..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > ayşe kaya




30 Eylül 2010
Hayat Kimine...  
-Hayat Bir Varmış Bir Yokmuş, Birde Bakarsın ki Hayat Son Bulmuş-

ayşe kaya


Sevildiğini duymak her insanı mutlu eder. Peki sevdiğini söylemek kolay mı? Eğer sevdiğiimiz hayattaysa iş biraz daha kolay ama ya diilse, yada bu son günleriyse de biz bunun farkında değilsek?


:AHJH:
Dışarıdan gelen siren sesi beni kendime getiriyor, dikkat kesiliyorum sese. Hızlıca giden ambülâns ve onun peşinden koşturan bir ya da iki araç canlanıyor gözümde. Kimsenin hayatı boyunca yaşamak istemeyeceği bir sahne bu. Belki bir trafik kazasında yaralanan bir eş, kardeş, evlat veya herhangi bir hastalık krizi geçiren anne ya da baba var şu an o ambülânsta. Bunlar değilse bile, her hangi bir sebepten dolayı işte bir sevilen hayatla bağları kopmasın diye bir an önce ulaştırılmaya çalışılıyor hastaneye.
Hayat kimine ölümü, kimine yaşamı paylaştırıyor. Kiminin nasibine bu günü de nefes alarak geçirmek düşerken, kimisi artık bu gün son nefesini teslim etmiş oluyor. Bir taraftan yeni yeni canlar, yeni yeni bedenler katılıyor hayatımıza, bir yandan da sevilenler gidiyor sırayla. Yeni doğmuş bir bebek yeni hayaller, yeni mutluluklar aşılıyor hayatımıza. En büyük mutluluklar bu minicik gözlerle yerleşiyor kalplerimize ve bu minicik bedenler artık hayatımızda kocaman bir yer kaplıyor. Hayatta artık” bende varım” bu yeni birey kimisi için bir evlat, kimine kardeş, kimine anne baba ve o özel insan için de eş olarak, bu kişilerin hayatında olmazsa olmazlar arasına giriyor.
Herkes ailesini, dost ve arkadaşlarını çok sever ama zaman zaman da olur istemeden kırdıklarımız ya da kızdıklarımız, belki de biraz daha ileri giderek hayatımızdan çıkardıklarımız. Sebebine baktığımızda yalancı dünyanın yalancı işleridir hep. Ya ufacık bir mal davasıdır kardeşleri birbirine düşman eden, ya mallarını evladından esirgemesidir anneyi babayı hor gördüren, ya da “birazcık daha malım olsun” dur dosta atılan kazığın sebebi. Sonuçta çoğu kez mal hırsına dayanır kırgınlık ve kızgınlıklar.
Şöyle bir düşünsek keşke, hayatımızdan kimleri ne için çıkardık onlar gidince hayatımızdan, mutluluk geldi mi onların yerine. Yada anne, baba, kardeş, eş, evlat ve dostlarımızı ne kadar önemsiyoruz? Onların varlığıyla ne kadar mutluluk duyuyoruz? Ne kadar başımıza tac ediyoruz sevdiklerimizi?
Şu an çoğumuz “onların varlığı benim için büyük mutluluk ben ailemi ve dostlarımı çok seviyorum” diyor. Böyle düşünmemiz elbette ki kaçınılmaz. Peki, sevgimizi ne kadar belli ediyoruz ya da dile döküyor muyuz? “Canım ne gerek var, sevdiğimi zaten bilmiyor mu” diyenler “seni çok seviyorum yavrum” dediklerinde evlatlarının sevinçle boyunlarına sarıldıklarını ya da “ anneciğim babacığım seni çok seviyorum” dediklerinde onların gözündeki mutluluğu bir hayal etsinler ve bu güzel anlar hayallerimizde değil hayatımızın içinde yer bulsun. Hayatımızda kim varsa sevdiğimiz, değer verdiğimiz onlara hazır hem onlar hem biz hayattayken dile getirelim sevdiğimizi. Çünkü gün gelecek tek tek sevdiklerimizden ayrılacağız. Gün gelecek sevilenler sadece resim ve anılarda kalacak.
O ambülânsın peşinde hızla hastaneye ulaşmaya çalışan belki bir günde biz olacağız “aman sevdiğimize bir şey olmasın” diye.
Ve Hayat!
Kimine yaşamı kimine ölümü dağıtmaya devam edecek…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgiliye Kırgın Satırlar
Doğum Günüm

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Habersiz Ziyaret
Aynalarda Kalan 2
Ey Yar...
Sustum... Mu?
Aşkımın Son Sözleri...
Uzaktaki Sevdiğim
Kısacık Aşkımız
Yalnızlar Şehri
Hasret Günleri
Aşk Yorgunu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aynalarda Kalan [Şiir]
Öğrettiklerin... [Şiir]
Bendeki Sen [Şiir]
İki Ateş Arasında Aşk [Şiir]
Yine Sana Sitemler... [Şiir]
Rahmet Peygamberi [Şiir]
Hacım [Şiir]
Gökkuşağım [Şiir]
Bilseydik [Şiir]
Kararsız Aşk [Şiir]


ayşe kaya kimdir?

Niye bilmem hep sonbaharı sevdim, Dökülen yapraklarda buldum kendimi. Bir tarafım olabildiğine mutlu dedim, Diğer tarafım çözemediğim kadar gizemli.

Etkilendiği Yazarlar:
senai demirci, mustafa islamoğlu, ramazan kayan


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ayşe kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.