Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Kadın efendimizi (sav) tanımadı ve oğlunun öldüğünü, bu acıya dayanamadığını tepkisinin bundan kaynaklandığını, kendisini kimsenin anlayamayacağını söyleyip, onun da çekip gitmesini, kendisini acısıyla başbaşa bırakmasını söyledi. Efendimiz de yoluna devam etti, kadını efendimizi takip edenler uyardılar sen Resululllah'a nasıl böyle söylersin dediler. Kadın hatasını anladı ve Resulullah'ın huzuruna geldi ve kendisini affetmesini diledi. Efendimiz (sav) kadına ölüm karşısında sabretmesi gerektiğini tekrar hatırlattı. Kadın sabredeceğini ifade etti, Ancak, efendimiz sabrın felaketin başa geldiği anda gösterilen metanet olduğunu, acıya alıştıktan sonra gösterilen sabrın gerçek sabır olmadığını ifade etti. Sevgili dostlarım, bu misal de bize gösteriyor ki, İnsan hayatı idrak etmeli ve imanın şartlarından olan kader ve kaza'ya imanı, hayrın ve şerrin yüce Allah'ın bir taktir-i ilahisi olduğuna iman meselesini içselleştirmemiz gerekiyor. Bunu başımıza gelen iyi işler ve felaketler karşısındaki tutumumuz belirliyor, Allah korusun o anda metanetini kaybeden insan Allah indinde aşağıların aşağısına düşebilir. Nitekim, Efendimiz ashaba ölüm karşısında hakkı ve sabrı tavsiye etmiştir. Efendimizin iki oğlu da iki yaşına gelmeden vefat etmiş, efendimiz çocuklarını defnederken gözleri buğulanmış, sahabe bu durum karşısında ona kendilerine yaptığı tavsiyeleri hatırlatmışlar, Efendimiz sahabesine , ''evet ölüm karşısında kalp hüzünlenir, göz yaşarır, ancak benim dilimden bir tek isyan kelimesi duyamazsınız,'' mealinde cevap vermiştir. Tasavvufta bir söz vardır ''Ne kadar seversen sev, nasılsa birgün terkedeceksin'' . Dolayısıyla insan sever, sevdiklerinden ayrılmak da insanı hüzünlendirir. Ancak, buraya kadardır, hüzünden ötesi Allah'ı azimizüşan'ın koyduğu kurala isyana girer. Biz'e düşen değiştirmeye muktedir olduğumuz şeyleri değiştirmek için çabalamak, gücümüzü aşan için de Rabbimiz'den hayırlı olanı (biz bilemeyiz rabbimizin uhdesindedir hayırlı olan) istemektir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmed arif, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |