Sadece
(Tuğçe Çakır) 29 Eylül 2012 |
Gerilim |
| |
Dünyadaki akan tüm gözyaşlarını anlatan yağmurlar kadar.
Hemen oradan uzaklaştı.Acı ve utanç dolu dünyasını gizlemeye çalışarak,insanlara çarparak gözyaşlarını gizlemeyi başardı |
|
4. Bölüm
(Tuğçe Çakır) 29 Ağustos 2012 |
Fantastik Roman |
| |
''Sen gittiğinde kahrolurum,boğulurum ama acımı hissettirmem bizzat kendim olarak sana.Sana zarar veremem.
Her tarafı ağaçlarla çiçeklerle dolu olan bu bahçede hapsolduğumda sorarım bedelini onlara.
Tayfunla esen ağacın sallanan yapraklarında bulursun sesimi.Kaçmak zorunda kalırsam çıkaramadığım çığlıklarımı duyarsın tepelerdeki uluyan kurtlarda.Denizin rahatsız edici dalgalarında.Bir buket değil,binlerce çiçeğin olduğu kırları yakıştırabilirim ancak sana.
Orada istediğin kadar çiçek olur.Biz aralarında kaybolurcasına bütün gün birbirimize bakarız.
Sonsuza kadar beraber olmak istediğimi bir tehtit olarak gösterme bana.Bunu diyorum işte sana dedi DOĞA. |
|
Iıı. Bölüm
(Tuğçe Çakır) 28 Ağustos 2012 |
Parça |
| |
Varlık başka birşey istemezdi herhalde.Bundan daha büyük bir ödül yoktu onun için.Nedense denize karşı büyük bir zaafı vardı.
Kumların üstünde oturarak birbirlerine bakıyorlardı.Sonra da denize.
Sonsuzluk,mavi,derin,rüzgar. |
|
|
Guzel yaz; huzuru verdin bana.
Ruhumu okşadın tüm tanrılarla beraber.Siz ve ben.
Bu güzelligin karşısında da kadehimi kaldırıyorum..
İki kırmızı çekirdekli meyvenin bir sapta buluşmasının aşkı temsil edercesine kiraz'ı yarattığını biliyorum.
Susadıklarını biliyorum insanların..
Burada olmadıklarını olamayacaklarını da biliyorum onların.
Seviniyorum..
Çürümemiş güzel yeşil yapraklarını sarıyorum saçlarıma.Taç yapıyorum o güzel varlığıyla.
Tanrılar bize ''Uyum'' kelimesini öğretmişler.
Anlatmışlar yüzyıllarca..
Doğanlar anlayamamış anlatamamış yüzünü
güldürmeye çalışan bebeklerine.
Okumuşlar yazdıklarını aynaya bakarak sandıkları o mutlu yüzlerine.
|
|