..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > Fuat Türker




4 Kasım 2010
Toplumda Ahlaksızlık Nasıl Özendiriliyor? - II  
Fuat Türker
Televizyon programlarında ve magazin dergilerinde , her tür ahlaksızlık sergilenir, yolsuzluk yapanlar, eşcinseller kısaca ahlaki değerlerden uzak kişiler özenilecek kimselermiş gibi tanıtılır ve karanlık yaşamları çekici gösterilmeye çalışılır. Bu kimselerin ahlaksızlıkları cesaret ve modernlik olarak adlandırılır. Reklam, sinema, edebiyat, mizah gibi kültürel araçlarda hep aynı mesajlar işlenir, toplumlar din ahlakının değerlerini göz ardı etmeye, inançsızlık ve ahlaksızlığa özendirilir.


:BCBD:
Propagandanın En Önemli Sloganları...

Propagandanın başta gelen sloganları; modernlik, çağdaşlık, özgürlük ve cesarettir. Söz edilen modernlik ve çağdaşlık, güzel özellikler olan çağın gelişmelerini yakından izlemek, yeniliğe açık olmak değildir. Amaç, her türlü ahlaksızlık ve sapıklığı topluma olağanmış gibi sunmaktır. Bundan çok az süre önce insanların kınadıkları ve karşı oldukları davranışların, bugün artık olağan karşılanıyor olması, söz ettiğimiz propagandanın din ahlakından uzak kişilerin üzerinde ne denli etkili olduğunun göstergesidir.


İşte başta gençler olmak üzere insanların çoğu bu yoğun telkinlerle, yaşanan ahlaksızlığın çağdaşlığın bir gereği olduğu yanılgısına düşer. Dünyanın pek çok ülkesinde ahlaksızlıklar, evlilik dışı ilişkiler, fuhuş yoluyla geçinmek, eşcinsellik, kumarbazlık, yolsuzluk bugün son derece yaygındır.


Dejenerasyonun asıl nedeni; insanların bir çoğunun dinsizliğin temel yanılgılarından biri olan kendini başıboş ve sorumsuz zannetme yanılgısına kapılmalarıdır. Eşcinselliğin adeta ‘moda’ olmasının, kumarın, rüşvetin, insanların birbirlerine güvenememelerinin, evlilik öncesi birlikteliğin modernlik zannedilmesinin, insanların utanma duygularını yitirmelerinin, dürüst ahlak gösterenlerin saflıkla nitelendirilerek yadırganmasının ardında yatan neden, dinsizliğin bu denli yaygınlaşmış olmasıdır. Yaşamı boyunca asla rüşvet almadığını söyleyen din ahlakından uzak bir insan, çıkarları için kolaylıkla yalan söyleyebilir. Koşullar değiştiğinde, mecbur kaldığı mazeretine sığınarak hiç yapmayı düşünmediği birşeyi yapabilir.


Güzel ahlak sabır gerektirir. Güzel ahlaktan ödün vermemek, irade ve sabır gösterebilmek için insanın önemli bir amacının olması gerekir. İnanan insanlar Allah’ın hoşnutluğunu ve cennetini kazanmayı amaçladıkları için her koşulda güzel ahlak gösterirler. Ancak yaratılış amacından uzak ve din ahlakından yüz çevirmiş bir insanın böyle bir irade ve sabır göstermesi için bir nedeni yoktur. Örneğin hırsızlık yapan bazı insanlar bunu aç kalmamak için yaptıklarını söylerler. Oysa Allah’a ve ahiret gününe kesin bilgiyle inanan insanlar, böyle çirkin bir davranışa asla kalkışmazlar. İnanan insanlar Allah’a duydukları saygı nedeniyle güzel ahlaklarında kararlı ve sabırlıdırlar.


Televizyon programlarında ve magazin dergilerinde , her tür ahlaksızlık sergilenir, yolsuzluk yapanlar, eşcinseller kısaca ahlaki değerlerden uzak kişiler özenilecek kimselermiş gibi tanıtılır ve karanlık yaşamları çekici gösterilmeye çalışılır. Bu kimselerin ahlaksızlıkları cesaret ve modernlik olarak adlandırılır. Reklam, sinema, edebiyat, mizah gibi kültürel araçlarda hep aynı mesajlar işlenir, toplumlar din ahlakının değerlerini göz ardı etmeye, inançsızlık ve ahlaksızlığa özendirilir.


Ahlaksızlığın özendirildiği programlarda sergilenen çirkinlikler, günümüzde artık evlilik dışı ilişkilerin, israfın son derece yaygın olduğunu gösterir ve daha da kötüsü bu haber ve görüntülerle halkın bilinçli olmayan kesimleri de benzer bir yaşama özendirilirler.


Ruh sağlığı için zararlı şov programlarında şiddet ve kavga görüntülerinin dozajı gittikçe artmıştır. Psikologlar bu tür program ve yarışmaların, hem katılımcı hem de izleyicilerin ruh dengesini bozduğunu, onları suç işleme, intihar etme gibi fiillere eğilimli hale getirdiğini ifade ediyorlar.


Radikal müzik gruplarının sürekli gündemde tutulması , satanizm gibi sapkın inanışlara sahip kişilerin söyleşi programlarına çıkarılması, marjinal ve sapkın kişilerin sempatik gibi gösterilmeleri de dejenerasyonun çarpıcı örneklerindendir.


Olumsuz mesajlar taşıyan bazı dizilerdeki karakterlerin ahlak dışı davranışları çeşitli telkinlerle sözde masum, zararsız fiiller gibi gösterilir ve bu mesajlar insanların bilinçaltına ustaca yerleştirilir. Yasa dışı yaşam şeklini öven, gerilimi hatta silahlı çatışmaları makul gibi gösteren dizi ve filmler de aynı şekilde olumsuz etki oluşturur.



Ahlak dışı film senaryolarında da farklı konulardaki propagandalar dikkat çeker. Bugün hızla yaygınlaşan ahlaki dejenerasyonun en önemli nedeni dinsizliğin oluşturduğu kendini başıboş ve sorumsuz zannetme görüşüdür. Materyalizmin ve dinsizliğin en büyük silahı olan evrim teorisinin bilimsel bir gerçekmiş gibi zorla benimsetilmeye çalışıldığı, bencil, maddiyatçı karakterlerin ön planda olduğu ve cinsel sapkınlıkların olağan gösterildiği senaryolar, yaygınlaşarak milyonlarca insanın izlediği filmlere dönüştürülür. Bu filmlerin bir amaca yönelik olarak kullanıldığı çok açıktır.


Sonuç olarak ; ahlaksızlığın yaygınlaşması, tüm toplumu içine alan bir çürümeye neden olur. Bu çürüme er veya geç herkese zarar verebilir. Tek bir meyvedeki çürüğün, sepetteki diğer meyvelere de bulaşması gibi; söz ettiğimiz bu dejenerasyonun farklı bir yüzü ile her an karşılaşabiliriz. İnsanların çevrelerinde güvenebilecekleri çok fazla kişinin olmaması, karşılıksız yardım edecek birinin bulunmaması, sokakta kendilerini güvende hissedememeleri, ihtiyaç duyduklarında adaletin gereği gibi tecelli etmeyeceğini düşünmeleri, dejenerasyonun boyutlarının ve ne denli büyük tehlike olduğunun somut örnekleridir.


Bu büyük sorunun temelinde bencillik, aç gözlülük, acımasızlık, umursamazlık gibi hastalıklar yatar. Gerçek ve kalıcı çözüm yalnızca din ahlakının yaşanması ile gerçekleşebilir. Çözüm, Allah’ın insanlar için seçip beğendiği Kur’an ahlakındadır.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ensest
Gönderen: İbrahim Akın / , Türkiye
7 Kasım 2010
Ensest iliskiere gelince. Bunun oranlarini internette kucuk bir arastirma ile bulabilisiniz. Bati Ulkelerinde Brezilya Amerikada bu tur iliskilerin yuzdesi cok yuksektir. Ama bu yuzdeler de onemli degil. Isterse Musluman ulkelerde daha cok olsun, bu Kurani baglamaz. Kuranin bu konulardaki hukumleri cok acik net ve kesindir. Ayrica cennette kadinlar ve erkekler icin karsi cinsten esler oldugunu mujdeler Allah. Civan ve hurilerdir bunlar. Bunlarin escinsellikle alakali oldugunu dusunmek buyuk bir bilgi eksikliginden kaynaklaniyordur. Tavsiyem, iyi bilmediginiz ve sahit olmadiginiz konularda mis, mus diye ikinci, ucunu agizdan yorumlar yazmamaniz.

