- G'IZDÜŞÜM -
"Eflatun Sufleler..."
|
|
G'izdüşüm
(Merve Çelik) |
Düşler |
| |
Ama nasıl olsa iz silinir,kopuk bir masal gibi dibe çöker gemiler,kıyamete bir deccal inmiş kimin umrunda...Her aşk için ayrı bir takvimin matematiğinin yapıldığı zamanlara inat Ait'siz,kimliksiz,kendine dönük,gereğinden fazla ölçüsüz,kopmuşuz hep bi'yerlerden...Doğmaktan korkulası,büyümekten utanılası,ufka dokun'maya çalınası...tırnaklarını geçirerek gri bulutlarımıza,siliniyor hayat...Hapsoluyor,hep soluyor tenoru umudun,yitip gitmiş süt dişlerinin ak'ı uçmuş beyazında...Ama sen dert etme çocukluğum;iz silinir,toprağın dibine batar tüm kan rengi yokluklar,yaşa ve unut...Bırak dağınık kalsın düşler,biz çoktan söktük gözlerimizi diktiğimiz yalandan...Ötesi yok...
|
|
Karayazı'n
(Merve Çelik) |
Düşler |
| |
(...Satırlarda sürünüyor gözlerim hala,hece hece yaşanmışlığın nirengi noktaları birbirine yakalanıp kenetlenirken...Ki,kopuk çığlıklar atmak yerine,ince-(s)uçlu kalemi saplayıp sözcüklere,uzun paralel çizgilerle sürmek yerinde...
Bu 'karayazı(n)'ın bataklığında gezinen,kıyılarda mekan tutan yığınla sözcüğün dünle bugünü denkleme çabasında...Her dilde arıyorum öykümü...)
|
|
Ölüm - Ce...
(Merve Çelik) |
Düşler |
| |
Neden ölüm,neden hiçbir bulut yaşayamaz senin gözlerinde...?İtirazım zamansızlığına sadece,varlığına değil...Herşeye rağmen yağmur yağmalı artık ve ellerim kayıyor yavaş yavaş tutunduğum herşeyden...
|
|
Kaybedilmiş İki Bahar Artığıydık...
(İmdat Özcan) |
Yaşam |
| |
Ne zaman ıslansa deniz bizi ağlardık, ne zaman feryat figan haykırsa rüzgar biz vurulurduk.Zamana direnç iki gölge.Geceye inat iki ak alın.Eylüle isyan iki dik baş.
Ne zaman üşüse bir çocuk biz titriyorduk.Yaşanacak bir ulu sevda kuşanmıştık.Yar yüzüne yüz seremeden toprağa sürülü yüzler belirdi aynada / ızdıraplara garkolduk... |
|
Son Yazı (N)
(ÖzgeCan) |
İlişkiler |
| |
“Benden çektiğin kopyalarla verdin hayatın tüm zorlu sınavlarını. Tanrı katında takdire şâyan da olsan… benden sınıf geçemezsin artık!” |
|
Agrutra Mirva*
(ÖzgeCan) |
İtiraflar |
| |
Oku da kendini haklı çıkar, diye yazdım tüm bu satırları. Seni kendime kırdırmak için değil. Yazılarımın son olduğunu düşünenlere ve sabırsızlıkla bekleyenlere duyurulur: Bu son yazım değil ama sizi temin ederim son hikâyemdir! |
|
Veritas Odium Parit
(Özgür GÜNEŞ) |
Yüzleşme |
| |
Yüreğime “iyilik yağmurları” yağdırmayı bırakalı çok oldu... Mevsim artık hüzün çıkmazında… Şimdi acılar biriktiriyorum, kaçak yüreklerin yıkım çalışmalarında... Dokuz şiddetindeki depremler bile destekleyemiyor kayıp giden yüzünün -iha |
|
Gece...
(Merve Çelik) |
Düşler |
| |
Katili olmalıydım gecenin,ellerimde suçüstü kanamaların parmak izleriyle sağaltılmamış bir yaranın bıçağı,ama başaramadım...Kapsülü çıkarılmış tamlamaların yalınayak buluşmaları işgal ettiği terkedilmiş bir durağa yaklaştım sonra,karşılaştığım kendi yansımamdı,'yak'dedi 'bütün gemileri yak...!'Yakmayacağım işte.'Bu şehir bıçak,bu şehirdeki yokuşlar yokoluşlarımıza çıkıyor artık.Bizim çölümüz bir çift tabanca edinmeyi gerektiriyor,sen söylemiştin,eninde sonunda sökülecek bu şehrin şafakları;biliyorsun...'
|
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|