Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
yoksa sen mi yolsuzdun ayrılıklarından binbir aynı!. beyaz guvercinler dalgalnırdı sakaklarından.. sokaklarında istanbul golgesi ..yedi nala!! bir narayla Ankara'nın soguk koynundan atılıyordun... Adalar sevdası bu... tepelerin saclarında sular birikintisi kir tutmaz bir aşk gibi sihirli.. temiz ve alıngan bakıslarımdan şimdi bir aksam vakti gibi gizli bir soluk koşar bir martı kokusu ve bir kaç dal teniyle ah dört nala yedi tepe her yerinde gözlerimin.. sana seninle başlayan harfler öngörüyorum.. sana seni sende tamamlayan simler döküyor bu mevsim sen mevsimlere dolaşmış ve fikrini güle değmiş bir al biçimince şarkılar soylerken eminim görkeminde bir Ay serpintisi.. yumuyor gözlerini.. hatırladıkların ezberden ibaret ve iste sana bunu öğretirler neyse.. beni dinle dinle ki anlatmış olayım sessizce senden geçenleri.. yolları adamlarla ölç adımlar gitmez varacagı yerden baska bir yere.. adamlar gider adamlar kadın gibi gider.. ve insanlar umarlar gidecegi yerden baska yerleri görebilmeyi.. sen sende kac kadın taşırsın hiç hesaplanır mı? ben sende kaç adım aşarım hiç hesaplanır mı bu? adamlar kaldırımlar adımlar ve kadın. sen bizde kaç yük taşırsın hesaplanır mı bu! artık konuşma kapat sözlerini.. gözümün önünde tütün özlemince kurumuş ince parmaklarımın dansı ve şakıyor gibi bir kaç harf daha işte böyle.. dinle.. ne alkolu biterdi sevdasızlıgın ne gozleri kapanmıscasına kör akar yagmurlarca sevis taneleri... bir dokunuş bir dokunmayış arasında yer gök kırımızı saten... gozlerini kısıp sozlerini yuman yagmurlarca.. ah neyse aklından gecen ve benim hic gormedigim bir tumceyi sesleyecektin o aksam.. altında sular imzası hurriyetimi nakışlar gibi akacaktı.. özneler savrulacaktı dik başlı zamirlere ve görkemli olacaktı elbette.. elbette tum edatların ve benzerliklerini kurdugum anlarım gibi.. belki bir Suriye'li mısra eskiyecekti deniz yıldızlarından ya da hani o hic gitmedigim filmlerin yere dusen sesleri irkilecekti gorkeminden.. sen iyisi mi senin aklında bulun. aklında bulunsun ki birilerinin eski elleri sesler durulsun dogrulsun güneş.. hur dogar çünkü şimdi gunes ve batmaz tutsaklıgına oylece gecenin serin nefesi.. ben hic olmadıgım kadar bogulmadım.. dinledim seni o aksam.. sen hic yazılmadıgı kadar bir defterin ta kendisiydin.. simdi golgeledigin o ellerin ile sokakların rüştünü tutuyor olmalıydı parmaklarım... ve ben seni yuksek tabanlı cumhuriyetlerde gezmek isterdim.. hosgeldin ki sadece.. hosgeldin demek icin.. ankaraya donmus olman gerekti.. yolları sarmaşalarla ölç dalgınlıklar gitmez donecegi yerden basladıgı yere.. simdi sen soyle beni.. orada olmasam da senin bana dusen sesinle duyduklarımı yazabiliyor muydum sahi?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © iLkEsU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |