Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Ege’de yaz başkadır. Gecesiyle gündüzüyle… Ancak baştan söyleyeyim Ege dedim diye güneş, kum, deniz, plaj falan gelmesin hemen aklınıza. Alın terinin toprakla hemhâl olduğu, yevmiye hesabıyla pazarların kurulduğu, yırık dizlerin moda değil de masum bir utanma sebebi olduğu yerleri de var Ege’nin. Gündüz, güneşin kavurduğu toprakları, yeşilin her tonuna sahip doğası, sayısız nimetleriyle; gece, tüm günü birbirlerine eksiksiz anlatan cırcır böcekleri, taptaze otsu kokuları ve yüzünüzü okşayan meltemiyle… Gece… Siz hiç Ege’den yıldız savaşlarını izlediniz mi mesela? Göğün en derinlerinde birbirleri ile kıyasıya mücadele eden varlıklara şahit olmuş muydunuz daha önceleri? Yıldız Savaşaları’nı TV’den duyduk çoğumuz aslında değil mi? Oysa bunlar başka, bambaşka… Çocukluğumuz o en saf demlerinde tarlalardan izlemeye doyamadığımız yıldız savaşları bunlar. Bizim yıldızların savaşı yani… Luke, Prenses Leila, Ewok, Mr. Spak falan yok bu savaşlarda. Daha güzel silüetleri, adları ve halleriyle “Hızlı, Üç Parlaklar, Korumacı, Süper Işık, K Kardeşler” ve daha nicesi var. Her akşam yeni bir savaş, yepyeni maceralar… Eğer üç akşam yenilirse bir yıldız, adı değişir yıldızın ve yeni bir devlet gibi yeni adıyla anılır artık. Bazen de birbirlerine “şipşak” gönderirler ve savaş kızışır. Sonradan öğrendim, meğer bizim ‘şipşaklar’ gökyüzündeki, ışıkları yanıp sönen uçaklarmış. Ama hayır, onlar aslında ‘Bizim Yıldız Savaşları’nın en önemli ve etkili silahlarıdır. Vurulan yıldızlar hemen pes etmez, göndereceği ilk ‘şipşak’ geçersiz sayılırdı. Ben genellikle kazanırdım bu savaşlarda. Yıldızım uğurluymuş, öyle diyorlardı arkadaşlar. Bana da hep tesadüf gibi gelirdi. E o zamanlar nerden bileyim benim yıldızımın İzmir’in üzerindeki olduğunu ve İzmir’de havaalanı olduğunu… Gündüz… İncecik kesilmiş köy ekmeğinin üzerine salça sürüp bahçeye dalarak yeşil soğan, maydanoz, taze bakla yediniz mi mesela? Ya da erik ağacının üzerinde doyasıya erik yedikten sonra, en uçtakini koparmak için yarışa girdiğiniz oldu mu arkadaşlarınızla? Herhalde hayatta en az acı duyacağınız kazadır, dalın sizi taşıyamayıp kırılması ve düşmeniz . Yerden kalkarken de avcunuzdaki eriği herkese gösterip hafif acılı gülücükler dağıtmanız… Sapanınızla keskin nişancılık yapar mıydız peki? Tabi önce kendinize güzel bir sapan yapmanız gerekir bunun için. Bu da çevredeki zeytin ağaçlarından en esnek, düzgün ve uygun şekilli olanı bulmanıza bağlıdır. Eğer sapanınız güzelse, artık en maharetli avcı siz olabilirsiniz. Yok, değilse… Tecrübe edinizsiniz, ‘bunun acısı biraz daha fazla oluyormuş sanırım’ diye… Tv ekranlarında görmeye alışık olmadığımız bir Ege bu değil mi? Düşünüyorum da, maddi ihtiyaçlarımız adına son haddeye kadar benleşebilirken, manevi ihtiyaçlarımız olan düşünme, idrak etme, zevk alma, sevme vs. konularda kendimizi ne de çok başkalaştırmışız, Söz sahiplerinin ifadelerinin ötesinde düşünemez, bilemez, yaşayamaz olmuşuz. Çok iyi tanıdığımızı sandığımız oysa kahve sohbeti yapmaya hiç muvaffak olamadığız kişiler ve ‘orayı iyi bilirim’ dediğimiz ancak bir iki sanal veya süreli yayından duyduğumuz yerler aslında bize tanıtılandan mı ibaret acaba? Sözün özü değerli okurum, Ege’de yaz başkadır. Gecesiyle gündüzüyle, hafif acısıyla erik tatlısıyla…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yaşar ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |