..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Garip > Ahmet Odabaş




17 Nisan 2011
Alışılmış Tilki Masalı - Şiirler  
Ahmet Odabaş

:AGDE:








özlem

ya şimdi özlemlerin gerçekleşir
her şey çorap söküğü gibi gelirse ard arda
ve birden bilinmezdeki sevgili çıkarsa karşına
her şey dilediğinden de güzel
için rahat
mutlu çocuk
söyle bana bu öykü nereye varacak
aşılmaz dağ ulaşılmaz sevgili kalmadığı zaman
söyle bana bu öykü nereye varacak
ya şimdi beklediğin kız girerse içeri
hayalindeki gibi gülümser ve
kollarını sarmak için boynunu
koşarsa sana
dayanabilir misin bunca güzelliğe
Ilıca 1 Haziran 1990





altı otuz soğuğu

nerden bilebilirsin altı otuz soğuğunu Ankara’nın
ve bir kahve köşesini Oto-gar’da
ben nerden bilirim sabahın altı otuzunda
sevdiğim ne durumdadır
nerdedir ve ne yapar
nerden bilirim düşüncesinde ne var
Ankara’da bir kış günü
13 Ocak 1990
bir şeyler duyuyorum geçmiş günlerden
ve bir şeyler gelecekten
şimdiki zamandan falan filan
Ankara 13 Ocak 1990
















bilmem anımsar mısın

bilmem anımsar mısın
bir gün yemek salonunda
karşı karşıya gelmiştik masada
ve ben zangır zangır titremiştim
yıllar sonra yine bir yemekte
ben yine titredim
bu defa galiba soğuktan
3 Haziran 1990




















sabahın yedi otuzu

Burası İnciraltı
otobüs durağı
sabahın yedi otuzu
Buca otobüsünde bir güzel
gözlerimi çekip alıyor
yerinden

Buca otobüsünde
yıllar öncesini
yıllar sonrasını
ve yaşadığım zamanı
bir anda
bir gülümseyişte yaşıyorum

İnciraltı otobüs durağında
Konak otobüsünü bekliyorum
güne güzel başlamak ne güzel
     11 Mart 1986










üç dört beş

1 Ocak 1986 Çarşamba
Perşembe 2 ocak
ardından
Cuma
cumartesi Pazar
üç dört beş
gün gün yaşanmış bir ocak
ardından şubat
ve yaşanmayı bekleyen mart
işte... o günleri ben yaşadım
nefes aldım
yemek yedim
canım sıkıldı bazen
hayaller kurdum
ümitlerle geçti o anlar
ben o zamanı yaşadım
o zamanda sevdim
ümit edip bekledim
ve o zaman.... geçmiş zaman oldu
Şubat 1986











yol üstü

kapının arkasından bakarken
gülümsüyordu
her zamanki gibi
     mahçup ve sevimli
Çarşamba Mayıs 1997






















sebzeler

söylesene ahmet
kime ne satıyorsun
domatese tutuldun da
değeri mi arttı sebzelerin
1987






Not: Domates bir sebze değil meyvedir. (!4 Haziran 2006)




















kıtalar arası aşk

sen Avrupa yakasındasın
ben Asya
banttan yayında el salladım
bir TV kanalında
sen de gülümsedin
beni seviyorsun anladım
ben de seni
2 Aralık 2003
























sana özdeş sevgili

duyguları
eti kemiği
sinirleri
ve % 70 su olan
sana özdeş bir sevgili





















erkekler ağlar mı

erkekler ağlamaz diye
biri atmış ortaya
dil din renk ve cinsiyet ayrımı yapmak
kimin haddine
13 Şubat 2005



















     emrin olur

beni sevdiğini söyle
sonrası emrin olur
          Şubat 2005






























     hain kız


anlatsam
anlatamam
sözcüklerle olmaz ki bu iş
yaşamak ve hissetmek gerek
hain kız işte
     Şubat 2005





















kendi masalının prensi

prens
rüyalarının gerçeği prenses ile
buluştuğunda
masal sona ermişti
ne geçen bölümleri ona anlattı
ne de kendisine
masal değil mi bu
siz de dinlemediniz yaşananları
prenses de
gelecek bölümleri ise
kimse bilmiyor
23-24 Ocak 2005

















yetti de arttı bile

kalabalıklar içinde yalnız
sevdiğimi ararken
gözlerimi kapatanın sen olduğunu düşünmek
yetti de arttı bile
18.11.2003/Bayındır
























     oyun bitti mi

belki de şu an
yaşam
yeniden başlıyor
          Eylül 2004




























mutluluk bu

İstanbul’daki ilkokul öğretmenime
ve
Arguvan Noteri’ne
şiir kitabımı gönderdim
işte mutluluk bu
26 Ekim 2004

















