..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Prensiplerden hoşlanmam. Önyargıları yeğlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Aydın Coşkun




14 Eylül 2010
Bu Müzik Benim Değil  
Aydın Coşkun
Kendi kültürümüzü yaşayacak ve yaşatacaksak, bunun içine başka kültürlerin rüzgarini estirmeyelim.


:BJIE:
BU MÜZİK BENİM DEĞİL
Güzel sanatların bir dalı olan müzik evrenseldir. Şarkıyı veya türküyü söyleyen kişinin anadili farklı olsa bile, beden dilinden, jest ve mimiklerinden, onun neler icra ve ifade ettiğini az çok anlarsınız yada anlarız.
Biz şimdi kalkıp ta size İngilizce, Almanca bir şarkı veya türkü yazıp bu şarkının sözlerini analiz edecek değiliz tabii ki. Biz, Türk müziği hakkında bir şeyler anlatacağız; bize göre iyiye iyi, kötüye de kötü diyeceğiz.Daha açık bir ifadeyle eleştireceğiz.
Son beş yılda artan radyo ve TV kanalları, özellikle bölgesel kanallar, yeni sanatçılar, amatörler vb. Tabii bu kanalları fazla da eleştirmeyeceğiz. Adamların niyeti belli…Saatlerce yayına akışına program yetiştirmek kolay değil. Onun için bol bol reklam, paparazzi, yeni şarkıcı ve türkücülerimizin yeni çıkışları. Sanatı, toplum için yapanları fazla eleştirmem. Sanat adıyla, para pul, şöhret, macera, sonradan görme kompleksi yapanlar vardır; bizimde sözümüz ve eleştirimiz onlaradır. Zirvede kalan sanatçılar, boşuna zirvede oturmazlar. Onlar, halkın ne istediğini bilir, ona göre bestesini yapar, kaset veya cd hazırlar. Yine onlar bilirler ki, toplumun değişik yörelerine yine değişik bir atmosfer gerektiğini bilirler. Daha anlaşılır bir ifade kullanacak olursak: Nabza göre şerbet vermesini çok iyi bilirler. Bir parçanın, yurdun her kesimi tarafından, entellektuel, muhafazakar, varoşlar, kentte yaşayanlar veya yüksek zümreden kişilerce sevilmesi, benimsenmesi biraz zordur, hatta çok zordur.İşte o zorluğu aşanlar ve her şarkısı liste başı olanlar ülkemizde mevcuttur. Bu kişilerin adlarını burada açıklamak, konumuzun amacı değildir; buna gerekte yoktur. Zaten onlar kendilerini biliyor ve sizlerde biliyorsunuz.
Şunu bir kere kabul edebilir miyiz?:Her bölgenin kendine has bir müzik kültürü, anlayışı, motifleri, folkloru vardır. Öyle mi? Peki, yıllarca karadenizin kökleşmiş oyun şekline, sözlerine kim bir ekleme, değiştirme, yenileştirme adı altında, şarkıcının adından başka hiç bir yeri Karadeniz türkülerine uymayan bu besteleri yapma hakkını verdi? Bu müzik benim tercihimdir; istediğim gibi bestemi yaparım. Bir tanede dansöz bulursun veya bir kaç tane kılıp çekersin. Sonrada albüm yaparsın. Her gün seni bu yerel kanallarda bu millet izler. Sen öylemi sanıyorsun? Ne şarkıcılar geldi, gitti bu piyasadan…Bakın, zirvede kalanlara!... Karadeniz bölgesinde, hiç bir türküde veya bu türküye eşlik eden oyunlarda horon dan başka bir figür bulamazsın. Kadını, kızı, erkeği hep aynı türde hareket ederler.Kılıpleriniz de bayağı revaçta..Suyun içinde, havada, karada, denizde yada denizin dibinde. Kılıp te oynayan kızlarda Karadenizli değil.Bu işi para için yapan sosyete ve magazin çevreleri dolu. Daha fazla karıştırmayayım barı. Yalnız, şunu bilin ki: İçinden geldiğin veya içinde doğduğun toplumu, sunni şeylerle değiştirmek, modernleşiyoruz diyerek müziğimizi perişan etmeyin. Zaten bu müzik benim değil. Başka biri çıkıp ta, bu müzik bizim değil… Demeden,siz biraz daha düşünün. Bin yıllık sanat ve kültürümüzü, “üç beş kuruş para kazanacağım” yada değişik bir şey yapmalıyım” diyerek yok etmeyin.

























Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevda Yarası [Şiir]
Sanal Muhabbet [Öykü]
Özgürlüklerin Arkasına Saklanmak [Deneme]


Aydın Coşkun kimdir?

Emekli Öğretmenim. Yayınlanmış her hangi bir kitap veya dergim yok. Yalnız Son üç yıldır, yukarıda adresini yazdığım ve bana ait olan bu siteye yazılarımı yazarım.

Etkilendiği Yazarlar:
Atatürk, A .Fuat Köprülü, Yilmaz Öztüna


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın Coşkun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.