"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Eş dost, çoluk çocuk dört gözle bekliyor, heyecan dorukta. Kalpler küt küt atıyor, gözler saate çakılmış bekliyor. Bayram havası esiyor evlerde, beklenenler geliyor. Hacılar geliyor… Bekleyenler mutlu, bekleyiş nihayet erdi sona, Gelenlerin kalbi biraz sevinçli ama birazda hüzünden yana, Onlarda hasret çektiler geride bıraktıklarına ama şimdi de Kâbe kaldı geride Yeşil Kubbe kaldı geride, şimdi gönül nasıl şen olsun bu hasretin elinde. ********************************* Nihayet bitiyor bekleyişler, sevgiyle sarılıyor bendenler. Gözyaşlarını tutabilmek artık ne mümkün, onlar da firariler. Dualarla uğurlanmıştı, dualarla karşılandı bu yolcular, Hepimizin hasretini ve sevgisini de götürmüştü hacılar. Yediğin içtiğin senin olsun, gördüğünü anlat hacım. Söylesene var mıdır bir gün benim de orda muradım? Ulaştırdın mı selamımı yerine, bana da selam geldi mi geriye? Gelemedi ama hep gelmek istedi dedin mi benim yerime? Ne mutlu artık sana hacım, bak hacı diye geçiyor artık adın. Rahmana misafirdin sen, buydu en büyük makamın. Üstelik nice ikramlar sunulmuş sana, beraatta almışsın. Sanki yeniden gelmiş gibi dünyaya işte öyle günahsızsın. Tavaflar yaptın, Arafat’a çıktın, durdun en yüce huzurda, Yaptığın her bir dua kabul olundu O yüce makamda, Merakla beklerken arafatta gördün bir nebze mahşer meydanını Şeytanını taşlarken nefsinden de attın kötü huylarını. Ah hacım, benim yerime de baktın mı bir kez Kâbe’ye? Dualarını yaparken benim adım da düştü mü diline? Kendim gidemesem de yâd edilseydim o mübarek belde de. Yeşil Kubbeye bakınca bir kez de benden selam verseydin Efendime Sen ikramda boğulurken hurma zemzem oldu bize teselli, Gözlerimi kapatınca sanki Kâbe’de içtim diye avundum zemzemi. Sen anlattıkça bende canlandırdım aynısını hayalimde, İç çekerek dinledim, inşallah gideceğim bir gün bende. ************************************ Düştün Kâbe’nin yolarına, gönlünde kara bir sevda. Varmadan o mekâna söyle kalbin erer miydi huzura? Bak işte çırpınıyor şimdi de bende ki asi yürek. Bende varamazsam o beldeye bu gönül hicranla can verecek? Benim gözümde yaşlı, senin gözünde yaşlı. Ah be hacım, söyle ağlamakta kim daha çok haklı? Sen aşkın eline düşmüşsün dinmez artık gözyaşın. Ben hasrette kalmışım dinmez artık gözyaşım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşe Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |