Selpak
(ozan fertelli) 14 Mart 2005 |
Sürrealizm |
| |
bir kutu "selpak" ya da düşkırıklığı ya da caziplik ya da balonların gizi |
|
|
Bu hikaye üç kişiyle ilgili, üç kayıp. Birinci kişi aradığını bulmuş. İkinci, yanıldığını düşündüğü için bulduğundan ayrılmış. Diğeri ise bulamamış. Sonuçta elimizde üç kişi var: bulan, ayrılan, arayan. Bulan yanıldığını düşündüğü için ayrılmış. Ayrılan tekrar aramaya başlamış. Arayan da eski bulduklarının doğru olabilecekleri için onlardan birine dönmüş yani bulmuş bir bakıma. Sonuçta elimizde yine üç kişi var: ayrılan, arayan, bulan. Bu böyle devam eder galiba. Beni sorarsanız ben yola daha yeni çıkıyorum.
Bu öykü ağzınızda hafif bir burukluk yaratan uyku ile uyanıklık arası, düşmeden önceki o alışılmış boşluk hissinden öte izleniyormuşsunuz hissine kapıldığınız ve dahası elinizin sizden bağımsız sanki başka bir güç tarafından hareket ettiriliyormuş gibi kımıldaması hakkında. Sanki yalnız uyumaya alışık değilmişsiniz gibi yerleşirsiniz tüm yatağa, bazen de hayata. Kısaca buna “o” diyelim ileride hatırlatmalarda yardımcı olması için,bunu hep yaparız zaten.
Bardak altlıklarının bir şekilde bambaşka yerlere açılan, kahve ya da şarap bardağının masada iz yapmamasını sağlamaktan öte içtiğiniz uyku halinin sadece bardak ve ağzınız arasında yol alması ve sadece oralara dökülmesi aksi takdirde üstlerine dökülmesi- bu sayede içtiğimiz yer masa, beden- için kullanılan “kapılar” olduğunu bilirsiniz. Ama “o” uykuda bu bardak altlığı, her gün gördüğümüz ve bazı ressamların ve bazı kalem ve kağıtla ilişki, bu anlamda, kuran insanların çizmekten hoşlandığı gri- resim siyah-beyazdır zaten- güvercinin uçmaktan yorulmuş kanadından kopup savrulan ve yere doğru süzülen tüy gibi hafif fısıltı serinliğindeydi. Ve haliyle gözünü açıp bakma, keşfetme isteği yeşerir içinde insanın fakat bu koyu-açık- yeşil o kadar yoğundur ki uyku hali daha ağır bastığı için gözünüzü kıpırdatamazsınız bile.
|
|