..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Zafer AKKAŞ




4 Ekim 2002
Güzel'e  
Zafer AKKAŞ
Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor. Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti” Film yapacaktım güya. Senaryosunu nereye koydum ki?..


:CHBHE:
Nasıl da güzel çalıyor ulan bu herif kemanı....... Çay da soğumuş. Isıtsam mı? Niye bitti ki bu rakı?... Başım dönse ya, midem bulansa bile razıyım.... Boğazım ağrıyor. Sigarayı mı değiştirmeli, bırakmalı mı yoksa?.... Nasıldı bunun sözleri? “Sevdim bir genç kadını....” ya sonrası?.... Bunaldım... İyi de çıkaracak bir şey kalmadı ki üstümde... Duşun altına giriversem bari... Ilık ılık akıverse... Yumuşacık, tertemiz... Ama daha demin kurulandım, saçlarım bile kurumadı henüz... Kenan mı çok seviyor Günsel’i , Günsel mi çok seviyor Kenan’ı?.........................................................................
Kaset bitti.... Çay soğudu.... Ben hala ayığım. Yetmedi ki iki kadeh....
Lanet olsun!.. Olmuyor, bir türlü veremiyorum kendimi... Yazmayı denedim, kelimeler kaçtı; iki tek attım, rakı bitti. Çay demledim... Tek başıma tango yaptım. Bir Gün Tek Başına’yı okudum, okumaya daldım. Şiir okudum... Türkü söyledim... Kovamadım seni!...

YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. TUTUP ŞAP DİYE ÖPMELİYDİM O KÜÇÜCÜK AĞZINDAN, AVUÇLARIMA ALIP YUVARLACIK YÜZÜNÜ... YA İTELEYİP TERSLERDİN YA DA .................

Salı günü miting var, şiir ezberlemeliyim. Koca okula ayıp olur elde kağıt şiir okursam. Sonar yazmalıyım biraz. Ama cümleler benden kaçıyor. Aklımdasın... Telefonum da açık arada bir dıtlıyor. Doğu, çocukları ayaklandırmış. Üstü kapalı teselli cümleleri sıralanıyor ardı ardına. Karşımda Güney... Yatırmış başını omzuma, çay içiyor. Dolanma be Zafer öyle deli dana gibi. Az sonra çıkar gelir alt katta ki manya karı. “Hayırdır oğlum? Apartmanı mı yıkmaya çalışıyordun?” Hadi oradan diyemem ki...

Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor. Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti” Film yapacaktım güya. Senaryosunu nereye koydum ki?..
“Adam durakta otobüs bekler. Gelin arabası gelir, duru durağın karşısındaki lokantanın önünde. Gelin, damat, üç de adam inerler arabadan, girerler lokantaya. Adam geline bakar, bir süre sonra da gelinin gözleri kilitlenir adama. Yemek biter. Gelin, damat ve adamlar kalkarlar. Adam duraktan çıkıp, gelinin yanına gelir. Elini tutar; “Seni seviyorum.” der. Gözleri açıktır, ama ıslak. Sonun başlangıcı gibidir gözleri. Tekrar eder; “Seni seviyorum... N’olur gitme...” Gelin adama bakar, sonun başlangıcını görmüştür o da... Gülümser yine de... Yine de iki damla yaş süzülür gözlerinden yanaklarına, kimseler görmez.Adama döner. daha bir sıkar, elini sıkan adamın elini. “Çok geç!” der, “Çok geç kaldın. ben de seni seviyorum ama geç kaldın.” Bu diyalog kimine göre uzun, kimine göreyse kısacık sürer. Adam elini redingotunun cebine sokar. Bir silah çıkarır. Bir gül uzatır gibi doğrultur geline. “Seni seviyorum.” der, “Seni çok seviyorum. N’olur gitme...” Gelin gülümser. Sonun da sonu gelmiştir. “Geç kaldın.” der, “Çok geç kaldın...” Adam tetiği çeker...
Bu benim özetim. Öykünün aslı çok daha uzun. Benim senaryom daha farklı. İstersen anlatırım.

Bir de şiiri var Murathan’ın, “Yalnız Bir Opera”. Orada der ki:
     “Ne sen dönebilirsin bana,
     ne de ben kapıyı açabilirim sana...”
Sen de kapılardan bahsettin bu gün. Aralık bıraktığın kapı var ya, o kapı işte. Sadece seyredebiliriz birbirimizi. Ben o kapıdan geçemeyecek kadar büyüdüm. Ne sen gelebilirsin bu yana, ne de ben geçebilirim öte yana...
Ben de bir masaldan, bir diyalog anlattım sana bu gün. Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması... Sen de onayladın.

YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. TUTUTP ELİNİ, BAĞRIMA SOKMALIYDIM... YA KAÇARDIN YA DA ........

Saat 2’ye geliyor. Çayı ısıttım, tekrar soğudu. Kaset yine bitti. Ama bitmedi yazacaklarım... Telefonum açık hala. Ama neden çalmıyor? 5’e çeyrek kalaya var daha. Beklesem mi? Beklemeli miyim?

Bir Gün Tek Başına’yı okuyorum. Ama yine yalnız başıma. Dizlerin yok ki başımı yatırayım. Duymazsın ki sesimi, okusam da beyhude...

Üşüyorum güzel... Alnımda ter boncuk boncuk ama ben üşüyorum güzel... Ne diyordu Yunus “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca.” Ben diyorum işte, Yunus ne karışır?..
Midem kazınıyor. Ağzım zehir, sigaradan genzim yanıyor. Yesem mi kurabiyelerinden bir kaçını? Yersem biter... Toprak çanak bana bakıyor, ben ona... Ya sen neredesin? Dalga sesleri kulaklarımda.Sinsi sinsi yaklaşıyor baş ağrısı... Geç kalmıştı, buyursun gelsin. Bir o eksikti acıyan yerlerimin yanına!.. Dağılmıştım, artık hiç toparlanamam.

“Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması. Zor iş bizim sevdamız.” dedi adam. Onayladı kadın, “Haklısın...” Hatırlayamadım, oraya da geliyor muydu dalga sesleri?...

Sevmek güzel şey be güzel. Dehşet güzel şey. Güzel de, dokunamazsam gül tenine, al al olmazsa yanakların sevgilim dediğimde, ağzından çıkmazsa sevda sözleri, ağzından çıkıp da kulağıma varmazsa ne işe yarar ki sevmek güzel?..

YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. KOACAMAN SARILMALIYDIM SANA... KOCAMAN SARILIP İÇİME ALMALIYDIM SENİ. DENEDİM... SOĞUKTUN BETON KADAR... ÇARPTIM DUVARA DÜŞTÜM. DÜŞERKEN GÖRDÜN MÜ BENİ GÜZEL?..
Keloğlan canavarın mağarasında, canavarın uyumasını beklerken, parmağını kesip tuz basarmış yarasına, uyumamak için... Yüreğim sancıyor güzel... Yüreğim yanıyor, dehşet acıyor. Parmağımı kırsam yüreğimin acısını bastırır mı güzel? İyi de duvar neden kaçıyor? Ben kanıyorum da sen üşüyor musun güzel?..

Uyku bastırıyor... Kaset yine bitti... Çay da bitti... Bir sigara daha yaktım yanan boğazıma inat. Telefonum hala açık. Ama o da bana inat çalmıyor. Çalsın be güzel!.. Dalgalar çarpıyor cümlelerime. Duyuyor musun dalga seslerini güzel?..

Yalnızım güzel... Çok yalnızım... Üşüyorum güzel... Gel güzel... Kaçma güzel... Kırma be güzel, kırdırma... Nen varsa al da gel güzel... Yükle sırtıma, korkma taşırım ben. Gel güzel... Gecikme güzel, geciktirme...

nisan’da......


.Eleştiriler & Yorumlar

:: hüzün
Gönderen: bahar / , Türkiye
1 Ekim 2009
bu şiiri ilk olarak 2004 yılında yerel bi radyoda duydum ve hayran kaldım.hiç bir yerde bulamadım.o radyo hep açıktı ve ben bi kez daha,bi kez daha dinlemeyi umarak bekledim... yıl 2007 ve ben aşık oldum. ne GÜZEL değil mi.. aşık olduğum kişi başka birine aşıktı ve o kişiye bu şiirin adıyla sesleniyordu(GÜZEL'e şiirini o da çok beğeniyormuş).bi daha dinleyemem sanıyordum bu şiiri. yıl 2009 ve ben ona hala aşığım. şuan bile bu şiiri dinliyorum boğazımdaki düğümle... yüreğine sağlık ZAFER.. aşkın,ayrılık acısının evrensel olduğunu defalarca ıspatladın bana.. sağol..

:: çok sevinçliyim sizin şiiri okuduktan sonra gerçek
Gönderen: murat ertan / Adıyaman/Türkiye
23 Mart 2007
sizinle tanışmayı çok istiyorum şiirinizi amca oğlum KENAN ERTAN dan duydum ayrıca kardeşim NEZİR ERTAN da sizin büyük hayranınız GÜZELE gerçekten güzel.Beni en çok etkileyen mısrasıSONUNDA SONU GELMİŞTİR ARTIK .bide ORAYADA GELİYORMUYDU DALGA SESLERİ MURAT ERTAN P.ATĞM

:: GÜZELE
Gönderen: kenan ertan / Adıyaman/Türkiye
17 Ocak 2007
belliki bu derin duygular birine yazılmış.bu güzel,gerçekten YUNUS'u da bir kenara atacak kadar güzelmi acaba

:: teşekkür
Gönderen: neslihan karvar / Ankara/Türkiye
2 Aralık 2006
çok teşekkür ediyorum size zafer bey çünkü ben bu şiiri dinlediğim zaman şiire önem vermediğim için kendime çok kızmıştım yani bu şiir bana şiiri hatırlattı ve hayatım boyunca unutamayacağım izler bıraktı yüreğimde ve ben buna çok seviniyorum evet şairliğim yok ama artık bu şiir benim için birdeğerlendirme aracı oldu beğendiğim şiiri güzele şiiri kadar güzel yada biraz daha kötüsü diyerek değerlendiriyorum gerçekten çok sağolun




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazıladıklarım - 2362002
Yazıladıklarım - 2162002
Yazıladıklarım - 2462002

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel'e
Ağzımda Yara
Sana
Aksak Keman
Vesikalar (Gökhan Düz)
Vesikalar (Taşkın Ermişoğlu)
Vesikalar (Turgut)
Vesikalar (Demir... )

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Gece... Sadece Gece... [Şiir]
Şehir [Şiir]
Yağmur ve Yaşam [Şiir]
Şimdi [Şiir]
İnadına Rüzgar [Şiir]
Yanılgı [Şiir]
Yanılgı II [Şiir]
Ardından [Şiir]
Tükenmeden [Şiir]


Zafer AKKAŞ kimdir?

"DÜŞLERİM yok ki peşlerinden koşayım. Bütün derdim KELİMELERLE benim. . . "

Etkilendiği Yazarlar:
Bu bölüm ben ne kadar iyi yazarım sorusuna, benim cevap vermeme benziyor... En iyisi siz bulun...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Zafer AKKAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.