Güneş’in oğlu

sorarlarsa
güneşin oğlunu
beni göster ve
kardeşin olduğumu söyle
13 Kasım 2004
























bir tilki klasiği

tilki kümese daldı sessizce
tüm tavuk ailesine
horozlar tavuklar ve civcivlere
size özgürlük
demokrasi ve
mutlu günler getireceğiz diye haykırdı
merak ve korku çığlıklarının ardından
sevinen ve üzülenler için sonuç değişmedi
tavuk ve tilki masallarını bilirsiniz
biri mutlu olur diğeri ne olduğunu dahi anlamaz
15 Aralık 2004













sevdiğimle çay içtim

sevdiğimle çay içtim bugün bir başıma
kimsecikler yoktu masamızda
o ve benden başka
geçmiş günlerden konuştuk
biraz da gelecekten
karamsar olduğumu söyledim
hem de çok
ama iyimser gözüktüğümü
rol yaptığımı söyledim
gülümsedi
zaten yaşam bir sahne değil mi
hepimiz rol yapmıyor muyuz... dedi
sevindim bana destek oldu diye
çaylar bittiğinde
gülümsedim kendi kendime
gerçekten iki bardak çay vardı
ve iki sevdalı
ama madde olarak yalnızca ben vardım
sevdiğim ise hayal
gülümsedim gerçeğe
yalnızlığıma gülümsedim
yalnızca gülümsedim
1988 ?






Menemen Kuşu

çantasını kaptığı gibi
uçarak gitti Menemen’e
ilahi kuş
31 Aralık 2004






















Fadime’nin Ali’si

Ali gitti diye
küsmedi
inadına yaşadı
ve inadına sevdi
31 Aralık 2004





























seçimi size kalmış

at ölür meydan kalır
yiğit ölür şan kalır
at ile yiğitlik arasındaki seçim
size kalmış
12 Ocak 2005




















Atatürk’ü Anmak

elinde
öğretmeninin verdiği kitap ile
koşturan çocuk
bir odalı sarayına giderken
çok mutluydu
Kasım 2003























anlaşılmaz bir şey

önce ben sevdim onu
sonra o beni
birbirimizi sevdik
anlayamadan
sevdik de
söyleyemedik
kendi kendine aşk olur mu
olur olmasına da
bizimkine benzer
o burnu büyük
ulaşılmaz sevgili
ben burnu büyük
anlaşılmaz bir şey
işte bu bizim aşkımız
17 Şubat 2005













neden

neden
duygularımı anlatırken
süsleyemiyorum
neden okula giderken
saçımı taramayı unutuyorum
neden
ucuz gömlek ve pantolon giyiyorum
anlayamıyorum
neden sanki
hep
bana yüz vermeyenleri
seviyorum
bir şey daha var
anlayamadığım
neden kendime soruyorum bu soruları













     gerçek olmamış hayal

sözgelimi şu anda
düşün ki ders çalışmıyorsun
bu masanın üzerinde değil kolların
sen yoksun okuma salonunda
ve burnunu tırmalamıyor kuru hava
gözlerini bir türlü alamadığın
karşı masadaki güzel kız
aklını çelmiyor
işte sen şu anda
seç gönlüne göre bir yer
uç git
istediğin bahar serinliğini
yaz akşamını
gül bahçelerini yaşa
ve sanma ki hayal olmuş gerçek ile
gerçek olmamış hayal pek farklıdır
          Fakülte 2. sınıf















     belki yarın

belki yarın
gün bir başka doğacak
bir başka uçacak kelebekler
ve rüzgar
bir başka sallayacak yaprakları
kim bilir belki
ben de bambaşka olacağım
          28 Mart 1986




















      kimlik

doğanın bir parçası olan
canlılar kümesinin
hayvanlar alt kümesinin
kendini akıllı olmakla avutan
omurgalısı

genetik çözümlemesi
bir canlı
ve bir insan

kültürel kimliği
genlerinden anlaşılmaz
her yerde yaşayabileceği gibi
dili
dini
uyruğu
belirsiz bir şey          17 Şubat 2005







Bir varmış bir yokmuş

ey sayın öğrenci
paldır küldür dönen zaman çarkında
başlangıcı ve sonu belirsiz yolda
sele karışmış dallar gibi gidiyorsun

bu dönen zaman
ne sen öğrencisin diye
ne yaşın yirmiüç
ne de beklentilerin için
sınırsız enginlerde balıkçı
bilinmez yaylalarda çoban
ya da zaman karanlığında kaybolan
bir nokta olsan
yine aynı şartlarda dönecek dünya
bir karış uzamayacak zaman
ya da
şu veya bu yer
falan yada filan asır
zaman çarkına engel olmayacak

ve sen ey sayın öğrenci
sonsuza kadar değil bu bekleyiş
her doğan günün bir akşamı
her açan yaprağın bir hazanı vardır

ümitler
ya da ümitsizlikler
şartlara küsmek
bazan sinirlenmek
ya da coşkusunu yaşamak saf hayallerini
gerçekçi düşler görmek
sevda üstüne türkü söyleyip
avunmak
hepsi bir varmış bir yokmuş

ne farkın var ki masal kahramanından
ya iyilik perileri yardım eder
ya aklın
ya da gücün-kuvvetin
ya da babandan miras kalan sihirli halı
masal değil mi bu
sevdiği kızı alır kahraman
ve kucaklaşmaya fırsat bulmadan
kaybolur gider düşüncelerde

