"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Belli etmesen de kırgınlığın, incinmişliğinle duruyordun karşımda. Gitmedim diyordun hala yanındayım, dostunum senin. Ağzından dökülen sözlerinin derinliklerinde kıskançlığının aşılmaz dalgaları, yürek kapının bentlerini dövüyordu hunharca... Geri dönüşü olmayan bir yolun başında mıydık yoksa seninle? Tüm varlığınla yanımda olduğunu söylerken bile kilometrelerce uzaktın bana ve yüreğime. Sana karşı en etkili savunmam dürüstlüğüm olmalıydı, çünkü hiç yalanım olmamıştı sana karşı. Savunmamı tek tek seçerek hazırlamalıydım tüm inandığım değerlerin gerçekliğiyle... Sana yaşattıklarım, senin bana verdiklerinin yanında bedeli ağır ödenen bir sorgulamaydı aslında. Gasp ettiğim tüm duyguların benden alınan kaybettiğim değerler, inançlarımın geri dönüşümü olmalıydı. Fakat senin gidişinle değersizleşti ele geçirdiğim tüm duygu ve değerler. Sahipsiz kaldı inandığım tüm gerçekler... Asılı kalmış duvarlarda çaresizce bekleşirken tüm firari duygular, tek tek müebbete mahkum ediyordum tüm acımasızlığımla geçmişi. Aşk diye diye harcadığım tüm sermayemin bana yaşatacaklarını hesaba katmak isterken, elden giden değerlerin ardına takılıp kalmıştı aşkın yürek kapısında kilitlenen tüm duygular... Anahtarı bende olsa da izinsiz girilebiliecek bir yer olabilir miydi yüreğin?.. Ya şimdi karanlıklara hapsettiğin hayallerin ve ve sonsuz sevginin bekçisi mi olacaktı kapında beklettiğin yüreğim? Nasıl silecektik ayrılığın izlerini yüreğinde fırtınalar eserken ve ben kapıda üşüyorken? Çaresizce bekleyişimin bir sonu olacak mıydı ya da elbet birgün af çıkar umuduyla beklemeli miydim yüreğim elimde yalın ayak kapında? Mutlak aşkın ışığı vurmayacak mıydı yüzümüze, yüreğimizin sıcaklığıyla ısınmayacak mıydık? Aşkın muhabbeti sararken tek tek cümlelerin belini, vurdumduymazlığın öksüz çırpınışlarında mı boğulacaktık seninle umarsız engin denizlerin karanlık kuytularında?.. Dön bir bak ''seni seviyorum'' dediğin gözü yaşlı sevdiğine. Sana hasret dökülürken cümleleri sessizce dudaklarından, yürek kapında bekliyor suskun, çaresiz, üşüyerek... Yüreğim ellerimde şimdi bak görüyor musun? Sana uzatıyorum... Hadi... hadi al bu yüreği bırakma ayazda, bırakma beni sonsuz yalnızlıklarda... Hülya Akyıldız
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Akyıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |