Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo |
|
||||||||||
|
Müminler dünya hayatının çekici süslerine aldanmadan ve nefislerinin tutkularını gözetmeden güzel bir ahlak gösterebilmek için var güçleriyle çaba harcarlar. Nefislerindeki fücurun gösterdiği kötü yola sapmaktan sakınır, vicdanlarının işaret ettiği doğru yolda yürürler. Olaylar karşısında kararlılığını sürdüren mümin, Kuran’daki “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.…” (Al-i İmran Suresi, 134) ayetine uyarak öfkesini yener ve bağışlayıcı davranır. Müminin oturmuş bir karakteri vardır, şartlara göre değişkenlik göstermez. Kibirli biri karşısında dahi aynı kararlılığı gösterir, büyüklenmez ve tevazusunu korur. Kötü sözle dahi karşılaşsa, her zaman için ’sözün en güzelini’ söyler. Mümin azimli ve kararlıdır, azimle iyiliği emreder, kötülükten sakındırır. Musibetlere sabreder ve insanlara karşı bağışlayıcı davranır. Zorlukların yanı sıra, insana sunulan sayısız nimet, geçici ve aldatıcı dünya metaı da imtihanın parçalarıdır. Mümin, kendisine her an sunulan bu nimetlerin Allah Katı’ndan, şükredici olup olmayacağının denenmesi amacıyla verildiğini bilir. Dünyevi olan herşeyin imtihan ortamının çekici süsleri olduğunu bilincindedir ve bunların çekim güçlerine kendini kaptırmaz. Mümin dünya hayatına karşı dikkatli ve şuurludur. Allah’ın hoşnutluğunu kazanma hedefinde kararlıdır ve bu konuda içinde taşıdığı coşkunun olumsuz etkilenmesine izin vermez. Ahiret için ciddi bir çaba içinde olmak, gevşememek, aşırılıklardan kaçınmak, müminin kararlılığının göstergesidir. İşte bu çabadan Rabb’imiz bir Kuran ayetinde, “Kim de ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.” (İsra Suresi, 19) ifadesiyle söz eder. İnsan yaşamındaki tek kesin gerçek olan ölüm için hazırlık yapan ve ‘ellerinin önden sundukları’na sınır koymayan samimi müminler, ahirette de kazançlı olacak, gerçek kurtuluşa kavuşacaklardır. Mümin, sabrının ve kararlılığının karşılığında -Allah’ın dilemesiyle-eşsiz nimetlerle dolu barınma yeri olan cennetle ödüllendirilecektir: Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. (Ra’d Suresi, 22)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |