Yakamoz taşlı yüzüğü,
Dalgalı ak saçları,
Kekik kokulu bir teni,
Katranbolluk yakınlarında bir beni vardı. (*)
Asmaların inatçı sarmalları kadar sırnaşık,
Lodostan poyraza dönecek kadar şımarık
Ve asırlarca sevdiğini bekleyecek kadar aşıktı.
Öyle usta bir taklitçiydi ki;
Denizlerindeki yıldızlarını gökyüzündekilerden,
Gevenlerini kekiklerden,
Sardunyalarını zakkumlarından ayıramazdınız.
Anneniz kadar içten,
Komşunuz kadar dedikoducu,
Babanız kadar sabırlı idi fırtınalı akşamlarda...
Aşıkları çoktu ama,
Herbiri yazdan yaza hatırlardı.
O da intikamını Panayır Günü alırdı. (**)
O hep aşıklarının şımarık ve fettan kızıydı.
(*) KATRANBOLLUK: Adada bir koy, onun tam karşısında bir adacık var: Taşada.
(**) BOZCAADA PANAYIRI: Geleneksel olarak kutlanan üzüm panayırında mutlaka bir ölüm veya yaralanma vakası olur malesef.