"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Kur’an’da kıssaları anlatılan kutlu insanlara atılan iffetsizlik iftiralarının bir benzeri, Hz. Meryem’e yönelik olarak da yapılmıştır. Hz. Meryem, güçlü imanı, samimiyeti, temizliği, iffeti ve güzel ahlakı ile Allah’ın alemlerin kadınlarına üstün kıldığı kutlu bir insandır. Allah, Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti. (Al-i İmran Suresi, 42) ayetiyle Hz. Meryem’i seçtiğini ve melekleri aracılığıyla müjdelediğini bildirir. Hz. Meryem, ailesinden ayrılır ve doğu tarafına çekilir. Allah ona Cebrail’i, vaadini gerçekleştirmek üzere gönderir. Bu gelişmeler Kuran’da şöyle haber verilir: Kitap’ta Meryem’i de zikret. Hani o, ailesinden kopup doğu tarafında bir yere çekilmişti. Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona Ruhumuz (Cibril’i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü. Demişti ki: "Gerçekten ben, senden Rahman (olan Allah)a sığınırım. Eğer takva sahibiysen (bana yaklaşma)." Demişti ki: "Ben, yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)." O: "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken" dedi. "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki: -Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve iş de olup bitmişti. (Meryem Suresi, 16-21) Hz. Meryem, Allah’ın dilemesi ile babasız bir çocuk dünyaya getirir. Çocuğu ile birlikte kavmine geri döndüğünde ise büyük tepki alır ve bu tertemiz kadın, inkarcıların oldukça çirkin bir iftirası ile karşı karşıya kalır: Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın." "Ey Harun’un kız kardeşi, senin baban kötü bir kişi değildi ve annen de azgın, utanmaz (bir kadın) değildi." (Meryem Suresi, 27-28) Kavminin iftira, suçlama ve çirkin tavırları karşısında Hz. Meryem, tevekküllü ve sabırlı tavrından asla ödün vermez. O, Allah’ın ve O’nun yardımının hep yanında olduğunu bilincindedir. Allah’ın buyruğuna uyar, konuşma orucu tutar. Ancak Allah, henüz beşikteki oğlu Hz. İsa’yı konuşturur ve bir mucizesini insanlara gösterir. Gerçekte ise kavmi, Hz. Meryem’in iffetinin farkındadır. Onları asıl kızdıran Hz. Meryem’in kendi batıl dinlerini bırakarak Müslüman olmasıdır. Ayrıca beşikte konuşarak peygamber olduğunu müjdeleyen Hz. İsa’nın annesi olması da dedikoduların ve iftiraların bir diğer nedenidir. Allah sonsuz adildir; her nefis yaptıklarının karşılığını alır ve kimse haksızlığa uğratılmaz. İşte Hz. Meryem’e dillerini uzatanların hepsi yaptıklarının karşılığını dünyada da ahirette de azap olarak almışlardır. Attıkları iftiralar boşa gitmiş, Hz. Meryem’e ve Hz. İsa’ya hiçbir zarar verememişlerdir. Onları iftiralardan Allah temize çıkarmış; Hz. Meryem’den Kur’an’da övgüyle söz etmiştir. Bugün tüm dinler Hz. Meryem’i saygı ile anarlar. İmran’ın kızı Meryem’i de (zikret). Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı. (Tahrim Suresi, 12) Hz. Meryem’e gerek o dönemde gerekse daha sonra yaşayan, çirkin suçlamalar yönelten düşük akıllı kişilerin, iftiraları nedeniyle uğrayacakları son, Allah’ın laneti olacaktır: Onların kendi sözlerini bozmaları, Allah’ın ayetlerine karşı inkâra sapmaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: "Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle (onları lanetledik.) Hayır; Allah, inkârları dolayısıyla ona (kalplerine) damga vurmuştur. Onların azı dışında, inanmazlar. (Bir de) İnkâra sapmaları ve Meryem’in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri. Ve: "Biz, Allah’ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.)… (Nisa Suresi, 155-157 Geçmişte, din ahlakını yaşayan insanlara yöneltilen iftiralar nasıl amacına ulaşmadı ise, bugün de inanan insanlara atılan iftiralar hiçbir sonuç vermeyecektir. Allah’ın sünneti gereği hiçbir iftiracı amacına ulaşamaz; attıkları çamurun asla bu değerli insanlar üzerinde izi kalmaz. Çünkü halis kullarını inkarcıların iftiralarından temize çıkaran Yüce Allah’tır. Kur’an bu konuda Hz. Musa’yı şöyle örnek verir: Ey iman edenler, Musa’ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah Katında vecihti. Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 69-70)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |