Deneme > Estetik
Kumyazısı/ütopya
Önce merkezden dışa içgüdüsel hareket, sonraları rutin yaşama mücadelesi …
İsmini Fısıldadılar Üç Kez...
. Ezan vakti fısıldamışlar ismini, yıllar sonra seni bulacağım ve aşık olacağım bilinerek kendi ismimi es geçmişler bilirim. Hayatta en çok senin ismini severim, ağzıma alırken ismini üç kez bismillah çekerim. Bilirim en güzel ibadet isminle başlar dinimizde, isminle secde edilir, en büyük sevap isminin söylenmesidir gün be
Her Ölüm Erkendir
Fakirlik hepimizin kapsındaydı ama Mehmet Yaban’ınki yüzüne nüksetmişti fakirlik. Hatta vücudunun tüm zerresinde okunuyordu. Duruşu ve yürüyüşüyle “fakir fakir” diye alarm veriyordu.
Belki de onun için taziyesinde çok duygulanmıştım.
Geç saatler olmasına rağmen taziyesi çok kalabalıktı Mehmet’in. Aşiret komple oradaydı. Ben de bedenen oradaydım
Yazmak Mutluluktur
Sözcüklerle oyun oynamayı seviyorum. Dil bilgisi kurallarına uymayı da sevmem
Kendine Dönen Semazen
diyar-ı mevlana, kendine dönüş, ney, hat ve bir insan...
(özünde bir öykü, ama estetiği öne çıkarmaya çalışan bir yazı olduğu için deneme kategorisinde...)
Türk Halk Musıkîsi Ezgilerini Derleme Çalışmaları Tarihçesine Kronolojik Bir Bakış
Türkiye' de Cumhuriyet' le birlikte oluşturulması düşünülen "Millî Musıkî" ye altlık sağlamak için, Anadolu genelinde bir çalışma başlatılır. Önce Bela Bartok' un öncülüğünde yapılan çalışmalar, daha sonraları büyük ölçüde Muzaffer Sarısözen' in koordinasyonunda sürdürülür.Bu yazıda, derleme çalışmalarının kronolojik seyrini anlatmaya çalıştım.
Çekmeceleri Düzenlerken
Zordur bazı çekmeceleri yeniden düzenlemek. Bir kere dağıtıverirsiniz bir şey ararken hızla. Sonra bir daha toparlanamaz gün boyunca.
Üç - İki - Bir... Perde!
İlk prova bitti, perde kapandı. Başkentte anlaşılmaz mavi bir haziran akşamıydı…
Şakayık
“Şakayık” kelimesi, -nedense- benden çok değişik çağrışımlar yaptırıyor.
Şakayık denilince sizden nasıl bir çağrışım yapıyor?.
İri çiçekleri güle çok benzeyen ve gül gibi kokan bir süs bitkisi mi, bu güzel çiçeğe yakışmayan Nişantaşı sokağı mı, uzun borulara benzeyen kolları ile medusa'yı andıran bir görünüme
Hayatın Anlamı
Yaşamak bir sanattır der Yavuz Bahadıroğlu Hayatı kaba-saba yaşamak yerine, bir sanatkâr duyarlılığı içinde yaşamak gerekiyor…diye de eklemiş yazısına Ömer Hayam da diyor ki: “Saadet, kendinde olanı fark etmektir.”Her sabah aynaya bakalım: Yılan, akrep, hatta bitki olarak yaratabilecekken, insan olarak bizi yaratmayı tercih eden Allah’a şükredecek en önemli
Kristal Yangınından Düşen Aforizmalar
Yusuf suresinin 33. ayetindeki hz.yusufun rabbine duasından etkinerekten yazmış bir denemedir... keyifle okunan akıcı uslubu vardır... özellikle nazım tarzına yakın bir nesir ile yazılmıştır...
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20