..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




28 Eylül 2010
İnsanı Aldatıp Yanıltan Nedir?  
Fuat Türker
Dünya, tüm detaylarıyla denizleri, gölleri, okyanusları, çiçekleri, ağaçları, dağları, canlıları ile birlikte insanın bu kulluk görevini yerine getirip getirmediğinin denenmesi için Allah’ın özel olarak yarattığı bir mekandır. Evren, evrendeki tüm sistemler, yıldızlar, gezegenler, gök cisimleri de insanın Rabbimizin büyüklüğünü ve sonsuz kudretini görmesi ve O’nun gücünü takdir edebilmesi için yaratılmıştır. Bunların yanı sıra insanın dünya hayatı boyunca yaşadığı tüm olaylar, bulunduğu tüm mekanlar da kişinin dünyada yaşadığı imtihanın birer parçasıdır.


:AAIC:
Etrafınıza bir bakın…Görebildiğiniz yüzlerce canlı-cansız varlıktan başka göremediğiniz sayısız varlık vardır yeryüzünde..Gökyüzü, toprak, ağaçlar, çiçekler, insanlar ve diğer canlılar…Göremediğiniz diğer yerleri düşünürsek; dağlar, denizler, göller, milyarlarca insan ve hiç tanımadığınız milyonlarca çeşit canlı… Evrende ise; içinde yüz milyarlarca yıldız barındıran 300 milyar galaksi, her birinde yaklaşık 300 milyar yıldız, gezegenler, uydular, güneşler, kuyruklu yıldızlar ve diğer göremediğimiz sayısız gök cismini barındıran uçsuz bucaksız bir mekan…

Şimdi samimi olarak düşünürsek; tüm bu saydıklarımız neden ve nasıl var olmuştur? Mucizevi sistemlere sahip canlı ve cansız her şey, nasıl böyle kusursuz bir sistem içinde ve uyumla varlıklarını sürdürebilmektedir? Evrendeki bu muhteşem detaylara sahip olan canlılardaki -en başta da insandaki- üstün özelliklerin hikmeti nedir? Ve en önemlisi yeryüzündeki tek şuur sahibi varlık olan insanın yeryüzünde bulunuş amacı nedir?..

Son sorunun cevabı Rabbimiz’in tüm insanlığa kılavuz olarak indirdiği Kur’an’da haber verilir. İnsanın yeryüzünde bulunma amacı, kendisini yaratan ve nimetlerle rızıklandırarak yaşatan Allah’a kulluk ve ibadet etmesidir. Yüce Allah bunu, “…insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56) ayetiyle bildirir.

İşte dünya, yukarıda saydığımız tüm detaylarıyla denizleri, gölleri, okyanusları, çiçekleri, ağaçları, dağları, canlıları ile birlikte insanın bu kulluk görevini yerine getirip getirmediğinin denenmesi için Allah’ın özel olarak yarattığı bir mekandır. Evren, evrendeki tüm sistemler, yıldızlar, gezegenler, gök cisimleri de insanın Rabbimizin büyüklüğünü ve sonsuz kudretini görmesi ve O’nun gücünü takdir edebilmesi için yaratılmıştır. Bunların yanı sıra insanın dünya hayatı boyunca yaşadığı tüm olaylar, bulunduğu tüm mekanlar da kişinin dünyada yaşadığı imtihanın birer parçasıdır.

Bu imtihan ortamında insan, her an Allah’ın emir ve yasaklarını gözetmek ve Allah’ın rızasına uygun davranmakla yükümlüdür. Bu sorumluluğu yüklenmekten kaçınan, reddeden kişilerin ise, sonsuz azapla karşılık göreceklerine Kuran’da dikkat çekilir. Çünkü bu, Allah’ın bizlere verdiği nimetlere karşı nankörlük etmektir ve büyük bir hatadır.

Buna rağmen çoğu insan garip bir duyarsızlık ve umursamazlık içindedir. Yaşamlarının gerçek amacını unutarak, farklı konularla ilgilenir ve bambaşka amaçlar edinirler. Dünya hayatına yönelik önemsiz bir konu için yıllarca çalışır çabalar, ama Allah’a karşı olan sorumluluklarını akıllarına bile getirmezler. Bu sorumsuzluklarının karşılığını ahirette azapla alacakları olasılığını hiç düşünmezler. Yeryüzünde bu gerçeklerden habersiz olduğunu söyleyebilecek bir kişi bile yoktur. Allah, Hz. Adem’den bu yana her dönemde insanlara Kendisini tanıtan, nasıl kulluk edeceklerini ve güzel ahlakı anlatan kitaplar indirmiş, uyarıcı elçiler göndermiştir. Bu nedenle insanlar, "biz bunlardan habersizdik" gibi bahaneler öne süremeyeceklerdir.

Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah’a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir. (Nisa Suresi, 165)

Allah’ın gönderdiği elçilerin, katından indirdiği kitapların yanı sıra, tarih boyunca pek çok imanlı insan diğer insanları Allah’ın dinine davet etmiştir. Dini tebliğ etmiş, çevresindeki insanlara cennet ve cehennemin varlığını hatırlatarak onları sorgulanacakları konusunda uyarıp korkutmuştur.

Tüm bunların yanı sıra insan etrafındaki varlıkları, detaylarındaki incelikleri, kusursuz sistemleri düşünerek bunların, sonsuz güce sahip bir Yaratıcı tarafından, kesinlikle bir amaçla yaratıldığını anlayabilir. Ve ardından kendisinin de bir varoluş amacı olduğunu ve Yaratıcısına karşı sorumluluklarını hatırlayabilir. Çünkü insan, ona doğruyu ve gerçeği söyleyen vicdanı ile birlikte yaratılmıştır. Çevresindeki varlıkları ve olayları vicdanıyla değerlendiren insan bu gerçeklere ulaşabilir.

Allah sonsuz merhamet sahibidir ve insanlara yaratılış amaçlarını, Kendisi’ne nasıl kulluk etmeleri gerektiğini birçok yolla haber vermektedir. Kuşkusuz bu, Allah’ın insanları hidayete yönelten Hadi sıfatının da bir tecellisidir.

Ancak buna rağmen çok sayıda insan gördükleri delilleri samimi bir bakış açısıyla ve vicdanlarıyla değerlendirmezler. Sonsuz yaşamda zarara uğramak olasılığına rağmen duyarsız ve umursuz davranışlar sergilerler.

Çevremize baktığımızda her an yoğun bir koşuşturmaca görürüz. Genç- yaşlı, kadın- erkek çoğu insan sanki ölümle hiç karşılaşmayacakmış gibi günlük işleriyle uğraşır. Kimi yoğun trafikte işine yetişmeye çalışır, kimi akşam gideceği davette giymek için kıyafet satın alma telaşında, kimi markette alışveriş yapar…

Tüm bunlar her insanın günlük yaşamındaki detaylardır ve normal davranışlardır. Ancak yanlış olan şudur; insanlar genellikle bunları gaflet içinde yaparlar. Allah’ın varlığını unutmuş ve ölümün her an gelebileceğini düşünmeden…

Bu kadar açık olan gerçeklere, Allah’ın karşısındaki acizliklerine rağmen neden insanlar böylesine duyarsızdırlar?

Allah’ın sayısız bunca kanıtına rağmen, nasıl gerçeklere gözlerini kapatabilmektedirler?

O gün Rabb’leri huzurunda tek başlarına sorgulanacaklarını nasıl düşünmemektedirler?

Yine o gün, sonsuz azabın kendilerini beklediğini anladıkları an yaşayacakları geri dönüşü olmayan pişmanlıktan, nasıl bu denli gaflette olabilmektedirler?

Kuşkusuz bu, insanların gerçekleri anlayamamalarından değil, anlamazlıktan gelmelerinden doğmaktadır. Vicdanları doğruyu fısıldadığı halde, bu kişiler kendilerini kandırırlar; dünyaya olan bağlılıkları ve hırsları yüzünden görüşleri fludur. Birçoğu gizli ya da açık olarak ahireti inkar eder, gerçekleri net olarak göremezler.

Yüce Allah insanın yaratılış ve dünyada bulunuş amacının bir denenme olduğunu, “Şüphesiz Biz insanı karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.”(İnsan Suresi,2 ) ayetiyle insana bildirirken, birçok insanın gerçeklerden yüz çevirmesi kuşkusuz ki büyük yanılgıdır.

Ey insan, ’üstün kerem sahibi’ olan Rabbine karşı seni aldatıp-yanıltan nedir? (İnfitar Suresi, 6)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.