Kaçamak
(Mehmet Yusuf Yahyagil) 27 Nisan 2003 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
Bu dünyada esas olan "algılamalardır" ve zor olan da algıları çözümlemek.....
Oysa ki bizler makine değiliz, ne "gülümsemek" daima sevgi ya da şefkati, ne de "kızgın" bir bakış "nefret" ya da "düş kırıklığını" anlatır. |
|
Kaçamak
(Mehmet Yusuf Yahyagil) 27 Nisan 2003 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
Bu dünyada esas olan "algılamalardır" ve zor olan da algıları çözümlemek.....
Oysa ki bizler makine değiliz, ne "gülümsemek" daima sevgi ya da şefkati, ne de "kızgın" bir bakış "nefreti" ya da "düş kırıklığını" anlatır.
|
|
Rosamund'u Anımsatan Kadın
(Mehmet Yusuf Yahyagil) 4 Mayıs 2003 |
Modern |
| |
Bir erkek, bir kadına niçin ilgi duyar? Yoksa, bu ifadeyi, bir kadının hangi özellikleri bir erkeği etkiler olarak mı değiştirmeli?
Güzel ya da feminen ya da cinsel-çekicilik ve kadınlar ve erkekler ve etkileşim... |
|
|
İnsan ve onun duyguları, düşünceleri ve yarattıkları... Beklentiler ve gerçekler...
Birey-toplum farklılaşması ve nedenleri...
Özellikle güzele, estetiğe, yaşam kalitesine odaklı akademik ve akademik olmayan inceleme, deneme ve öyküler.....
...................................................................................
Senin için...
Seninle fırtınalara karşı inatla,
El ele, göz göze ve severek birbirimizi,
Ne ağlayıp, ne de gülerek,
İçten içe yaşadık bizi saran sevgimizi.
Sevmek, kolay değil dostlar.
Esen rüzgar, yağan yağmur
Ve beynimde uğuldayan o ses,
İçime işleyen o duygu.
Yok, yok, söyleyemem size,
Onu nasıl sevdiğimi.
Resim gibi, şiir gibi,
Umutla beklenen yolcu gibi,
Meramımı size anlatamam dostlar!
...............................................................
Bir öykümden alıntı:
Bu kızın hareketleri daha çekici, davranışları daha bir kendinden emindi. Prensipleri vardı kuşkusuz ama yaşam denilen oyun, onun için daha çok “eğlence” anlamına geliyordu.
“Acaba” dedi adam kendi, kendine; “bu baş eğmek mi, yaşamla bir çeşit alay mı?” Ya da kendisinin ve sevgilisinin durumunda olduğu gibi, duygusal ve irdeleyen bir ilişki mi daha çok başkaldırıcı idi. Kim “budalayı,” kim “akıllıyı” oynuyordu? Yoksa bu da, tanrının bir başka zaferi miydi insanlarına karşı?
............................................................................
|
|