırım Halkı da insan yerine konularak, diğer hemşerilerimizin bindiği otobüslerle yolculuk yapabilecek…

Mazeret?

Yol mu?

E canım onu da Orduzu Belediyesi düşünsün…

Öyle ise mazeret yok!.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Keno Ölmüş Duydunuz Mu?"
Adıyaman Gelişiyor
"Orduzu Gecesi"
Git Ahmet Hakan!..
Yakındığım Şey…
Küçük Şevket Büyük Şevket"i Eleştirince…

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
At Sineği
"Ötesiz İnsanlar"
"Ben Yoruldum Hayat"
Hayırsız Evlat
Kentlinin Otobüse Binme Kuralları
Oruç ve İbadetlerimiz
Bitkisel İlaç Satan Şarlatanlar…
Duy Beni!…
Canı Çıkasıcalar…
Bırak Beni Haykırayım

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Cennet Gülleri [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Çocukluğum [Şiir]
Duvardaki Saat [Şiir]
Olma Geveze [Şiir]
Özgürlük [Şiir]
[Şiir]
Bizim Kadir de Ehliyeli Olunca… [Öykü]
Vay Sözüm Vay… [Öykü]


Şevket Başıbüyük kimdir?

Edebiyatın karın doyurmadığını bile bile aç kalma pahasına yazmaktan imtina etmeyen, hayal gücünden çok izlenim ve gözlemlerini yazmaktan büyük keyif alan, yazarken adeta orgazım olan sıradışı bir yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Roman, Hikaye, Şiir, Biyografi, Gezi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.