Zamansız Verilen Boşanma Kararı
(Öznur Çetin) 10 Ağustos 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Alışkanlıklarım benden daha yorgun, anılar şimdi bir yıldız kadar uzaklarda kaldı, önümden film şeridi gibi geçiyor. Şimdi yaşadığım şehirden uzaktayım kısa süreliğine...
|
|
Yine Anımsadım Seni…
(Öznur Çetin) 22 Ağustos 2005 |
İlişkiler |
| |
Yokluğunu alın yazım bilirdim, bir kopmuş yaprak gibi düşerdi. Sana uzanmak isteyince elim, cesaretim olmazdı sana dokunmaya…
|
|
Uslu Olmayı mı Vaat Etmiştim?
(Öznur Çetin) 26 Eylül 2005 |
Yüzleşme |
| |
Perdeleri açık pencereden rüzgarla sallanan ağaçlar görünüyor. Hele bir kuru dal var ki! Siyah bir cadı pençesine benziyor... |
|
Bir Anı...
(Öznur Çetin) 29 Eylül 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Kapıdaki üçgenin içinde aylardır geceli gündüzlü hemen her renkte bir çift göz görmeye alışmıştım… |
|
|
06.03.2008 16:18:19
|
İçimdeki fısıltılar... |
| |
Çizdiğim sıralı insanlar kimisi gerçek , kimisi sahte...
Çizdiklerimle kah güldüm, kah düşündüm...
|
|
25.02.2008 22:15:52
|
İçimdeki fısıltılar... |
| |
Çoğunlukla yutkunuruz...
Tam ortada,yutkunduğumuz yerde modern zamanların ördüğü bir düğüm vardır.
Gülüşümüz oradan geçer,ağlayışımız oradan...
Ve ikisi de sahtedir.
O düğüm damıtır duygularımızın aslını ve yüreğimize akıtır...
Geriye kalan posa ise yüzümüze yayılır...
Yüzümüzün dekoruna uygun bir sürü imaj elemanları vardır üzerimizde...
Görünen,modern zamanlara takdim kimliğimizdir.
Alıntı
|
|
12.02.2008 23:38:31
|
İçimdeki fısıltılar... |
| |
Kar yangını bir gecedir zaman artık, kahrolası ıssıs sokaklarda... Akşam şehire her gelişinde, hüzünle gelir. Acılarını alıp gitmez...
Ve sessizce solursun bir hazan yaprağı gibi. Önünden çocukluğun geçer, ilk gençliğin geçer yıl yıl. Gömülürsün karanlığın en derinlerine... Hüzün kokar rıhtımlar, yalnızlık kokar. Yalnızlık ölüm kokar... Bazen karanlıkta kalır tükenir nefesin....
|
|
|