Altannnnnnnnnnn......

Allahın salağı, gerzek herif.. Ortaköyün bıçkın delikanlısı değil mi?, al sana bıçkın, delikanlılık desen üç dakika önce kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırdı tırım tırım kaçıyor. Kerkenez Altan aman be oğlum “ Beni Ortaköy’de kime sorsan yerimi bilir, bu sokaklarda büyüdük biz kızım, buraların delilkanlısıyız. Korkma yalnız gel herkes sahip çıkar sana nede olsa yengelerisin.” Derken iyiydi. Napıcam ben şimdi ya. Tolga evet Tolga benim altın yürekli kankam.
“ Tolga uyuyormusun oğlum hala, kalk çabuk Safirdeyim gel hemen.”
“ Neyse ne , he öyle kanka ne olucak basıldım. Çabuk gel on dakikan var. Çabuk!”
Neyse Tolga gelince Ayça’yı ona devrederim ben Canan’la kahvaltımı bitiririm, okkalı bir bahane bulmam lazım Canan’a Allahım Onu hangi bahane kandırabilir ki, Canan’da kredim mi kaldı benim hiçbir numarayı yutmaz artık O , iki ay önce ki vukuatı daha yeni yeni affediyor. Bunu anlarsa bu sefer yüzüğü kesin kafama atar, en son büyük yemin etti. Kesin canım yüzüğü kafama atmakla kalmaz, beni hadım eder. Ayy yeminini hatırladım Kuran-a el basıp kesicem bir daha olursa demişti. Hay kerkenez herif.. Hay uçkuruna sı.... Biraz daha tuvalette kalırsam zaten şüphelenecek.
- Noldu nerede kaldın.
- Biraz motoru bozmuşumda, dün akşam balıkta üşüttüm heralde.
- Eminim balıktadır, siz dün kim kim çıktınız balığa.
- Dedim ya, Tolga, Ben, bir de Demir abi.
- Demir abiye, Zehra abla sizinle üstelik gece izin verdi.
- Ya, aşkım sende neden izin vermesin.
- Bilmem bi düşüneyim acaba neden olabilir. Bak aklıma ne geldi acaba, hani iki ay önce sen,Tolga ve Demir abi üç çıtırla basılmış olmayasınız. Ve Demir abi aradan sıyrılmak için Zehra abla’ya “ Valla Zehra benim bi suçum yok, beni çocuklar çağırdı erkek erkeğe muhabbete diye.....” artık devamını anlattırma Altan. Neyse kahvaltı zevkimi bozmayacağım ama dün akşam balığa çıktık numarasını yemedim haberin olsun. Sana avans veriyorum, kan kaybediyorsun eskiden daha yaratıcı yalanlar üretirdin, hala yapabileceğine inanıyorum canım, dün gece içinde iyi bir performans bekliyorum senden.
- Yapma aşkım ya, bir hata yaptık diye
- Bir derken Altan
- Tamam yani lafın gelişi bir, belki birkaç.. Neyse yaa bozma şu zevki..
- Telefonun çalıyor..
- Bıktım ya iyi ki emlakçıyız , pazarları bile rahat bırakmıyorlar.
- Efendim, aaa merhaba evet evet, anladım hı evet evet oo gerçekten mi. Tamam bana biraz zaman verin hemen gelirim.
- Nereye Altan?
- Aşkım şey
- Ney?..
- Yani şey, hani bahsetmiştim ya, şu manzaralı daire için bi alıcı var diye. Hani babası okul bitirme hediyesi olarak alacak diye bahsetmiştim ya..
- Hıı neydi kızın adı Ayça’ mıydı, geçen ofiste gördüğüm dimi?
- Evet canım o, çok iyi bir hanım.
- Hııı cami yaptırmış, sen şuna havalı desene. Bilmezmiyim ben seni. Tolga ilgilensin.
- Yapma ama artık. Bak sinirlenmeye başlıyorum kalkıp gidicem şimdi. Tolga nereden tanısın Ayça Hanım ile Babasını.
