..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Mehmet Önder




27 Mart 2010
Para Herşeyi Öğretir mi?  
Mehmet Önder
Daha sonra değişti. Vicdanları örseleyen, ahlakı yok eden bir canavara dönüştü.


:AIDF:
PARA HERŞEYİ ÖĞRETİR Mİ


     Ne masum şeydi öyle o; Lidyalılardan, onun çocukluk günlerine kadar. Eline çokça geçirenin yürüyüşünü değiştirir, bilgilendirirdi. Suspus insanları da laf ebesi yapardı.

     Daha sonra değişti. Vicdanları örseleyen, ahlakı yok eden bir canavara dönüştü.
     …

Atıf’ın parayla pulla çok işi yoktu aslında ama, merak ediyordu; paranın neler yaptırabileceği sorusu, sürekli kurcalıyordu beynini.

     “Para laf öğretir”, “Adamın yürüyüşünü değiştirir, yürüyüş öğretir” sözlerini daha sık duymaya başlamıştı gelip gidenden.

     Örneğin, çok çok parası olsa neler yapabilirdi; bilemiyordu. Bir keresinde abisi çarşıyı gezdirmiş, önlerinden geçen cenaze konvoyundaki arabaları saya saya bitirememişlerdi. “Zengin cenazesi tabi!” demişti abisi. Demek ki para, öldükten sonra gösterişli bir cenaze konvoyu oluşturmaya da yarıyordu, giderken bir şey alıp götürülemese de.

     Ha bir de havai fişeklerde farklılık vardı. Evleri açıkhava düğün bahçesinin arka tarafındaydı. Binaların arkasından sürekli müzik sesleri gelir, saatler gece yarısına yaklaşırken de havai fişekler patlamaya başlardı. Sık sık düğün, sünnet olurdu orada. Gidemediği için pencerenin kıyısına otururdu; uyumaz, havai fişeklerin atılmasını beklerdi. Gökyüzünü salkımsaçak ışıklar kaplamaya başladığında kendinden geçerdi sanki. Önce karanlığı delen bir küçük ışık, ardından büyük bir patlama, dairesel ışıklı papatyalar ve bir anda, falları bakılmış gibi dökülüveren çiçek yaprakları.

      Kimi havai fişekler, binaların ardından birkaç karış çıkıp dökülüveriyor, bunlar çok heyecanlı olmuyordu. Oysa kimileri üç bina boyu yükselip, sanki gökyüzünü kaplıyor, üstüne gelecekmiş gibi oluyordu. Korkutuyordu bile Atıf’ı.      

     Bir keresinde babası, çok yükselen havai fişeklere bakıp, “Yine zengin piçleri!” demişti.

      Demek ki çok para burada da işe yarıyordu. Pahalısı için, en yükseklere çıkanları için.

     …

     Sürekli tavana bakmaktan çok sıkılmıştı Atıf. Kendi çabasıyla yatağında yarım yamalak doğruldu. Tekerlekli sandalyesinin koluna sıkıca yapıştı:

      - Sen de bir şeyler söylesene Tom. Çok para yürümeyi de öğretebilir mi?

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Paylaşım için teşekkür
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
27 Mart 2010
Çokça söylenen şu sözün her para konusu geçtiğinde ne kadar doğru olduğunu düşünürüm:Hani derler ya "çok laf yalansız,çok mal haramsız olmaz"mış...Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yıldızcı Karınca İle Yeşil Kertenkele
Radyo Tiyatrosu

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eşekistan
Çekinme Ye!
Döve Döve Demokrasi
Hükümet Yıkıldı
Kaybettiğin Dava Temyizden Döndü Mü
Eşek Anırır Biz Ağlarız
Beni Görünce İşleri Akkın Giden Adam
Dipnot Yapma Memet
Okumuş Adam
Fıkralar Yeterli


Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.