öyküler hep böyle başlar
bir varmış bir yokmuş
ve ey sayın öğrenci
yaşamak
mutlu ya da mutsuz olmak
yaşamı anlamak
ya da kararsız kalmak
yani bocalamak gerekli mi

yaşıyorsun
varsay ki yaşamıyorsun
ümitlerin var
varsay ki yok
güzel bir kız takılıyor aklına
varsay ki takılmıyor
ey sayın öğrenci
ne fark eder
bir varmış bir yokmuş
          17 Mart 1986






























     geçmiş zaman

Sona ermiş bir yaşamın geçmiş zamanında
dipdiri ayaktayım
bir Pazar günü İzmir’de
bit pazarını dolanıyorum
halk oylaması var bugün, oyumuzu kullandık
bu arada sınıfta kaldığımı öğrendim iki dersten
iyi ki üç yada beş değil dedim kendi kendime
iyimser gözlüklerimi bir yana bırakınca
görüyorum ki zamanımı çalıyor hırsızlar
hem de göz göre göre
zavallı avukat adayı daha kendini savunamıyorsun
ya sonrası
ne demiştim
sona ermiş bir yaşamın geçmiş zamanında
bana ait raylarda sürünüyorum













     sayısal çözüm

Alt alta yazıp adlarını
sevdiğim kızların
toplayıp çarpıp ve bölüyorum
işte aşkımın sayısal çözümü
          23 Mayıs 1991



















     aşkın anatomisi

sevdiğim kızın
% 70 su
kalsiyum, fosfat, demir
azot, oksijen
ve benzer maddelerden oluştuğunu biliyorum
ve biliyorum ki
ben de
aynı maddelerden oluşuyorum
ve biliyorum ki
o da buhar olup
yağmura dönecek
ben de
belki göklerde buluşacağız
ve denizde
belki tuğla olacağız bir evin bacasında
belki de
daha iyi anlayacağız o zaman
aşkımızı
          7 Mayıs 2005









     bu ses senin

bu ses senin sesin
biliyorum
yakında çok yakındasın
duyuyorum
elimde değil
çok seviyorum
     8 Haziran 2005



















İÇİNDEKİLER
1.     Özlem
2.     Altıotuz soğuğu
3.     Bilmem anımsar mısın
4.     Sabahın yedi otuzu
5.     Üç dört beş
6.     Yol üstü
7.     Sebzeler
8.     Kıtalar arası aşk
9.     Sana özdeş sevgili
10.     Erkekler ağlar mı
11.     Emrin olur
12.     Hain kız
13.     Kendi masalının prensi
14.     Yetti de arttı bile
15.     Oyun bitti mi
16.     Mutluluk bu
17.     Güneşin oğlu
18.     Bir tilki klasiği
19.     Sevdiğimle çay içtim
20.     Menemen Kuşu
21.     Fadime’nin Ali’si
22.     Seçimi size kalmış
23.     Atatürk’ü Anmak
24.     Anlaşılmaz bir şey
25.     Neden
26.     Gerçek olmamış hayal
27.     Belki yarın
28.     Kimlik
29.     Bir varmış bir yokmuş
30.     Bir varmış bir yokmuş
31.     Bir varmış bir yokmuş
32.     Geçmiş zaman
33.     Sayısal çözüm
34.     Aşkın anatomisi
35.     Bu ses senin



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın garip kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eski Zaman
Balık ve Maydanoz
Anadolu Ateşi
Sonuç Tercihlerimize mi Bağlı
Tanık Listesi
İnsanın Özü
Balıkçı Kahvesi
Beni Bu Numaradan Ara
Adana
Damla Damla

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sorma İsterse
Kukla
Odabaş Tüm Şiirler
1001 Gece Masalları
Kuklacı Amca
Buluşalım
Çay Koy Ortak
Çay Koy Ortak
Geliyorum Ortak
Zamanın Yaptıkları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kitaplar Üstüne [Öykü]
Suriyeye Anayasa [Öykü]
Yankı [Roman]
Masum Bir Gen'in İtirafları [Deneme]
Rastlantı ve Uygarlık [Deneme]
Köy Enstitüleri Neden Kapandı [Deneme]
Eğitim, Hukuk Eğitimi, Ölçme ve Değerlendirme [Deneme]
Trabzon - İzmir [Deneme]
Ulusal Arpalıklar ve Üretim [Deneme]
Edirne'den Hakkari'ye [Deneme]


Ahmet Odabaş kimdir?

1963 Çarşamba/Samsun doğumluyum. Serbest avukat olarak çalışıyorum. (İzmir'de)

Etkilendiği Yazarlar:
Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Hayyam, O Veli, Aziz Nesin,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.