- Arada sırada yardım ediyor ya sana.. Ondan dedim
- Bu ciddi iş kızım üç liralık komisyon yok ucunda kaç bin lira komisyonu var bu işin. Hem Tolga Tanımıyor Ayça Hanımı.
- Karşılaşmadılar yani ofiste.
- Yok karşılaşmadılar, bu hafta çok işi vardı Tolga’nın hiç uğramadı bana.Adımız çıkmış ya bir kere .. Mır mır kediler gibi dizlerinin dibinden ayrılmıyorum gene yaranamıyorum.
- İyi tamam tamam, bana bir kahve istermisin. Çok yedim bastırsın. Ne zaman bu Safir’e gelsek kilo alıp gidiyorum buradan herşey o kadar lezzetli ki.
- Tamam canım ben bir de lavabo’ya gidip geliyim.
- Alo, Ayça biraz önce bir görüşmedeydim rahat konuşamadım, Güzelim sen sürpriz mi yaptın bana. Hııı yerim ama seni. Dün akşam deme, kaçamazsın öyle dün akşam falan kesmez beni daha neler yapıcam sana. Onlar fragmandı, film daha başlamadı. Hemen gelemem canım sen nerede oturuyorsun? Hıı tamam Tolga’yı yolluyorum yanına sana biraz arkadaşlık etsin diye. Bende bir saate kalmaz gelirim. Hazırlan ordan bana kaçırıcam seni film seyretmeye.. Filmin adını sonra koyarız ama ben sana başrol oyuncularını söyliyim....Utanma kızım, yaparken utanmıyorsun ama...Hadii öptüm...
Tolga’ya mesajda attık, O şimdi direk gider Ayça’nın yanına. Ee be kerkenez Altan, Şu Ortaköy sokaklarının her köşesinde ne anıların var, ne kavgalar ettin, kaç kere sarhoş oldun, ne aşklar, sevgiler yaşadın. Çoğu bir iki günlük, gecelikti ama iyiydi. Genede afaroz edemedi kimseler seni buralardan ama eğer bu sefer Canan anlarsa var ya bir daha buralara ayak basamazsın. Bu sefer ne babası nede abileri seni buralarda barındırmaz. Ortaköy delikanlısı Altan olur .. Töbe töbe. Ama dürüst ol haklı Canan bu sefer haklı Ulan kerkenez kız sana on yılını verdi. Herşeyine katlandı, sen ne yaptın? Sayısını bile bilmediğin kadınla aldattığın yetmedi en az beş kerede yakalandın. Güzelim yaa genede vazgeçmedi benden, bileğinin hakkıyla taktı eline yüzüğü. Haziranda da düğün için geri sayıma başladı. Güzelim benim bileğinin, yüreğinin hakkıyla kazandı evliliği.
- Tolga geçti şimdi, beni görünce bi tuhaf davrandı anlamadım. Seninde ikide bir lavaboya kaçman falan bişiler dönüyor ama dur bakalım hayırlısı..
- Boş ver o lavuğu gene kime takılmıştır aklı.
- Canan kızıyorsun ama ben seni eve bırakayım güzelim, sonrada şu evle ilgili işimi halledeyim. Bak düğün üstü, hem martta benim evide tadilata sokmak lazın bu haliyle gelin getirmem ben seni o yıkıntıya. Çok paraya ihtiyacımız var. Borçla harçla yapmak istemiyorum, benim karım rahat etsin istiyorum sıkıntı çekmesin.
- Gene ektin yani, karın olunca görücez bakalım bunlar sözde mi kalıcak, icrata geçecek mi?
- Yapma güzelim yaa, kırıyorsun ama kalbimi.
- Altan, Tolga yanında bir kızla geliyor, vay sonunda sevgili mi yaptı. Altan, Tolga hani tanımıyordu?... Bu Tolga’nın yanında ki kız şey değil mi?... ALTANNNNN.....