seyfettin araç

Hastalık...

Yürümekte dahi zorlandığım vakitler, kuşkusuz aklıma ilk gelen; ölüm acısının dayanılmaz karanlığı, oluyor. Bazan, yaşadığım bu korku, karakter zayıflığından mı yoksa yalnızlıktan mı kestiremiyorum.

Dut Ağacı

Evin köşesini döndüğü an (-ki şimdi itiraf edebiliyorum) onun kadar güzel olamayacağımı düşünür, ondan soluksuz bir küfürle intikamımı alır, aramızdaki uçurum güzellik farkından nefret ederdim.

İsmini Fısıldadılar Üç Kez...

. Ezan vakti fısıldamışlar ismini, yıllar sonra seni bulacağım ve aşık olacağım bilinerek kendi ismimi es geçmişler bilirim. Hayatta en çok senin ismini severim, ağzıma alırken ismini üç kez bismillah çekerim. Bilirim en güzel ibadet isminle başlar dinimizde, isminle secde edilir, en büyük sevap isminin söylenmesidir gün be

Biliyorum Gideceksin...

Sana ve ayrılıklarımıza dair düşündüğüm tüm içsel şarkıları ve şiirleri ezberlemek gibi hissiyatlarım oldu yokluğunda. Biliyorum gideceksin ve ben gidişinle sersefil kalacak, dilenci gibi sokak aralarında seni arayacak, kendimce umutlarla bir süre yokluğuna “aşk’a hasret zamanlar” adını koyacağım.

İki Kadın...

Yüzüme bir el değiyor, sırılsıklam olan bir çift göz taşıyorum uykularımda ve sen ellerimi durmadan öpüyorsun, biliyorum; yüzüme senin elin değiyor.

Sen...

Kelimelerin hepsinin üstünü örttüm yokluğunda, ne ıslanmalarını isterdim ne de sokak hırsızlarınca çalınmasını.

Cancağızım...

Yeni başlangıçlar yapmak gerek cancağızım, her söze inanmamak her göze bakmamak gerek. Her insanı tanımamak, her heyecana açık olmamak gerek.

Rüya...

Korkunç rüyalar görmeye başladım. Ellerim hissizleşiyor birine dokunurken, gözlerim renginden yoksun sadece bakıyor ama neredeyse tamamen görmüyor.

Başa Dön