..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Ahmet Melih Karauğuz




23 Haziran 2011
Robot Üretiminde Lider Ülke: Türkiye (!)  
Ahmet Melih Karauğuz
Türkler robot üretemez mi? Öyle bir üretir ki parmaklarını yersin!


:BAEB:
    Ne Japonya ne Amerika ne de İngiltere. Her yıl ortalama 2 milyona yakın robot üretiliyor. Hatta ve hatta bu robotlar konuşuyor, dolaşıyor ve TEST çözüyor...

    Neden bahsediyor bu diyebilirsiniz. Konuya girince ne demek istediğimi anlayacaksınız kanaatindeyim. Bu robotlar sağımızda solumuzda, önümüzde arkamızda. Her yaşta ve tende milyonlarca robot! Daha oyun çağındayken ellerine oyuncak yerine kalem verilen okuma yazmayı tam öğrenemeden test kitaplarıyla tanışan bir robot ordusu.

    Çocuklar dışarıda oynamalı, toprak yutmalı, düşmeli, ağlamalı. Ancak bu robot üretim projesi yüzünden çocuklar aile kontrolünde günde sadece 1 saat dışarıya çıkartılıyor eğer sınav sonucu kötü gelirse o hakkı da elinden alınıyor. Paylaşmayı, arkadaşlığı öğrenmeden kaybetmemeyi, rekabeti öğreniyor. Çocukluk döneminde öğrenmesi gereken bir çok şeyi öğrenemiyor öğrense bile belirli noksanlıklar yaşıyor. Aileleri tarafından hep 'Bu çalışmayla kazanamazsın!' gibi hep çalışmaya yöneltilen ve hep yapamazsın, edemezsin gibi olumsuz cümlelerle muhatap edilen bir robot ordusu. Hal böyle olunca da okullar, test kitapları yetmezmiş gibi özel dersler ve dershanelere gönderiliyor yığın yığın sorularla boğuşmak zorunda bırakılıyor.

    Ee peki ne yiyor bu robotlar? Aslında cevabı çok basit. Nasıl yapıldığı belli olmayan besin miktarı bakımından fakir olan besinlerle besleniyor ve ileriki hayatında kanser* hastalığına yakalanma riskini artırıyor. Çocukluk dönemi yetmezmiş gibi ömrünün en sancılı çağı olan 'ergenlik' çağında da sınav test kitapları ve ilgisizlikle yine baş başa kalıyor. Uzmanların en çok tartıştığı konu 'Gençliğin zararlı maddelere olan isteğini' bu konuyla bağdaştırırsak hata etmiş olmayız sanıyorum.

    Çocukluk dönemi yenmiş, ergenlik döneminde yalnız bırakılmış sağlıksız besinlerle beslenen ve tek derdinin 'sınavı kazanmak' olan robot ordusu "Vatana Millete Hayırlı Olsun!". Kim demiş Türkler robot üretemez diye. alın size robot hem de son teknoloji!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: yorum
Gönderen: Semin Sinem Ay / , Meksika
15 Temmuz 2011
Beslenme konusunda bende katilmiyorum ama zamanla korkarim avrupaya ya da amerika ya benzemeye baslayacak. Diger ulkelerde ki cocuklarin cogu ayni sekilde yasiyor.Son 3 yildir yurt disinda cocuklarla calisiyorum. Sinav, ders vs teknikler farklilik gozteriyor bunun yani sira ama yine de yaris ati gibiler.Ve cok erkenden olgunlasmaya basliyorlar beni zaman zaman korkutuyor bu durum. Sonuc olarak yazinizi sevdim:)

:: Beslenme
Gönderen: Ahmet Melih Karauğuz / , Türkiye
24 Haziran 2011
Besin konusunda eğer günlerini dersanede geçiren çocuklara baktıysanız yedikleri şeyler döner, tost, köfte ekmek gibi şeyler. orada kastettiğim şey oydu saygılar...

:: Katılmıyorum
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
23 Haziran 2011
Eğitim konusunda ve çocuklarımızın çocukluklarını eskilerde olduğu kadar yaşayamadıklarına katılıyorum. Ama beslenme konusunda dünyanın en sağlıklı besinlerini tükettiğimizi iddia ediyorum. Bunun tersini söyleyenler başka ülkeler gezmemiş ve oralarda yaşamamış olanlardır. Hatta, hatta Amerika'da yapılan bir araştırma sonucu bile bunu savunmuştur. "Türkler, dünyada en iyi ve değişken beslenen insanlardır." Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kentleşmeyle Yokolan Değerler

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yorucu İş Sezonu Yorucu Tatillerimiz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şehir Bu Gece de Karanlık [Şiir]
Ben Kimim? [Şiir]
Schindler'in Listesi [Şiir]
Baba... [Şiir]
Bil ki Ben Gitmişim [Şiir]
Ayrılık Zordur [Şiir]
Çocuk [Şiir]
Gittikten Sonra... [Şiir]
Gitme... [Şiir]
Bir Masanın Öyküsü [Öykü]


Ahmet Melih Karauğuz kimdir?

Uçsuz bucaksız çölde bir kum tanesiyiz. Elbette değerimiz var. Bir avuç kumla beraber.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli, Necip Fazıl, Adnan Menderes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Melih Karauğuz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.