:: Hulki Can Duruya...
Gönderen: İbrahim Akın / , Türkiye
7 Kasım 2010
Beyefendi ne kadar enteresn bir yorum yazmissiniz. Divan edebiyati vs... bunlar Islami, Kurani ve muminleri baglamaz. Tatil yorelerinde escinselleri izleyen kisilere sahit oldugunuza gore siz de o mekanlarda bulunuyorsunuz demektir. Demekki her mekanda bulunan kisi escinsel demek olmuyormus. Velevki olsun, zaten oyle egilimi olan insanin muhafazakarlik ya da islam ile uzaktan yakindan alakasi olamaz. Cunku Kuranda escinsel kavim olan Lut kavmi lanetlenmistir ve bu konuda hukum bellidir. Musluman ve mumin ayrimi bilmemenizden kaynaklaniyor bu tur hatali dusunceleriniz. Soruldugunda musluman oldugunu soyleyen herkes, Kuran ahlaki ile yasayan bir mumin degildir. Muminler disinda kimse de dini temsil eden kisilere ornek degildir.

:: Hulki Can Duruya...
Gönderen: İbrahim Akın / , Türkiye
7 Kasım 2010
Beyefendi ne kadar enteresn bir yorum yazmissiniz. Divan edebiyati vs... bunlar Islami, Kurani ve muminleri baglamaz. Tatil yorelerinde escinselleri izleyen kisilere sahit oldugunuza gore siz de o mekanlarda bulunuyorsunuz demektir. Demekki her mekanda bulunan kisi escinsel demek olmuyormus. Velevki olsun, zaten oyle egilimi olan insanin muhafazakarlik ya da islam ile uzaktan yakindan alakasi olamaz. Cunku Kuranda escinsel kavim olan Lut kavmi lanetlenmistir ve bu konuda hukum bellidir. Musluman ve mumin ayrimi bilmemenizden kaynaklaniyor bu tur hatali dusunceleriniz. Soruldugunda musluman oldugunu soyleyen herkes, Kuran ahlaki ile yasayan bir mumin degildir. Muminler disinda kimse de dini temsil eden kisilere ornek degildir.

:: Gılmanlar, huriler ?
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
6 Kasım 2010
Sn Türker, dünya görüşlerimiz çok farklı olmasına rağmen, saptamalarınıza katılıyor ancak önerdiğiniz çözüme olumlu bakamıyorum. Toplumun seks ve cinsel ahlaksızlıkla "meşgul edilmesi" kasıtlı olarak yapılmaktadır. Ancak, bu dünyanın her yerinde böyledir. Emir tek bir merkezden gelmektedir. Ama, bize özgü cinsel ahlaksızlığın dinsizlikle değil daha çok dinlilikle ilgili olduğu kanısındayım. Şark-İslam kültüründe eşcinselliğin, oğlancılığın özel bir yeri vardır. Kırsal kesimdeki ensest, pedofili ve zoofiliyi es geçiyorum. Yaz mevsiminde tatil yörelerine gidip bakın. Çay bahçelerinde şarkı söyleyenlerin çoğu ya eşcinsel ya da travesti ve bunları izleyenler de çoğunlukla muhafazakar kesimden insanlar ! Nasıl oluyor bu? Bir çok İslami tarikatta oğlancılık, kulamparalık, eşcinsellik ve uyuşturucu (enfiye, esra, haşhaş vs) kullanımının yaygın olduğu, Osmanlı Sarayına "içoğlan" olarak oğlan pazarlandığı, bir çok padişahın sapkınlığı, harem ve sefahat hayatı gizlenmesi mümkün olmayan gerçeklerdir. Divan Edebiyatı baştan sona "eşcinsel" bir edebiyattır ve bu okullarda okutuluyor ! Cennetteki gılmanlar bu sapkın özlemin hezeyanlarıdır. Ve biz bunları acaba hangi Batı kültüründen aldık?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Medya Kaçıncı Kuvvet?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler"
Dünyalık Peşindeki Din Adamları
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık
Münafık Matruşka Gibidir...
Yalanın Rengi
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II
'Allah Baba' ve 'Allah Seni Yakar': Çocuk Eğitiminde İki Yanlış
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.