..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




30 Ocak 2011
Namaz Bıkkınlık mı Veriyor?  
Fuat Türker
Allah’a olan yakınlığımın ve teslimiyetimin kanıtıdır namaz ve Rabb’ime yakınlaşmak için önemli bir yoldur. Ancak dünyadayken Rabb’ime yakınlaşmaya yol aramaz ve O’na secde etmekten kaçınırsam, ‘o gün’ istesem de secdeye kapanmaya gücüm yetmeyecektir:


:ADDE:
Namazın bıkkınlık verdiğini söyleyen insan, bu sözü, şeytanın etkisindeki nefsi adına söyler. Her insanın nefsi şeytandan aynı telkini alır.

Madem nefsim var gücüyle kötülüğü emrediyor ve şeytanın sözcülüğünü yapıyor; o halde ıslah etmeye önce nefsimden başlarım. Kendini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez çünkü.

Nefsime ilk uyarı: Ey nefsim, ömrün sonsuz mudur? Yarına kadar yaşayacağına dair senedin var mıdır? Sana bıkkınlık veren, sonsuza dek yaşayacağın düşüncesidir. Ömrünü boşa harcadığını anlasaydın, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmayı amaçlar, ciddi bir çaba içinde olur, ibadetlerinde gerçek sonsuz mutluluğuna sebep olacak coşkuyu yaşardın.

Nefsime ikinci uyarı: Ey nefsim! Her gün yemek yer, su içer, havayı solursun; bunlar sana bıkkınlık vermiyor mu? Günlük ihtiyaçların olduğu için bıkkınlık bir yana, bunlardan lezzet alıyorsun. O halde kalbimin gıdası, ruhumun hayat suyu olan namazın da sana bıkkınlık vermemesi gerekir.

Nefsime üçüncü uyarı: Ey sabırsız nefsim! “Ya Sabur” de, sabrı omzuna al. Allah’ın kalbine rapt ettiği sabır gücünü yanlış yerlerde dağıtmazsan, o her güçlüğe ve her musibete yeterlidir. Sen o güçle kararlılık göster.

Nefsime dördüncü uyarı: Ey nefsim! Şu kulluk görevinin bir karşılığı olmayacak mıdır ki, sana bıkkınlık veriyor? Oysa biri sana karşılığında yüz liravereceğini vaad etse ya da seni korkutsa, yüz gün deliler gibi çalışırsın. Vaadinden dönme olasılığı olan o kişiye inanırken, sana sonsuz cenneti, kurtuluşu, mutluluğu vaad eden Allah’ın vaadinin “doğru bir vaad” olduğuna kesin bilgiyle inanmıyor musun? “Bir ucundan”, bıkkınlıkla yaptığın ibadetinle, O’nun ödülünü hafife almanın dehşetli bir azabı hak edeceğini düşünmüyor musun? Dünyada en ağır işlerde gevşeklik göstermeden hizmet ettiğin halde; cehennem gibi bir sonsuz hapsin korkusu, sana gayret vermiyor mu?

Nefsime beşinci uyarı: Ey taparcasına dünyaya yönelen nefsim! Acaba namazdaki gevşekliğin ve kusurun, dünya uğraşlarının çok oluşundan, geçim derdinin meşgalesiyle zaman bulamadığından mıdır? Sen yalnızca dünya için mi yaratıldın ki, bütün zamanını ona harcıyorsun? Senin asıl görevin dünya hayatında hayvan gibi çabalamak değil; bir insan gibi, gerçek ve sonsuz yaşamın için çalışmaktır. Sen en önemli görevini bırakıp, binlerce yıl yaşayacakmış gibi, gereksiz işlerle ömrünü geçiriyorsun.

Eğer dersen ki; “Beni namazdan, ibadetten ve kulluktan alıkoyan, gevşekliğe sürükleyen gereksiz şeyler değil, geçim derdi gibi zorunlu işlerdir.”

Ey nefsim, o zaman ben de sana şöyle derim: “Yüz lira gündelikle çalışıyor olsan; biri gelse ve sana dese ki; “Gel on dakika şurayı kaz, yüzbin lira değerinde bir hazine bulacaksın.” Sen ona: “Hayır, gelmem; çünkü on lira gündeliğimden kesilir ve alacağım para azalır” desen. Bu ne kadar akılsızca bir bahane olur, değil mi? Tıpkı bunun gibi; eğer namazı bırakırsan, bütün çalışmanın meyvesi dünyevi, önemsiz ve bereketsiz olur.

Allah’a olan yakınlığımın ve teslimiyetimin kanıtıdır namaz ve Rabb’ime yakınlaşmak için önemli bir yoldur. Ancak dünyadayken Rabb’ime yakınlaşmaya yol aramaz ve O’na secde etmekten kaçınırsam, ‘o gün’ istesem de secdeye kapanmaya gücüm yetmeyecektir:

Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler. Gözleri ’korkudan ve dehşetten düşük’, kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Suresi, 42-43)

O halde, o günün azabından esirgesin Allah. Şeytanın vesveselerinden, nefsimin bencil tutkularından uzak kılıp, huzuruna yöneltsin.

"Rabbim, beni namazı(mda) sürekli kıl, soyumdan olanları da. Rabbimiz, duamı kabul buyur." (İbrahim Suresi, 40)

Yazıda Bediüzzaman’ın tefekkürlerinden yararlanılmıştır. Allah ondan razı olsun.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Gerçek Sevgili
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.