Doğurduklarımın Adını Unutum
(Lavinia Tüzün) 9 Mayıs 2017 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Bir unuttum krizinden hatırlıyorum,
"oyuncak tabancalarla yalandan beni vurmuş gibi bir oyun oynuyorsun ama sahiden ölüyormuşum."
"çağ açıp kapatan fetihler gibi beni fethedişin bende mutluluğun çağını kapatmış tüm denizler kurumuş yine de sana geleyim diye kendimi karadan yüzdürürken derim soyulmuş"
"demişim ki bu dünya çocuk öldürme festivali"
|
|
Sabır
(Lavinia Tüzün) 16 Mayıs 2016 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Turuncu sonbahar sessizliğinde yazları iştahla yediğim erik koktu sensizlik.
Gelmene iki mevsim varmışta, ben tatlı bir telaşla sabırsızlanıyormuşum; hayal ettiklerime, o hayallerdeki mutluluğumuza, acı olan tarafı hiç gerçek olmayacak olmasına, sabırsızlanıyormuşum..
Yazın kar yağışına, kışın yazın serin gölgelerinde karpuz kesmeye hasret kalan çocuklar gibi, doyumsuz bir hasret, buram buram özlem koktu sensizlik.
Gideli çok olmamışta, hiç gitmesen dahi sana doyamıyacakmışım gibi sabırsızlanıyorum. Sabır.. sabır. |
|
Lavem
(Lavinia Tüzün) 1 Nisan 2016 |
Bireysel |
| |
Gökyüzünün göz kırpmasıyla yere düştük seninle Lavem. Kendini göremediğin aynaların. Kaosu sakinleştirecek çığlıkların var senin Lavem. |
|
Melon Ruh
(Lavinia Tüzün) 1 Nisan 2016 |
Garip |
| |
Palyaço kahvesini içti ve çıktı departmandan, evine uğradı alacaklarını aldı ve devam etti önündeki kasabaya mazisi gerideydi ama kendine bir mazi oluşturmak için daha tonlarca festival vardı kafasında palyaçonun 1001 surat melon gibi ruhuyla temizlendi ve devam etti. |
|
Tanımca
(Lavinia Tüzün) 1 Nisan 2016 |
Bireysel |
| |
Mutlu olmak için çok şeye mecburlar bense kağıt kalem silgiye ve yanında eğlenebildiğim uçsuz bucaksız benim gibi insanlara somut şeylerle zevk alan insanlar gerçekten üzülüyorum onların kitaplara izleyebilecekleri bir şeylere hakkında konuşabilecekleri insanlara ihtiyaçları var. ben mi ? Mutlu insanlarla çay içerek mutlu olabilirim, müziği seven insanlarla mutlu olabilirim, yaratıcı insanlarla mutlu olabilirim sanırım benim de insanlara ihtiyacım var. |
|
Mutlu Musun?
(Lavinia Tüzün) 1 Nisan 2016 |
Bireysel |
| |
Neyse boşver senin mutluluğun,senindir değil mi ? |
|
Yok Oluş
(Lavinia Tüzün) 31 Mart 2016 |
Bireysel |
| |
Yok olmadan önce balondan öpücükler attı kör balık |
|
Kabus Mu Yoksa Rüya mı?
(Lavinia Tüzün) 29 Eylül 2015 |
Bireysel |
| |
3'ü geçmiş ya saat. Yine bir rüya beni uyandırdı. Peki bir Kâbus mu yoksa bir rüya mı ? Aslında hepsini geçtim. Gördüğüm güzel rüyaların gerçek olmaması Kâbus... |
|
İyi Geceler İhtiyar
(Lavinia Tüzün) 29 Eylül 2015 |
Bireysel |
| |
Yapma, insan sevdiği insanın nereye dönüp uyuduğunu düşünmüyorsa bana aşktan bahsetmeyin. |
|
Kalabalık Yanlızlık (Eylül)
(Lavinia Tüzün) 29 Eylül 2015 |
Bireysel |
| |
Aylardan Eylül ve Eylül’ün eşlik ettiği boş sokak. Sokak mı boştur, yoksa sokağı boş gören düşünce odalarına etki yapan biri mi vardır? Soğuk çay yudumlarken bir anda gelen boşluk; tüm sokak bomboş. Anlatılan Kelimelerin yerini alan konuşma konusunu unutma duygusu. Bir insan ne kadar dağılabilir altı üstü birini görüpte yâda bir insanın neden bir anda nefesi kesilir, konuşmaya devam edecek takati yok olur? |
|
Kısa Saçlı Tanıdık Günlüğü
(Lavinia Tüzün) 4 Ağustos 2015 |
Aşk ve Romantizm |
| |
kaç kilometre uzaklık, evrende karınca kadar gözükür? Kaça kadar vakti vardır insanın "saat 12, eve çağrılma vakti yada 1, 5 24'ncü yaş yada 15, 21, 22" |
|
Yaşlandık mı He Ne Dersin
(isra tüzün) 21 Temmuz 2015 |
Klasik |
| |
Daha da uzatabilirim, konuya başlamamışken. Neyi, neden olduğu bile belli değilken. Bir sayfa kağıdı, kaç kalem karalamaya yetebilir ki? Daha narin ve sessizce fısılda kulağıma. Beyin protezlerimi zorluyorum ve içgüdüsel seslerle sana seni sevdiğimi söylüyorum. Günde en az üç defa bunu tekrar ettiğim halde sana karşı o kadarda yakın kalmıyorum. |
|
|
Gökyüzünün göz kırpmasıyla yere düştük seninle Lavem. Gökkuşağı tüm karamsarlığını ruhuma boşalttı sarp yağmurlar eşliğinde. Ve, acımı sana açtım kahverengi kayalıklar üzerinde. Ben ki, ölümden arta kalan sancıyı çekiyorum. Ölemiyorum. Ölememek ne acı.... Sol kulağımdan sızan acıyı duy. Sesim geceyi yırtacak kadar keskin artık... Ve, cehennemin sıcaklığı samimiyetinden. Kelebekler ölümsüz. Işık siyah. Kan mavi. Ve ben güzelim. Bunlara inan ama bana inanma.... Kendimi hapsettiğim dolunayın çatlaklarından sızıyorum sana doğru. Dindirilen acıların var, görüyorum. Yarım kalan kahkahaların. Kendini göremediğin aynaların. Kaosu sakinleştirecek çığlıkların var senin Lavem. Kasıklarında bastırdığın öfken... Ruhlarımız göçebe. Birbirimizi bulacağız. Ve o zaman karanlığın böğründen doğacak olan güneş parçalayacak göğsümüzü...
|
|