• İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler |
61
|
|
|
|
Bu çalışma, Körfez Savaşı hakkındaki bilgileri Türkiye'ye olan etkileri çerçevesinde inclemektedir. |
|
62
|
|
|
|
Kahramanlığın cinsiyeti olmaz...O yürek işidir... ve hayatta verdiği mücadeleler ve çektiği acılarla yine de gülümseyebilen her insan, isimsiz bir kahramandır... |
|
63
|
|
|
|
Kaçan Trenleri kaçırdıkça bir yenisi gelip önümüzde duruyor. Mesele bineceğimize karar vermek sadece.. |
|
64
|
|
|
|
“ Bana bak oğlum! Ben askerin ayağına postal sırtına kaput alacak parayı bulamıyorum. Sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun. Haydi yürü git, insanı günaha sokma para mara yok!…" |
|
65
|
|
|
|
Ermeni soykırımı, Türkiye’nin senelerdir kendi içinde ve uluslararası arenada yanıtlamaya çalıştığı bir bilinmeyen olarak önümüzde duruyor. İşte bu yazı da bu konuya eleştirel bir göz atmakta... |
|
66
|
|
|
|
Boynunda emziği ile acıdan kastı kesmiş çocuk cesedine bakarken ‘keşke binlerce Antigone olsa’ sözünü anımsamadan edemiyorum. Savaşa, katliamlara, çocuk katillerine, insanı sömüren her türlüğü aç gözlülüğe ve insani değerleri meta üzerinden suistimal eden bütün habis yüzlere karşı duracak, onurlu ve cesur Antigone’lere o kadar çok ihtiyaç var ki. Hem de bu günlerde. Ortadoğu’da kan gövdeyi götürürken ve insanlığın ar damarı çatlamışken.
|
|
67
|
|
|
|
Vatandaşlık kavramı, Türkiye'deki gelişimi üzerine yazılmış bir Füsun Üstel eleştirisi... |
|
68
|
|
|
|
Gazi Mustafa Kemâl bakın neler diyor!
Tarih : 6 Mart 1922 Yer: T.B.M.M. |
|
69
|
|
|
|
Herkes için hazırlamış olduğum Ya İstiklal Ya Ölüm - Kurtuluş Savaşı isimli kitabımdan bir alıntıdır. Türk Ulusu'nun şu günlerde ihtiyacı olan milli birlik ve beraberliğin temeli olsun. Bu kitapta milli mücadele yıllarında çekilen sıkıntıları dile getirmeye gayret ettim. Destek vereceğinize eminim. |
|
70
|
|
|
|
"Kuzey Vietnam'da saklandıkları tapınağa bir Amerikan uçağından dört napalm bombası atılmıştı. Can acısıyla tapınaktan dışarı koşturan çocuklar çığlıklar atıyordu. Elbiseleri, saçları, yüzleri, minik bedenleri yanmıştı. " |
|
71
|
|
|
|
Türkiye Cumhuriyetinin en önemli insanının 64. ölüm yıldönümü. Kendisi de ülkesi gibi içeriden ve dışarıdan hala yıkılmaya çalışılıyor. |
|
72
|
|
|
|
Bir yıldız kaydı bu gece…
|
|
73
|
|
|
|
Ecel atı çok uzaklardan gelip bir yiğidi daha çekip aldı aramızdan. Bir çınar daha kurudu. Büyük devlet adamı, babacan insan merhum Rauf Denktaş’tan bahsediyoruz. O, gençliğinde Beşparmak Dağları’nda canı koltuğunda bir direnişçiydi. Şimdi Beşparmak Dağları ona ağlıyor. Sadece Beşparmak mı? Kerkük, Musul, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Batı Trakya, Doğu Türkistan, Kırım; kısacası bütün Türk yurtları ona ağlıyor. Zira o, ömrü boyunca esir Türk yurtlarının bağımsızlıklarını kazanması için içten dua etmişti, çok kere de orada zulüm gören soydaşlarımız için gözyaşı dökmüştü.
|
|
74
|
|
75
|
|
|
|
Mevlânâ’yı Mevlâna yapan eserler Türkiye’de yazılmıştır |
|
76
|
|
|
|
Yaşanmış gerçek tarihi olayların yerine, kültürel, siyasal ve askeri açıdan tamamen çarpıtılarak, kendi gerçekliği ile uyuşmayan sahte hikâye ve kahramanlıklar uyduran bir toplumun başı hiçbir zaman dertten kurtulamaz. İşte Müslüman Türklerde bunlardan bir tanesidir. |
|
77
|
|
|
|
Lefkoşa, Lefkoşa olalı bu kadar insanı bağrına basmamıştı. Bu kadar insanı dar sokaklarında ağırlamamıştı. Lefkoşa, Lefkoşa olalı bu kadar acı, bu kadar hüzünlü bir günü yaşamamıştı.
|
|
78
|
|
|
|
20. yüzyılın önemli düşünce adamı Roger Garaudy' nin ölümü üzerine yazılan bir yazı.. |
|
79
|
|
|
|
Osmanlının 34. Padişahıydı Sultan Abdulhamid Han. 33 yıl bu devleti mudafaa etti, kimseye bir karış toprak vermedi. Osmanlının düşmanları o gitmeyince bu devlettten bir karış toprak alamayız dediler. Devleti aliyye-i Osmaniye ismi 600 yıl boyunca yaşadı. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyenler kurdu Osmanlıyı..
|
|
80
|
|
|
|
İnsanlar bize çok şeyler anlatmaktadır ve biz ise sadece bize anlatılanları bilmekteyiz. İnsanlar cahil olduklarına göre ve bize anlattıkları basit formüllerden öteye gidemediğine göre bilgilerimiz hiçbir şey bilmemekten öteye geçememektedir. |
|