Hayaller olmasaydı, umutlar dünde kalırdı. - Dolmuş atasözü |
|
||||||||||
|
Cenap Şahabettin, asıl mesleği olan doktorluk alanında (deri hastalıkları) çalışmalar yapmak üzere Avrupa^ya gidecektir. Bu, o zamana kadar sürdürdüğü 'çeşitli gazete ve yayınlarda etliye sütlüye karışmadan yazma eğilim'inde birtakım değişiklikler yapmasını ve kabuğundan çıkmasını sağlayacaktır. Verlaine, Baudelaire, Flaubert gibi batılı sanatçılar Cenap'ın hem edebi hem de ruhi yönüne hitap edecektir. Bu etkilenme karşımıza zaman zaman olumlu zaman zaman da olumsuz bir tablo olarak çıkmaktadır. Elhân-ı Şita şairinin o eşşiz, ahenkli ve sağlam üslubunu kazanmasında elbette ki bu sanatçıların dili kullanmadaki ustalıkları etkileyecektir. Öyle bir etkilenme ki bu daha sonraları Türk edebiyatında çeşitli tartışmalara sebep olacak saat-i semenfâm (yasemen kokulu saatler) gibi imgesel dize ve söylemlerle sanatında yeni bir evre sağlayacaktır Cenap'a. Daha sonraları da edebiyatımıza Sembolizmin başkarakteri olarak çıkacak olan Ahmet Haşim'in diline ve muhayyelatına büyük katkılarda bulunacaktır. Batı, hayalleri ve kazandırdığı bakış açısı itibariyle Cenap'a çok şeyler vermesinin yanında aslında pek fark edilemeyen bazı yönlerden de onu köreltmişti. Bunların en başında, Avrupa'ya gittiği dönemlerdeki pozitivist ve materyalist düşünce akımlarının onun ruhunda yer etmesi gelir. Dikkat edildiğinde Cenap'ın şiiri veya nesri çelişkilerle doludur. Bazen inançlı bir âbiddir bazen de sorgulama yeteneği yeni kazanmış ana kuzuları misali her şeyi sorgulamaya çalışan bir materyalisttir. Bir şiirinde Allah'a kulluk edememenin ıstırabını yaşarken diğer şiirinde Allah'ın varlığını sorguladığını görürsünüz. Şüphesiz ki bu gitgeller de onun gerek döneminde gerekse sonrasında prestij kaybetmesine, inandırıcılığını yitirmesine yol açacaktır. Ve o sağlam üslup, bu hengâmede kaybolup gidecektir. Belki de bu yaşadığı hezeyanlar, onun edebiyatımızda adıyla müsemma saygı ve hürmet sahibi olmasını engellemiştir. Çünkü üslup, kurgu, imgesellik vb. yönlerden onu Haşim, Fikret, M. Akif gibi önde görebiliriz. Ama iç çatışmalarını ve muhayyelatının dengesizliğiyle onu kaybetmişiz denebilir... (Devam edecek... )
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yaşar ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |