Kalamayanımsın...
(Deniz Erdal Kaya) 21 Eylül 2010 |
İlişkiler |
| |
Sen gidiyorsun benden, hiç bilmeden veya bildiklerini bana söylemeden. Evet, sen gidiyorsun kalmaya gelmiş gibi göstererek, belki sende bilmiyorsun gidiyor olduğunu ama gidiyorsun. Zaman her şeyin ilacı gibi geliyor, kaybedilen zamanlarsa uzunluğu ölçüsünde acı veriyor. Sen kaybedilmiş zamanlarımızı alıp geliyorsun, bir daha kaybetmeyi göze alarak bana da “gidebilirsin” diyorsun... |
|
Piraye (3. Bölüm)
(Deniz Erdal Kaya) 2 Ağustos 2010 |
Bireysel |
| |
Canım benim, yazmak ne kadar iyi geliyormuş bana bir anlasan.
Ayık kaldığım her an buraya gelmek istiyorum. Çok zor tutuyorum kendimi. Ama yazdıklarımı saklamak için yerimin az olması çok sıkıyor canımı. Artık o kadar sıkıştı ki yazdığım tuvalet kağıtları, profilden çıkacak diye korkuyorum. |
|
Sen Gidince Anladım...
(Deniz Erdal Kaya) 2 Ağustos 2010 |
Yaşam |
| |
Bisiklet pedalları araba pedallarıyla yer değişir; bisiklet sürerken yüzüne çarpan rüzgâr yok olur. Yağmurda, karda oynanan oyunların yerini sıcak soba başında sohbetler alır, soğuğun içimizi ısıtan tarafı, yağmurun yüreğimizi temizlemesi yok olur. O kadar basit ve o kadar kolay severiz ki ilk zamanlar, sevdalarımızın acıları zamanla önce şüphe, sonra nefreti öğretir şartsız koşulsuz güvenerek sevmek yok olur. |
|
Bir Günü Yaşamak, Yaşlanmak...
(Deniz Erdal Kaya) 9 Nisan 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
...Bizler bu kapılara ne kadar uzak yaşamışsak ve kendimizi daha önceleri ne kadar iyi kandırmışsak, ne kadar iyi bir Pollyanna olabilmişsek o kadar zor bir geçiş olur o dar aralık. İçerde var olan ışık o kadar fazla kör eder bizi, gözyaşlarımızı arttırır. Nefes almalarımızın tıkanıklığı daha bir uzar daha bir ciğerlerimizi zorlar. O kapılar geçme isteğimizi de bir o kadar törpüler, eksiltir... |
|
Piraye (2. Bölüm)
(Deniz Erdal Kaya) 30 Eylül 2009 |
Bireysel |
| |
“Sonbahar, hep sonbaharlardı beni yıkan. Neden ben? Neden bu kadar çaresiz? Kendimi kendimle bırakabildiğim tek anımı da siz bozdunuz. Kimsiniz siz?” |
|
Piraye
(Erdal Kaya) 5 Şubat 2009 |
Bireysel |
| |
Hangi kentin hangi yüreğinde yaşadık, sevda dediğimiz yanlışları? Artık hatırlamıyorum.
Aklıma geldikçe canımı yakan bir şeyler var hâlâ. Neler olduğunu asla öğrenemeyeceğim sorulara eklenen, kime olduğunu çoktan unuttuğum özlemler.
|
|
|
12 As 1 Papaz Ve 3 Dakikalık Aşklara...
|
|