Bir Aşkın Kırık Öyküsü
(Serpil Başak) 28 Ekim 2009 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Elmalı; kırk beş kilometre… Çok uzun ve yorucu geliyor şimdi, bu yol. Yabancı ve meraklı bir konuk gibi burnunu sağa sola sokarak tırmanan minibüs ürkek ürkek hırıldıyor. Ya da ben, üzerime geçirdiğim ruh elbisemi, ona da örtüyorum. Ortak bir yanımız olmalı; yoksa taşıyamayız birbirimizi |
|
(Serpil Başak) 27 Şubat 2010 |
Anı |
| |
|
|
Ses Kokusu
(Serpil Başak) 27 Şubat 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Biliyor musun, sesin çok güzel kokuyor” dedi, bir gün. Kalakaldım. Aptallaştım. İki üç kez, içimden yineledim, dediklerini. Yine de anlamsız bir boşluğu delemedi söz.
|
|
Çünkü Uçmayı Biliyor
(Serpil Başak) 14 Haziran 2010 |
Bireysel |
| |
Karakeçilerin, balıklarla komşuluk ettiği, yarısı göçmen yarısı Yörük ama aynı coğrafyaya ekilmiş insanların harman olduğu küçük bir kıyı köyünde yaşıyorum. Daha doğrusu yazıyorum. Gün yirmi dört saat, tek uğraşım okumak ve yazı yazmak |
|
İnatla Aşk
(Serpil Başak) 23 Mart 2011 |
Anı |
| |
"Biliyorum, limon gibi sıktım sabrınızı. Tükettim ve atıl ettim okuma dürtünüzü. Özür, özür, özür! Galiba ben de, dibine düşmüş bir armudum ve dalından koptuğuma benziyorum. Hangi yazı türüne girer bu anlattıklarım? Ya da, düşer mi bir kalemin torbasından izlek diye? Uçlarına aşk kalemi asılmış iki kanadın mavi rüzgârlar yazmak için çırpınıp durmasını anlatmak; kimin aklına, ne estirir? Bilmiyorum. Ben, sadece babamı anlatmak istedim.)
|
|
|
Ben bir aşk düşçüsüyüm,
Düşler devşiririm tüm zamanlardan.
|
|