Uyaklı Oyuncaklarım Var Ortasından Kırık
Yaranı yarama sür yaralı kuş / Tünelin ucunda zayıf bir ışığım biliyorum
Yaranı yarama sür yaralı kuş / Tünelin ucunda zayıf bir ışığım biliyorum
Kurumuş dere yataklarından, / Yapraksız ağaçlardan, / Çorak topraklardan, yanık
Yakamoz taşlı yüzüğü, / Dalgalı ak saçları, / Kekik kokulu
değil mi ki / satır araları boş / dipnotları kalabalık
Kuşpalazı bir Kaşağı titremesindeyim Seyfettin'in / Bu sayıklamalarıma şiir demeyin /
Mayasız ölü kelimeler / dökülür dillerimizden / Dökülmez
Bir gölge uzar içimde / gülüşünün ışıklı melodisinden / Kristal
sakallarım mı uzadı duygularım mı? / aşkı kaç durak geçtim? /
güneşim, bugün / bugün bahar. / deliliğimi yağdım dün gece
kaleme küstüm kendimi kustum bir sabah / kağıda kustum kendi ada''mı keşfettim kusmuktan
Balıkların çığlıklarından / sağır olduğumdan beri / insanları görmüyorum
Sana kaybolmuş insanların / deli günlüğünden yazıyorum. / Çünkü günlükler
Sen bana bakma / Doğuştan dalgınım ben / Dalmışım kendi
Turkuaz bir bulut düşer denize / Oryantalist figürleriyle... / Lorca'nın
Olmasaydı yıldızlar / Öksüz kalırdı tüm şiirler / Olmasaydı biçildikçe
söylenecek sözler taşar ceplerimizden / sustasına basınca açılacak / keskin
Bir sahnedir hayat / Yer: Cam fanüsten bir "gökdelen" /
Çocuğum. / Annemle babamın beni en sevdiği yaştayım. / En
Üçle beşi çarpar
Tövbelere bölerim
Keşkeler çıkarırım zamandan
Rakamları otlatırım sabah akşam
Ben: sahte ozan
Kendi içinde mutlu çoban!
Rakamları boyarım maviye
Naylon alırım... para satarım
İlgi sayarım... bilgi sayarım
Çaresizliğimi haykırır bilgisayarım
Mevsimlerin göçünü görürüm 6. kattan
Rakamlar düşer kanatlarından
Krediler... rasyolar... faizler...
Rakamlarla intihar eder istatistikler
Sıfırlarını soyarım katrilyonların
Kenarını oyalarım köhne hayatımın
Siz tadını çıkarın hayatın
Ben bur\'da oyalanırım
Sefer tasında yarım yamalak düşlerim
İstanbul\'un gönüllü kölesiyim
Kör karanlıklara saklarlar İstanbul\'u
Fazla mesaiden dönerken sobelerim
otuzbeşime geldim baktım ki 17 yaşımdayken düşündüklerimin tam tersini düşünüyorum. Ne ölümü düşlüyorum ne geleceği...Tenedos bandıralı düş kayıklarıma binip Anadolu\'ya vardığımda, kayıklarımı yakarken ilk pişmanlıklarımı yaşamaya başladım. Çünkü ben O\'nu yedi kocalı Kız Kulesi\'yle aldattım.
Şimdi iki ters bir kent kelimelerimi harf harf söküp, gitmeleri örüyorum. Arasına ada, deniz kızı ve martılar koyuyorum. Can Baba\'yla her gece bi tek efkar şiiri yuvarlıyorum.
O şımarık rüzgarlı kıza aşığım. İtiraf ediyorum!
Şiir hayatımın dönüm noktalarında hep oldu. Yalnızlığımın çıkmaz sokaklarına O\'nu getiren ayak izlerimdi şiirler...
Beyoğlu tramvayının çan sesiydi...
Bir askerlik türküsüydü...
Bir umutsuzluk öyküsü...
Bir coşku türküsü...
İstanbul
Gelgit duyguların/Kışkırtıcı girdaplarına kapılan/Gezgin yürekli şairlerin/Bayrakları dalgalanır şiirlerinde./Derin anlamlar arar/Yaşamın gözbebeklerinde/Düşler kurar tamgaz/Meydan okur ölüme/Kafiyeler dizer bir sıra/Kurşuna dizer sonra acımasızca.
Sait Faik, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Ataol Behramoğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Can Dündar, Yaşar, Ahmet Telli, Sezen Aksu, Cezmi Ersöz, Ergin Günçe
Siz bulmaya ne dersiniz?
http://www.izedebiyat.com/yazar.asp?id=917